Gülçin Ergül sevgilisi Erdal Şeyda Lafçı'nın ölümüne neden olan trafik kazasını gözyaşları içinde anlattı

Adını ilk olarak 11 yıl önce kurulan Hepsi müzik grubuyla duyuran ve kariyerine daha sonra solo olarak devam eden 36 yaşındaki şarkıcı Gülçin Ergül geçtiğimiz Aralık ayında birlikte geçirdikleri trafik kazasında evlilik hazırlığı yaptığı 53 yaşındaki sevgilisi Erdal Şeyda Lafçı'yı kaybetmişti. Hayatının aşkının vefatıyla yıkılan ve zor günler geçiren Gülçin Ergül kaza anını ilk kez Kanal D ekranlarında yayınlanan 'Magazin D Cumartesi' programından Asiye Acar'a anlattı.

Bir döneme damgasını vuran Hepsi grubunun üyelerinden Gülçin Ergül, geçtiğimiz Aralık ayında Roka Tekstil'in kurusucu olan sevgilisi Erdal Şeyda Lafçı ile birlikte İstanbul'a radyo programı yapmaya gelirken Balıkesir'de trafik kazası geçirmişti. Kazada yaralanan Gülçin Ergül, 53 yaşındaki sevgilisi Erdal Şeyda Lafçı'yı olay yerinde kaybetmişti.

Sevgilsinin vefatıyla zor günler geçiren Gülçin Ergül kaza anını ilk kez anlattı. Konuşurken gözyaşlarına hakim olamayan Gülçin Ergül, sevgilisinin vefatını hastanede değil olay yerinde öğrendiğini dile getirdi. Gülçin Ergül kaza anını ve sonrasındaki yaşadığı zorlu süreci 'Magazin D Cumartesi' programına anlattı.


İşte Gülçin Ergül'ün açıklamalarından satır başları...

''Elimden geldiğince iyi olmaya çalışıyorum. Hayatıma devam etmeye çalışıyorum. Yeni şarkım çok özel bir şarkı olacak. Zor bir dönem geçiriyorum. Yaşadıklarımı dönüştürebildiğim bir şarkı. O yüzden acımı hafifleten, dindiren ve paylaştıkça daha iyi hissetmemi sağlayan bir şarkı. Şarkının sözlerinde benim de katkım var çünkü yaşadıklarımı yansıtmam çok önemliydi. Şarkının adı 'gökyüzü çağırdı aşkı'



Şarkıyı söylerken tüylerin diken diken olması hissini her seferinde yaşıyoruz. Çok ağladık bu şarkıyı dinlerken. Klipte de çok duygusal anlar yaşadık. Makyajım sürekli tazelendi. Artık o kadar kalın oldu ki makyaj bir süre sonra... Zorlandık biraz. Bunlar normal şeyler. Hayat acısıyla tatlısıyla her zaman devam etmesi gereken bir yolculuk.


Erdal Şeyda Lafçı ile birlikte bir radyo programına gidiyorduk İstanbul'a. O gün çok da neşeli bir günümde değildim. Yolda çok güzel şeyler konuşmuştuk. Bana çok güzel iltifatlar etmişti. Onları söyleyip kendimi övüyor olmak istemem. Gerçekten bir insanın duymak isteyeceği şeyler söylemişti. Ağlamamaya söz verdim, ağlamayacağım. Çok güzel şeyler söyledi. Onlarla avunuyorum. ''Ben senin kadar iyi bir insan hayal etmek istesem, seni hayal edemem'' demişti. ''Sen çok yetenekli, özel bir insansın'' dedi. Hedeflerimiz için bana söz verdirdi.


Müzik dinliyorduk beraber arabada... Ben bir süre o şarkıyı dinleyemedim. Her şey 3 saniyede oldu. Her anlattığımda bir daha yaşıyorum o anları. İlk dönemlerde sürekli aklımdan o travma anları geçiyordu. Her şeyi doğru yapabildim mi diye kendimi sorguluyordum. O anda yapabileceğim her şeyi doğru yapabildim mi diye sorguluyordum. Kaza anında kendimdeydim. Kazadan biraz öncesini hatırlamıyorum ama kazadan sonrasını hatırlıyorum. Şok anlarında sakin olmaya çalıştığımı hatırlıyorum. Ambulansı bekledik biraz. O an hiçbir şey hissetmedim. Bana hiçbir şey olmadığını düşündüm ama tabi benim de hasarlarım vardı fiziksel anlamda. Elimde kırıklarım vardı. Dikiş atılan büyük bir yar vardı. Airbag ağrısı haftalarca geçmedi. O anda bize birçok kişi yardım etti.

 

Ben de ilk Erdal'ın ailesine haber verdim. Fırat'a haber verdim. Fırat olabildiğince hızlı bir şekilde yanımda oldu. O da ağlayarak 'geliyorum arkadaşım' dedi. Ambulansın içindeydi. 4 saat kadar yalnız kaldım. O sırada kimlerle konuştum bilmiyorum bile.


Bana olay yerinde Erdal'ın vefat ettiğini söylediler. Olabildiğince sakin kalmaya çalıştım. Panik olmamam gerektiğini biliyordum. Çok zor anlardı. Hayatımın aşkı derdik birbirimize. Telefonlarımız da öyle çalardı.


Olabildiğince kendimle zaman geçirmeye çalıştım. Çok fazla sosyal medyaya yüklenmemeye çalıştım. Biraz detoks yapmaya çalıştım. Meditasyon ve yoga yaptım. Aklım sürekli gidiyordu... Zaman geçtikçe biten bir sınav değil bu ama baş etmeyi biraz daha öğreniyorum. Benim şu an 3 kedim var. 2 tanesini Erdal'la beraber avlat edinmiştik. O dönemde o kedilerimizin olması, onların bana hatırlattıkları, merhameti hatırlatması sevgiyi hatırlatması en ağladığım zamanda... Çok büyük destek oldular. Kedilerin iyileştirici gücü olduğuna da inanıyorum.



Rüyamda pek Erdal'ı görmedim ama. Klip çekmeye gideceğim sabah gördüm. Çok sık görmüyorum açıkçası. O gün bizimleydi bence. Ondan kalan sakladığım en sevdiği tişörtü var. Parfümünü aldım. Yanımdalar hep. Destek alıyorum hala. Şimdi biraz daha az oranda. Ama konuşmak çok rahatlatıyor. Herkes konuşabilecek profesyonel bir göze ihtiyaç duyuyor. Hayat hiç kolay değil.''



TFF'nin başına Mesut Özil mi geçiyor? Prof Dr. Naci Görür'den yeni uyarı: "Endişe verici, ciddi çalışılmalı" Hotmail ve Outlook Giriş Linki 2024 - Yeni Hesap Açma, Oturum Açma
Sonraki Haber