"Gül’ün adaylık ihtimali yüzde 49’a düştü"

Yeni Şafak yazarı Mehmet Acet son gelişmeler ışığında Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanlığı adaylığını ele aldı son yazısında. Başlığından da anlaşılabileceği gibi Gül'ün adaylık şansını yüzde 49'a inmiş olarak görüyor Acet. Akşener'in adaylıktan geri adım atmadığını, liderinin aksine CHP içinde Gül karşıtı bloğun sesini yükselttiğine işaret eden Acet, "Bu durumda Gül için 100 bin imzalı Saadet Partisi adayı olmak dışında bir seçenek kalmıyor gibi görünüyor." diyor.

İşte Mehmet Acet'in Gül'ün adaylığını ele aldığı yazısı...

Abdullah Gül’ün adaylık ihtimali yüzde 49’a düştü

Önceki akşam yapılan CHP Parti Meclisi toplantısı bir hayli gürültülü geçti.

Gündem malum.

Partililer, genel başkanlarının gönlünün Abdullah Gül’ün adaylığına kaydığını fark ettiği için “CHP’li aday istiyoruz” diyerek kazan kaldırmış durumda.

Önceki gün yapılan toplantıda, Parti Meclisi’nin 60 üyesinden 30’u söz alıp, cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda konuşma yaptı.

Bu 30 kişiden 10’u, Muharrem İnce’nin aday yapılmasını istedi.

İki isim hariç kimse Gül’ün adaylığına destek verilmesinden söz etmedi.

Kalan 18 kişi, “Adayımız CHP’li olsun, genç olsun, Erdoğan’a karşı dişe diş mücadele etsin” diye görüş bildirdiler.

Dün, gün içerisinde CHP’de adaylık kazanı fokur fokur kaynamaya devam etti. Kılıçdaroğlu’nun Meral Akşener’le randevusu vardı.

Randevu öncesi Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, içerideki kaynamaya tepki verircesine, “Partimiz sonuç almaya yönelik bir çalışma yürütüyor. Geniş katılımlı bir ittifak peşindeyiz. Herhangi bir isim üzerinde bir rezervimiz yok” dedi.

Bu tam da Kılıçdaroğlu’nun durduğu yere tekabül eden bir beyanattı. “Geniş katılımlı ittifak peşindeyiz” lafının, Abdullah Gül’ün dışlanmadığı bir formüle işaret ettiği belliydi.

Ancak ilerleyen saatlerde CHP’nin Grup Başkan Vekili Özgür Özel’in “Yeter!” diye başlayan isyan vurgulu bir twitiyle karşılaştık. Twitin devamı şöyle geldi: “Bu kadar spekülasyon canımıza tak etti. Bütün amaç bizim içimizde bir tartışma yaratıp moralimizi düşürmek. CHP’nin gündeminde Abdullah Gül diye bir isim olmadı, şimdi de yok, olmayacak da…”

Özgür Özel, “Yeter!” diyerek isyan diliyle paylaşım yaparken Genel Başkanına posta mı koyuyordu, yoksa o arada Kılıçdaroğlu’nu da fikrinden vazgeçiren başka bir şey mi olmuştu?

Niye böyle bir soru soruyoruz? Denklemin toplamına bakınca, Bülent Tezcan ile Özgür Özel’in sözleri birbiriyle çelişki arz ediyordu.

Bu arada, hem CHP’nin pozisyonunu hem de Gül’ün adaylığını doğrudan etkileyebilecek bir gelişme daha oldu.

Kılıçdaroğlu’na teşekkür ziyaretine giden İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, çıkışta, “1 Nisan’da 1. Kurultayımızı yaptık. Orada da ilan ettiğimiz gibi İYİ Parti’nin adaylığını sürdürdüğümü söylemek isterim” diye konuştu.

Yani Akşener adaylıktan geri adım sinyali vermiyordu. Şimdi, bütün bu parçaları birleştirerek ana fotoğraf üzerinden bir takım okumalar yapabiliriz.

1- Bu gelişmeler, Abdullah Gül’ün adaylığını doğrudan ilgilendiriyor. İlkeler ittifakı üzerinden muhalefetin kendi ismi üzerinde bir konsensüs sağlamasını arzulayan Gül’ün bu arzusu dün itibarıyla darbe almış görünüyor.

2-Akşener’in kendisine, “Siz çekilirseniz Abdullah Gül ile kazanma şansımız daha fazla” diye telkinde bulunanlara gayet mantıklı görünen şöyle bir yanıt verdiği söyleniyor: Madem öyle düşünüyor o zaman yine aday olsun, bizden daha fazla oy alarak ikinci tura kalır.

3-Gül’ün adaylığı bağlamında CHP’nin alacağı tutum, Akşener’in adaylıktan çekilip çekilmeyeceğinden daha fazla önem taşıyor. Çarşı bu kadar karıştıktan sonra, Parti Meclisi’nde yalnızlaştıktan sonra Kılıçdaroğlu, masaya yumruğunu vurup Gül’ü destekleyeceğiz diyebilir mi artık, bilmiyoruz.

4-Toplama bakınca, dün itibarıyla muhalefet cephesinde herkesin kendi adayı ile çıkması ihtimali güç kazandı. CHP de eğer CHP’li bir aday çıkarırsa, Gül için oluşturulan denklem biraz daha bozulmuş olacak.

5-Bu durumda Gül için 100 bin imzalı Saadet Partisi adayı olmak dışında bir seçenek kalmıyor gibi görünüyor.

6-Ankara’nın böyle dönemlerinde ‘son dakikada’ açıklanan kararlar duymaya alışığız. Abdullah Bey’e, “Böyle bir karar alacaksanız son güne kadar, son dakikaya kadar beklemelisiniz” diye telkinler yapıldığını biliyoruz.

Siyaset dışı aktörlerden telkin almaya alışık olan, genelde o çevrelerin bir dediğini iki ettirmeyen CHP Genel Başkanı da kararını açıklamak için son dakikayı bekleyebilir.

Bu ihtimaller açık.

Bandı geriye sarıp baktığımızda Gül’ün ‘ilkeler ittifakı’ lafının sürüme girdiği andan itibaren Dışişleri Bakanlığı’ndan gelen diplomatik becerilerini de konuşturarak ince ince bu süreci yönettiği anlaşılıyor.

Bu süreçte görüştüğü herkese görüşmenin gizli kalması şartını koşması, perde arkasında yürüyen trafiğin sızmasını engellemiş olabilir.

Tabii, günün sonunda ne olacağını göreceğiz.

Bu aralar dikkatler hep muhalefet üzerinde olduğu için, Cumhur İttifakı cephesinde neler olup bittiği daha az haber oluyor.

Birkaç haber de o cepheden verelim. Büyük Birlik Partisi, Cumhur İttifakı içerisinde yer alacağını daha önce belli etmişti.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan’a destek verecek olan BBP, Meclis seçimlerine parti logosuyla değil, AK Parti listelerinden girecek.

10 kadar BBP’linin AK Parti listeleri içinde, seçilebilecek yerlerden aday gösterilmesini bekleyebiliriz.

Milletvekili listeleri için daha 20 Mayıs’a kadar vakit var. O konuları ayrıca yazarız. Şu an herkesin aklında muhalefetin cumhurbaşkanı adayları kimler olacak sorusu var.

Normalde 4 Mayıs Cuma gününe kadar vakit var. Bu cumaya kadar bu iş biter mi, bir hafta daha mı bekleriz, bu sorunun yanıtını da yaşayarak öğrenebileceğiz.
Jandarma ve Emniyet'e yeni araçlar... BİM'E UCUZA TAM OTOMATİK ESPRESSO MAKİNESİ GELİYOR! Fed faiz indirdi, Bitcoin 63 bin doları aştı!
Sonraki Haber