Geleceğin mimarlarına YÖK'ten burs desteği!
YÖK'ün ilk kez 2016-2017 akademik yılında başlattığı 100/2000 Doktora Burs Programı’nın 6. çağrı dönemi sonucunda bursiyer sayısı 4 bin 250’ye ulaştı. Yüzde 65’ini kız öğrencilerin oluşturduğu programın Türkiye’nin prestij projesi olduğunu belirten YÖK Başkanı Yekta Saraç, sayıyı 5 bine çıkarmayı hedeflediklerini söyledi
Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) ilk kez 2016-2017 akademik yılında başlattığı “YÖK 100/2000 Doktora Burs Programı”ndan yararlanan öğrenci sayısı şimdiden 4 bin 250’yi buldu.
Burs programında gelinen aşama ve burstan yararlanan doktora öğrencilerinin çalışma alanlarıyla ilgili bilgi vermek amacıyla dün İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi’nde “YÖK 100/2000 Doktora Öğrenci Buluşmaları” düzenlendi.
Toplantıda konuşan YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, doktoralı insan kaynağı ihtiyacının karşılanması amacıyla 100 tematik alanda 2 bin öğrenciye yönelik ilk kez uygulanan “YÖK 100/2000 Doktora Burs Programı”ndan yararlanan öğrenci sayısının 4 bin 250’nin üzerine çıktığını kaydederek, “Bu öğrencilerin yüzde 65’i kız öğrencilerden oluşuyor” dedi.
‘97 BİN DOKTORALI VAR’
Türkiye’deki üniversitelerde 43 bin 650’si kız öğrencilerden oluşan 97 bin öğrencinin doktora yaptığını kaydeden Saraç, bunların bir kısmının araştırma görevlisi statüsünde, bazılarının kendi kadrosunun dışında başka bir üniversitede doktorasını yaptığını, bir bölümünün de başka işte çalıştığını ifade etti.
Saraç, “Yükseköğretim kurumu sayımız 207, öğrenci sayımız 8 milyona yaklaştı. Öğretim elemanı sayımız ise 82 bin 487’si öğretim üyesi olmak üzere 168 bin 326. Kadın öğretim üyesi sayımız ise 75 bin. Bu rakamlar, sayısal büyümeyi gösteriyor” diye konuştu.
YÖK 100/2000 projesinin doktoralı insan kaynağının artırılması ve ülkenin kalkınmasına katkı için başlatıldığına dikkati çeken Saraç, “Başkan olduğumuz dönemde, doktoralı mezun sayısının Çin’de bin kişiye 2,2, ABD’de bin kişiye 1,7, AB ülkelerinde bin kişiye 1,5 kişi düşerken, Türkiye’de oranın bin kişiye 0,4 olduğunu gördük. Yaklaşık 3 yıl kadar önce bu projeyi başlatmamızın ana sebeplerinden biri de zaten bu tablonun gösterdiği durumdu. Projeyi başlattığımız o günden bu yana önemli mesafeler kat ettik. Hedefimiz 5 bin bursiyere ulaşmak” dedi.
Türkiye’nin kalkınmış ülkeler arasındaki yerini daha da güçlendirebilmesi için doktoralı insan kaynağını artırmasının şart olduğuna değinen Saraç, “100/2000 projesi de bu fikirle ortaya çıktı. YÖK 100/2000 projesi bir Türkiye projesi, ülkemizin bir prestij projesidir” diye konuştu. Burs programı kapsamında en çok mikro ve nanoteknoloji, moleküler farmakoloji ve ilaç araştırmaları, yenilenebilir enerji kaynakları, moleküler biyoloji, onkoloji, göç çalışmaları ve organik tarım gibi alanlarda bursiyerlerin olduğunu kaydeden Saraç, öğrencilerin bu programlara kaydolduktan sonra her birine asgari ücretten az olmayan miktarda burs bağlandığını ve bu bursun geri ödemesinin, mecburi hizmetinin bulunmadığını, mezunların ister akademide ister özel sektörde çalışabileceğini söyledi.
‘GÜNDEMİMİZDEN ÇIKTI’
YÖK, aralarında grafik tasarım, moda tasarım, spor bilimleri gibi 14 bölümde özel yetenek sınavını kaldırarak, bu bölümlere 2020’de merkezi sınavla öğrenci alınacağını açıklamıştı. Ancak veliler ve öğrencilerden gelen tepkilerden sonra YÖK, kararı 1 yıl erteledi. Bu konuyla ilgili soruları cevaplayan YÖK Başkanı Yekta Saraç, “Buradaki programlar özel yetenekle de alıyor ve merkezi sınavla da alıyor. Diğer programlar yeteneksiz insanlardan mı oluşuyor? Bunu çok irdeledik. Akademisyenlerle de konuştuk, programların içeriklerine de baktık. Üniversitelerin ders içerikleriyle ilgili durumlarına bakıldığında elbette ki kabiliyet gerektiriyor. Peki hukuk fakültesi kabiliyet gerektirmiyor mu? Bazı programların özelliği var ki artık bilginin ötesine geçilmiş. Heykel, resim bu programlar ayrı” dedi. Konunun gündemlerinden çıktığını ve şimdilik ertelediklerini dile getiren Saraç, ertelemenin nedenlerini şöyle anlattı: “Çünkü orada bir şey var. Hani sosyal adalet, fırsat eşitliği vs. bu ülkenin gövdesi var ya o bizim için çok önemli. Bizim asıl önem vermemiz, üzerinde durmamız gereken orta direği rencide etmeden önündeki yolları açmamız lazım. Öğrenci ve velilerin bu yıl, bu sisteme göre hazırlandık kendimizi buna adapte edemeyiz demesini, işin doğrusu ciddiye aldık. Veliler ve adayların durumları bizim için önemli. Onun için bunu 1 yıl erteledik. 1 yıl erteledik demek aslında 2 sene. 2 sene olduğu için herhalde sınavda temel matematikte bir şeyler yapabilirler.”