Grup Yorum'da hangi üyeler aranan teröristler listesine girdi
İçişleri Bakanlığı'nın "Aranan teröristler" listesine müzik grubu Grup Yorum üyeleri de konuldu. Müzisyenler, "DHKP-C terör örgütü üyesi" oldukları iddiasıyla "gri liste"ye konuldu ve ihbar edenlere 300 bin TL ödül öngörülüyor. Bu gelişmeden sonra vatandaşlarımız Grup Yorum ile ilgili gelişmeleri araştırıyor. Hangi üyeler aranan teröristler listesine girdi? Detayları haberimizde bulabilirsiniz...
İçişleri Bakanlığı, "Aranan teröristler" listesini geçtiğimiz günlerde güncellemiş, Kırmızı, yeşil, mavi, turuncu ve gri olmak üzere beş farklı kategoride aranan yaklaşık 900 kişi için 300 bin lira ile 4 milyon lira arasında ödül konulmuştu. Hangi üyeler aranan teröristler listesine girdi? Selma Altın kimdir? İnan Altun kimdir? Detayları haberimizde bulabilirsiniz...
GRUP YORUM ARANANLAR LİSTESİNDE
Grup Yorum'un üyeleri Selma ve İnan Altun ile Ali Aracı ve İbrahim Gökçek, İçişleri Bakanlığı'nın "Aranan teröristler" listesine konuldu. "Gri liste"ye isimleri yerleştirilen grup üyelerini ihbar edenler için ödül de öngörüldü. "DHKP-C terör örgütü üyeliği" ile suçlanan Grup Yorum üyelirini ihbar edenler için 300 biner TL para ödülü vadediliyor.
İçişleri Bakanlığı, "Aranan teröristler" listesini geçtiğimiz günlerde güncellemiş, Kırmızı, yeşil, mavi, turuncu ve gri olmak üzere beş farklı kategoride aranan yaklaşık 900 kişi için 300 bin lira ile 4 milyon lira arasında ödül konulmuştu.
MÜZİK
Müzik ya da Musiki, en genel tanımı ile sesin biçim ve anlamlı titreşimler kazanmış halidir. Başka bir deyiş ile de müzik, sesin ve sessizliğin belirli bir zaman aralığında ifade edildiği sanatsal bir formdur. Biçim ve titreşim içeren bir ses oluşumunda melodi olarak kabul görmesi için dinleyende duygulara yönelik etkileşim yapması da beklenmektedir. Tarihsel dönem, bölge, kültür ve kişisel beğenilere bağımlı olarak ele aldığında müzik teriminin tanımı önemli farklılık gösterebilmektedir. Özellikle 20. yüzyıl çağdaş Batı müziğinde ortaya çıkan çok farklı müzik akımları, ortak bir tanımı büyük ölçüde zorlaştırmaktadır. Bunun ötesinde, gittikçe daha fazla insanın erişme olanağı bulduğu farklı kültürlere ait yerel müzikler de bu tanımlama zorluğunu arttırmaktadır.
Tüm bu sebeplerden dolayı, müziğin tek bir tanımla açıklanması yerine farklı açılardan (sosyolojik, psikolojik, akustik, politik ve benzeri) yapılan birden fazla tanımla açıklanması yaygınlık kazanmıştır. Bir sosyoloğun müziğe olan yaklaşımıyla, bir akustik fizikçinin yaklaşımı arasında gerek tanım, gerek metodolojik olarak büyük farklılık vardır. Tüm bu yaklaşımlar müzikologlar ve müzik teorisyenleri tarafından araştırılır ve değerlendirilir.
TANIM
Temel olarak dört ana unsurdan oluşur: Diklik, bir sesin ne kadar 'tiz' ya da 'pes' olduğunu ifade eder. Örneğin her nota ismi (Do, re, mi) farklı bir dikliğe sahiptir. Aynı nota isimleri de hangi oktavda bulunduklarına bağlı olarak farklı diklikleri hangi edebilirler. Akustik olarak birimi frekanstır.
Yoğunluk, bir sesin gürlüğünü ifade eder. Müzikte nüans olarak da kullanılır (forte, piyano, fortessimo vb). Akustik olarak birimi desibeldir.
Süre, bir sesin ne kadar sürdüğünü ifade eder. Müzikte ikinin katları biçiminde ifade edilir (birlik, ikilik, dörtlük, sekizlik) ancak nota değerlerinin yanlarına konan noktalar sürenin kendi değerinin yarısı kadar daha uzamasını sağlar.
Tını, bir sesin rengini ifade eder. Örneğin aynı oktavda aynı notayı aynı yoğunlukta ve aynı uzunlukta çalan bir kemanla bir flüt arasındaki fark tını farkıdır. Dört özellik içinde en karmaşık olan özellik budur. Akustik olarak tını, sesin doğuşkan (harmonik) yapısına bağlı olarak değişir.
Müzik konusunda en büyük sıkıntı, müziğin bilimsel yönleriyle yeteri kadar tanıtılamamasıdır. İnsanların günlük hayatta bile sürekli iç içe oldukları bu olguya bilimsel yaklaşmak faydalı olabilir.
Müziğin tanımıyla ilgili şu görüşler vardır:
Kelimelerle anlatılamayan duygu ve düşüncelerin seslerle anlatılması sanatıdır.
Müzik; duygu, düşünce, izlenim ve tasarımları ve başka gerçeklerin de katkısıyla belli durum, olgu ve olayları, belli bir amaç ve yöntemle, belirli bir güzellik anlayışına göre birleştirerek, biçimlendirilmiş seslerle işleyerek anlatan estetik bir bütündür. Herkesin anlaya bildiği ve anlayabileceği yegane dildir.müzik dil ve ırk farketmeksizin direkt olarak duygulara hitap eden etki eden bir sanat dalıdır...
Eski Yunan Felsefesinde müziğin etkisi yoğun olarak görülür. Nitekim; Musiki-musika-muzika-müzik kelimeleri Yunanca kökenlidir. Yunan alfabesinde m-o-u-s-a harfleriyle yazılan ve musa diye okunan peri anlamındaki kelimenin sonuna gelen –ike veya –ika takısı, o kelimeye konuşulan dil anlamını kazandırır; Elenika (Yunanca), Turkika (Türkçe), İtalika (İtalyanca) örneklerinde olduğu gibi. Musa’ya eklenen –ike takısı, peri sözcüğüne de perilerin konuştuğu dil anlamını verir. (ta musiké) Mûsikiye daha sonraları toplumumuzda İslâmi terimle meleklerin dili denilmiştir. (Elest bezmi’nin avazesi) Bu durum, müziğe eski çağlardan itibaren batıda da doğuda da tanrısal özellikler atfedildiğini gösterir.
Müzik; hem bir sanat hem de bir bilimdir. Duygusal olarak algılanışının yanı sıra akıl ile de kavranabilir. Bu özelliği ile bireyin ve toplumun duyuş ve biliş açısından durumunu belirlediği gibi, gelişim ve değişimini de sağlayan organik bir yapıdır. Sesin en güzel şekli müzik ile dile gelir. Resim, renklerin birleşmesinden; şiir, kelimelerin kaynaşmasından nasıl oluşuyorsa; müzik de seslerin, duygu, düşünce ve heyecanımızı anlatmak üzere belli bir estetik anlayışına göre seçilip işlenmesinden oluşmaktadır.