Füze monte edilen Hürkuş-C'nin Türkiye için önemini Mete Yarar anlattı

Türk Silahlı Kuvvetlerinin envanterine 2018’de girecek yerli uçak Hürkuş’un ilk silahlı denemesi, Konya Karapınar’da yapıldı.

Roketsan’ın imal ettiği yerli güdümlü füze UMTAS’ı atan Hürkuş, hedefini 12’den vurdu.

Test atışı Millî Savunma Bakanlığı Atış Test ve Değerlendirme Grup Komutanlığı’nda Millî Savunma Bakanı Fikri Işık'ın katılımıyla yapıldı

HEM EĞİTİM HEM TAARRUZ

Türk mühendisleri tarafından tasarlanan Hürkuş eğitim uçağının A modeli geçen yıl Avrupa Havacılık ve Uzay Ajansı EASA’dan sertifika alan ilk Türk hava taşıtı olmuştu.

Hâlen uçağın B modeli Hava Kuvvetlerinde kullanılmak için geliştiriliyor. Hürkuş B olarak adlandırılan modelin ilk uçuşunu bu yıl içinde yapması ve teslimatlarının 2018’de başlaması hedefleniyor. Hürkuş C ise son yıllarda önemli bir pazar haline gelen ‘pervaneli yakın destek uçağı’ hâline getirilecek.

Düşük maliyetleri ile yüksek performanslı jetlerin yerine yakın destek görevlerinde kullanılan bu uçaklar birçok ordu tarafından da tercih ediliyor.

TSK İÇİN NASIL BİR ROL ÜSTLENECEK

Hürkuş-C'nin Türk ordusunda nasıl bir rol üstleneceğini ve terörle mücadeleye nasıl bir katkı sağlayacağını ise Mete Yarar kaleme aldı.

İşte o yazı;

* Bir denemenin çok ötesinde

Hürkuş-C nin Konya’da yeni nesil uzun menzilli tanksavar atış denemelerini seyredince aklıma onlarca tarihi hatıra geldi.

Vecihi Hürkuş‘dan, Nuri Demirağ’a Türkiye Cumhuriyeti’nin kendi uçağını yapma serüvenini bir kez daha hatırladım. İki uçuş ve ülke sevdalısının kendi uçağımızı üretmek için develerin hendeği uçarak geçmesi zorunluluğu aklıma geldi. İlk uçağa sertifika verilmediği için Vecihi beyin nasıl ceza aldığı, sertifika almak için başvurduğunda böyle bir mecranın olmadığını öğrenmesiyle uçağını tren yoluyla nasıl Çekoslavakya’ya götürdüğünü hatırladım.

Nuri Beyin bütün servetini nasıl uçak fabrikası ve pilot yetiştirmek için harcadığını düşündüm. O zaman kurduğu tesisin büyüklüğünün dünyanın en büyük havalimanı olan Amsterdam havalimanından daha büyük olduğunu hatırladım. Yaptığı uçağı Türk Hava Kurumu’nun almasına imkan verilmediği gibi yurt dışından sipariş almasına rağmen satışına nasıl engel olunduğunu acı ile okudum. O kurulan tesislerin nasıl Atatürk Havalimanı’na dönüştürüldüğünü fark ettim.

Evet bir uçak uçtu ve milli sanayi ürünü olan füze denemelerini yaptı. Hava kuvvetlerinin saflarına yakın hava desteği uçağı olarak katılacak ve terörle mücadelede ön safta kullanılacak. Bir uçak uçtu ama bütün acı hatıraların üzerindeki tozları da kaldırdı.

Milli sanayinin gelişiminin nasıl engellendiğini bize bir kez daha gösterdi.

***

Bazı aklı evvel arkadaşlar yine en iyi yaptıkları şeyi yapıyor, proje için burun kıvırıyor, “Millet uzaya çıktı” diyorlar. Yine elma ile armutu kıyaslayıp moral motivasyonu aşağıya çekmeye çalışıyorlar.

Terörle mücadelede bu tip uçakların kullanıldıklarını bilmelerine rağmen “biz neden bu üretimi yaptık” diyebiliyorlar. ABD, DAEŞ’le mücadele kapsamında kullandığı uçakların maliyetini düşürmek için daha eski uçaklarını kullanıyor. Kimse onlar yaparken niye bu tercihi yapıyorsunuz demiyor. Yabancı hayranı eleştirmen ekip onlar yapınca bir şey demedikleri için, isterseniz biraz da yabancıların da uyguladığı teknik bilgiler üzerinden olayı anlatalım.

Terörle mücadele kapsamında kullanılan uçaklar yalnızca yer hedeflerine saldırı düzenlerler. Bu nedenle de sofistike uçaklara aslında pek gerek duyulmaz. Bu uçakların saatlik uçuş maliyeti neredeyse kullandıkları füze kadardır. Bazen küçük bir hedef için bile orantısız bir silah sistemi kullanılmak zorunda kalınır.

Özetle; gelişmiş uçaklarda kullanılan silah sistemleri de daha gelişmiş olduğundan bunların kullanım maliyeti de yüksektir. Bu nedenle de daha az maliyeti olan uçaklar tercih edilir.

***

Hürkuş-C yurt içi terörle mücadele için ideal uçak modelidir. Ayrıca bu uçaklar yüksek irtifadan füze ateşleyebildikleri için omuzdan atılan füze menzili dışında da kalabiliyor.

Daha fazla kafanızı karıştırmadan söyleyeceğim son söz Nuri beyin sözü olsun:

“Avrupa’dan, Amerika’dan lisanslar alıp uçak yapmak kopyacılıktan ibarettir. Demode tipler için lisans verilmektedir. Yeni icat edilenler ise bir sır gibi, büyük bir kıskançlıkla saklanmaktadır. Binaenaleyh kopyacılıkla devam edilirse, demode şeylerle beyhude yere vakit geçirilecektir. Şu halde Avrupa’dan ve Amerika’nın son sistem tayyarelerine mukabil, yepyeni bir Türk tipi vücuda getirilmelidir.”

Bu uçuş anlayan ve görmek isteyen için çok şey ifade ediyor. Bu uçuş ihanetleri, mücadeleleri ve azmi bize bir kez daha hatırlatıyor.

ABD’li Senatör Graham’dan tehdit: “Ekonominizi mahvedeceğiz” 2030 Ramazan iki kere mi oruç tutulacak? 2030 Ramazan başlangıcı 26 Kasım 2024 Salı akademik kadro ilanları yayımlandı!
Sonraki Haber