Gürer Aykal: '40’tan fazla ülkede opera yönettim, AKM’ye hayran kaldım'

Atatürk Kültür Merkezi (AKM), 13 yıl aradan sonra bugün 'Sinan' operasıyla açılıyor. Hasan Uçarsu'nun bestelediği, librettosunu Halit Refiğ'in aynı adlı senaryosundan hareketle Bertan Rona'nın yazdığı eserin maestrosu ise dünyaca ünlü 79 yaşındaki şef Gürer Aykal.

Bugün açılacak AKM’de sahnelenecek ‘Sinan’ operasının maestrosu Gürer Aykal samimi açıklamalarda bulundu. İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestrası'nı yönetecek olan Aykal, Günaydın'dan İlker Gezici'ye konuştu konuştu.


'Sinan' operası size nasıl geldi?

Değerli bestecimiz Hasan Uçarsu'dan AKM'nin açılışı için bir opera yazması istenmiş. 'Sinan' da işte o opera. Böyle projeler bana büyük gurur veriyor çünkü Hasan Uçarsu, dünya çapında bir besteci. Hasan'a da "Sen yazdıkça bana gönderebilir misin?" dedim, bakayım, öğreneyim diye...

 

Hazırlıklar nasıl geçti?

Yine bir gün Hasan Uçarsu beni aradı, "Hocam, bu operayı siz yönetir misiniz?" diye sordu. Ben de "Ne demek, benim için büyük onurdur" dedim. Zaten notalarını da alıyordum. 5-6 ay önce de çalışmaya başladım. Amerika'dayken ise Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Murat Karahan aradı. Çok nazik bir dille "Hocam AKM'yi böyle bir operayla açıyoruz, sizi düşündük, kabul eder misiniz?" diye sordu. AKM'nin açılışında olmak ve bir Türk operasını yönetmek, benim için büyük bir ödül. "Onur duyarım" dedim ve kabul ettim. Çalışmalarımı daha da sıklaştırdım.


MİMARLAR, SİNAN'I ÖRNEK ALMALI

'Sinan', opera severlere ne vadediyor?

Öncelikle, librettosu açısından yakından bildiğimiz bir konu... Süleymaniye Camii'nin yapılışı sırasında kimler var; Hürrem, Mihrimah, Ebussuud, Rüstem Paşa ve tabii ki Sinan'ın kendisi... Bu, tarihsel açıdan bize çok güzel bir şeyi yani Kanuni Sultan Süleyman'ın bir sanatçıya, bir mimara ne denli önem verdiğini gösteriyor. Bu açıdan Türkler operada o bildikleri konuyu, yine o zamanın müzikleri ile örülmüş bir şekilde, çağdaş bir orkestrasyonla duyacaklar.


AKM sadece opera salonuyla değil tamamıyla dünya standartlarında bir kompleks. AKM'nin sanat dünyamıza, kültürel bilincimize ne gibi katkılar sunacak?

AKM büyük salon, bizim için bir mabet. Yalnız bizim için değil. Devlet Senfoni Orkestrası, korolar, tiyatrolar, oda tiyatroları var, bunların dışında sergiler de yer alıyor. Dünyada bu kadar zenginliği içinde barındıran bir yapıt pek bilmiyorum. Dünyanın her yerini gezmedim ama en azından 40 ülkesinde opera yönettim, salonları biliyorum. Yineleyeceğim bu salona hayran kaldım ve çok gururluyum bir Türk olarak.


Mimar Sinan sizin için ne ifade ediyor peki?

Babam köy enstitüsü öğretmeniydi. Ben köy enstitüsünde doğdum. Bana daha çocukken Mimar Sinan ve yapıtları evde öğretildi. O öyle bir mimar ki, attığı temelleri biz şu an konuşuyoruz. Dilerim bu soruyu bundan bin yıl sonra yine bir gazeteci, yine bir orkestra şefine sorsun. 1500 yıl sonra da hâlâ ayakta kalan yapıları göreceğiz... Mimar Sinan büyük bir sanatkar, gerçek bir mimar. Aynı zamanda mühendis, matematikçi, hatta akustikçi. Yaptığı örnekler de bunu gösteriyor. Tabii adamcağız çok da çekmiş her sanatçı gibi... Rüstem Paşa, Mimar Sinan'ın yapılarındaki giderlerin fazla olduğundan şikayet edip, devleti ziyana uğrattığını söylemektedir. Bakın 500 yıl öncesine ait bugün de devam eden aynı şeyler... Mimar Sinan, Türk mimarlarımızın örnek alması gereken büyük bir insandır.

 

CUMHURBAŞKANININ ESER SİPARİŞ ETME GELENEĞİ SÜRMELİ

'Sinan' operasını Cumhurbaşkanımızın sipariş etmesi de önemli...

Benim keman öğretmenim Nejdet Remzi Atak'tı. Ahmet Adnan Saygun'un da öğrencisi oldum. İkisi de Atatürk ile çalışmış, Ata'nın istediği müzikleri yapmışlar. Atak, zaman zaman köşke Atatürk tarafından çağrılırmış. Atatürk bir gün ona "Oğlum bana Tosca'dan o aryayı çal" diyor. Hocam kemanı açıyor ve başlıyor çalmaya. Atatürk ona, "Oğlum daha yaklaş" diyor. Kemanın salyangoz dediğimiz tutulan tarafını kendi omzuna koydurarak, Tosca'nın meşhur Cavaradossi aryasını seslendiriyor. Hocam o anlarda Atatürk'ün gözlerinden ince ince yaşlar aktığını anlatmıştı.

OPERA ÜLKENİN GELECEĞİDİR

Atatürk 1934'te ise Saygun'a "Bir opera yazacaksın, adı Özsoy olacak" diyor. Bir İran şahını ağırlamak için yaptırıyor bunu. Atatürk libretto üzerinde de çalışıyor ve iki ülkenin kardeş olması gerektiğini gösteren bir anlayışla hocama yön veriyor. Bundan kaç yıl sonra bugünkü Cumhurbaşkanımız, bir salon açılışında yine bir bestecimize, yine tarihimizde iz bırakmış bir insan adına opera ısmarlıyor. Dilerim bu gelenek devam eder, cumhurbaşkanları her opera açılışında, cumhuriyetimizin gelecek yıldönümlerinde, böyle operalar ısmarlar. Çünkü opera bir ülkenin geleceğidir.

BİRÇOK SANATI İÇİNDE BARINDIRACAK MUHTEŞEM BİR YAPI

Operanın prömiyerinin AKM'de yapılıyor olması size ayrı bir heyecan veriyor mu?


AKM, İstanbul'un simgelerinden biri. Ve şimdi buranın yeniden yapılışına tanık oluyoruz. Birçok sanatı içinde barındıracak, bir liman olacak koskocaman, muhteşem bir yapı. Artık bütün operaların oynanması için önümüzde hiçbir engel yok. Orkestra çukurunun, sahne genişliğinin vs. Avrupa'nın en çağdaş operalarındaki tekniklerle bezendiği ama eski AKM'den de alıntıların olduğu yüce bir yapıt. Bırakın burada bir orkestrayı yönetmeyi, bir Türk olarak, böyle bir yapıya sahip olmanın mutluluğunu yaşıyorum.

İsrail: "Hizbullah'ın Nasr biriminin komutanlarından Faour öldürüldü" Giovanni van Bronckhorst: Antrenmanlarda bile böyle değil! Bill Clinton: İslam'dan önce İsrail vardı
Sonraki Haber