Gelecek tasavvuruna dair heyecanlar

Hüseyin Kaya: Beklentilerimiz hep geleceğe ilişkindir ve zamanı doğru tarif edemezsek anlamlı ve farkına varılır “tiktak”lar bir uğultu olarak geçip gider penceremizden.

Gelecek, ne zamandır ki;

An’ın arkasından birbiri ardına düşmüş diğer anlar elbette.

Bir saniye sonrası ve milyarlarca saniyenin toplamı.

Beklentilerimiz hep geleceğe ilişkindir ve zamanı doğru tarif edemezsek anlamlı ve farkına varılır “tiktak”lar bir uğultu olarak geçip gider penceremizden.

Övünülecek bir geçmişin heveslisi ve öykünmenin rehavetine kapılmış bir millet olduğumuzu tekrarlıyoruz her yeni günde.

Ve ölçülerin en güzel örnekliğini yapmış elçinin sözlerinin tazeliğine rağmen vazgeçmiyoruz bu fasit tekrardan.

Ne buyurmuştu zamanın efendisi geleceğin mimarı, insanlık için:

“İki günü eşit olan zarardadır.”

Mevcut durumun en vurucu şekilde dile getirilmesinin bile israf olduğunu düşünmekle başlamalıyız.

İyilik, tefekkür, uğraş, hakkaniyet, alın teri, toprakla barışma, doğayla konuşma diye kelimelerin hayatımızda somutlaştığı bir gelecek beklesin bizi diye duayla başlamak lazım bir an önce.

Adalet öncelikli ve biricik emelimiz uğraşımız olmalı.

Adalet ki tecelli etmelidir ve hemen.

Ekinin rengi, sütün kaymağı, oğlanın dengi, yağmurun bereketi, düşücenin merhameti, yaşamanın lezzeti hakikatın canı.

İşte bütün bunlar adaletin olduğu yerde vardır. Adalet yoksa yaşam da can çekişmektedir.

İşte bu konuyu hallettin mi hemen özgürlük başını uzatır üretim, değişim ve ilerleme hevesiyle.

Bir bakmışsın göz kırpmakta hürriyet anlamlı barış türküleri besteleyerek. Ve kızlar bereketli tarlalar gibi rahimleriyle geleceği inşa edecek yavruları emanet alacaklardır sır dolu bir damla sudan emanet.

Sanki helal, ruhumuza üflenmiş ruhun, en güzel görünümü gibi arzı endam edecek toplumsal dayanışmanın ve hakkaniyetli bölüşmenin arenasında.

Yeni şeyler söylemek lazım cancağızım.

Bu gönül ehli çağrının peşinde çılgınca koşacak bir gençlik ellerinde kitaplar gözleriyle doğanın bir bir sırrını hesaplayacaklar.

Çehrelerdeki tebessüm bir bahar havası sarhoşluğunda milletimi yeniden fedakarlığın zirvesine taşıyacak elbet.

Yorgunlukların dayanışmasından nice dinlenmeler ve hikayeler yazmalıdır insanımız.

Toprak suyla başka bir heyecanla kavuşmaz mı bir insan bir başkasına selam dediğinde.

Binlerce hikayesinde sayısız mutluluk devşirebilecek bir milletin bir büyük medeniyet romanı olacaktır elbet.

Yararlı işler yapmak, işleyen demir gibi olmak kaybettiğimiz cevherimizdir diyeceğiz çok yakın zamanda.

Var olan herşeyin mutluluğu, vazifesine uygun olanı yerine getirmektir.

Hayatı sürdüren güç, bize inhisar etmiş olduğu sonsuz nimetleriyle sevgiye ve iyiliğe dair bir destanı görmek istiyor ve öyle vahyediyor.

Size en yakınınızdan daha yakınım..

İnsan, tarifini yapabilen canlıdır.

Eşrefi mahlukat kokan bu topraklarda estetik bir medeniyet dumanı yükseliyor gökyüzüne doğru.

Toprağa alnı dayanmış insanların gökyüzüne yükselişleri anlatılıyor şirlerinde.

Buraya kadar izin verilir bu çağda insanın yeniden dirilmeye aday, sonsuz serüven heyecanına.

'Ne yapacağız bundan sonra' diye bir soru elbette karşımızda.

Herşey mevcut vicdanımızda.

Ve onu işletecek şifreler evrensel hatırlatmada.

İnsanın kendisine ve yeryüzüne ihanetini ortadan kaldıracak tedbirleri hayata geçireceğiz.

Öğreneceğiz, öğrendiğimizi hemen yaşama geçireceğiz ve yaşamın öğreticiliğini göreceğiz.

Paylaşacağız, paylaşmanın bereketini görüp derinleşeceğiz.

Zulme ve zalime karşı direneceğiz.Direndikçe şerefleneceğiz.

İstişare edeceğiz, asla cedelleşmeyeceğiz ve mutabakat oluştuğunda ona rıza göstereceğiz.

Hiç bir iyiliği ve güzelliği bir kötülüğün ve çirkinliğin aracı kılmayacağız.

Araştıracağız, akledeceğiz ve aklı esir vermeyeceğiz.

Kayırmayacağız.Yalan yere şehadet etmeyeceğiz.Yetimi itip kakmayacağız.

Fitneye sebep olmayacağız.Mallarımızda hakları bulunan ihtiyaç sahiplerini gözeteceğiz.

Komşularımız bizden emin olacaklar.

Hayırda yarışacağız. Hayırlara kavuşacağız.

Emanete sahip çıkacağız güvenilir olacağız.

Yeryüzü insanlığın ifsadı nedeniyle neredeyse savurup atacak insanlığı üzerinden.

Bakmayın gösterişli binalara. Aldırmayın uzaya sıradan bir yolculukmuş gibi gidip gelmelere.

Kanmayın ekonomik verilerin aldatıcılığına.

Bir küçük azınlık yani şeytanın yoldaşlarının algısıyla inim inim inlemekte insanlık.

Çağa, insanlığa ve yer yüzüne nefes aldıracak saklı bir hazinesi var bu milletin.

Unuttuğu melekelerini kaybettiği hasletleri var bu coğrafyanın.

Hatırladığımız en küçük bir erdemle yeniden inşa edebiliriz alemi. İnsanlığın saadet asrına bizler mühür vurabiliriz.

Öğretilmiş yöntemleri reddetme anlamında derli toplu olmaktan uzak tutmak gerek bir süre düşünceleri.

Medeniyetimizi sırrımızdır. Sırrımız zaferler sunacaktır.

Gelecek; erdemi öne alan bir zihniyet devrimi ve buna uygun eylemle tamamlanarak anlamlı bir geçmişe dönüşebilecektir.

İnsanlık bunu beklemektedir.

Hotmail ve Outlook Giriş Linki 2024 - Yeni Hesap Açma, Oturum Açma Ünlülerin avukatı Ayhan Sağıroğlu vefat etti Haftanın ilk takım oyunu! MasterChef'te dokunulmazlık kimin olacak?
Sonraki Haber