'Orduya ilâhiyatçı yerine papaz alınsa memnun olacaklar'

Tarihçi yazar Murat Bardakçı, Habertürk'teki köşe yazısında, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin alacağı muvazzaf öğretmen subay adayları arasında İlahiyat Fakültesi mezunlarına yer vereceğini duyurmasının ardından gelen eleştirilere sert tepki gösterdi. Bardakçı, ''Bakanlık böyle bir ilân verir de lâik, demokrat, çağdaş, entel ve dantel çevrelerimiz yaygara koparmadan durabilirler mi? Orduya ilâhiyatçı yerine papaz alınsa memnun olacaklar var!'' ifadelerini kullandı.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin alacağı muvazzaf öğretmen subay adayları arasında İlahiyat Fakültesi mezunlarına yer vereceğini duyurmasının ardından gelen eleştirilere bugünkü köşesinden tepki gösteren Habertürk yazarı Murat Bardakçı, ''Bakanlık böyle bir ilân verir de lâik, demokrat, çağdaş, entel ve dantel çevrelerimiz yaygara koparmadan durabilirler mi?'' ifadelerini kullandı.

Bardakçı, ''İki günden buyana duyuruyu dillerine dolayıp duruyorlar, Millî Savunma’nın “Öğretmen subay alacağız” demesine rağmen adaylarda aranan “fakülte mezunu olma” şartını eğip bükerek “İmam-Hatip mezunu olma”ya getiriyor, lâiklikten girip yobazlıktan çıkıyor ve “Türk Ordusu’nda imam görevlendirmek de ne iş?” diyorlar!'' diyerek sözlerini sürdürdü.

''TÜRKİYE SANKİ MÜSLÜMAN DEĞİL''

Bardakçı sözlerine; ''Türkiye sanki Müslüman değil; Budist, Hindu, animist, ateist, yahut gâvur! Asker hücuma kalkarken asırlardan buyana “Allah Allah” demiyor, yemeğe “Hamdolsun” diye başlamıyor, karargâhlarda cami falan hak getire, cephede can verenler de “şehid” olmuyor, Nirvana’ya gidiyorlar!

Dolayısı ile böyle bir orduya ileride “imamlık etme” tehlikesi bulunan İlâhiyat Fakültesi mezunlarının, hem de kadrolu olarak alınmaları da neyin nesi?'' diyerek devam etti.

''YÜZLERCE YILDIR VAR''

Türk ordusunun yüzlerce senedir "tabur imamı" denilen hocaların olduğuna işaret eden Murat Bardakçı, "Fakat din, itikad, akide yahut gelenek dendi mi şekil değiştiren zevâta askerî kadrolarda İlâhiyat Fakültesi mezunlarının da yer almalarının artık şart olduğunu, uzmanlık alanları din ve ilâhiyat olan bu subaylar sayesinde askerin manevî boşluğunu birbirinden farklı cemaatlerin doldurmasının önüne geçilebileceğini anlatmak ne mümkün?" ifadelerini kullandı.

''GELSİNLER BİZİM AYDINLARDAN LAİKLİK ÖĞRENSİNLER''

Bardakçı farklı ülkelerde de buna benzer uygulamaların olduğunu vurgulayarak örnekler verdi.

İşte yazının o kısmı;

''Burada birkaç fotoğraf ve bir de çizelge yayınlıyorum...

“1” numaralı fotoğraf, 1990’da yaptığım ve yukarıda sözünü ettiğim Suudi Arabistan’daki “çadır kilise” haberinin kupurüdür...

İkinci fotoğrafta, üç Fransız subayı görüyorsunuz. Adamlar subay ama “muharip” değil, din adamı! Soldaki haham, ortadaki imam, sağdaki de Katolik papaz! Lâik, hattâ lâiğin de lâiği Fransa’nın ordusunda imamlık, hahamlık ve papazlık yapıp hiç çekinmeden birarada poz da veriyorlar!

Diğer fotoğraf, Birleşik Amerika’nın eski başkanı Barack Obama ile karısı Michelle’in Yahudiler’in “Hanuka Bayramı” sırasında West Point’i, yani Amerikan Askerî Akademisi’ni ziyaretleri sırasında çekilmiş. Yahudi öğrenciler Başkan ile hanımına ilâhi konseri veriyorlar!

En sondaki çizelge ise, tam göbeğinde koskoca bir kilisenin yükseldiği Amerikan Askerî Akademisi’nde dine ve inanca verilen önemi gösteren mükemmel bir örnek: Hristiyan, Müslüman ve Yahudi subay adaylarının 2020-2021 ders yılında dinlerine, hattâ Hristiyan olanların mezheplerine göre hangi gün nerede ibadet edebileceklerini bu çizelgeden görebilirsiniz!

Böyle sahnelerin benzerlerine Almanya’da, İngiltere’de, Yunanistan’da ve hemen bütün Batı dünyasında rastlamak mümkündür...

Ne kadar ilkel, çağdışı, yobaz, gerici, karanlık ve lâiklikten nasiplerini almamış adamlar değil mi? Sırtlarındaki üniformadan utanmıyor ve karargâhın ortasında dua edip ilâhi okuyorlar!

Bu mürteciler gelsinler de bizim aydın, demokrat, ilerici vesaireci takımdan çağdaşlık, reddimiras ve bilhassa lâiklik öğrensinler!''



YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ...

2. el otomobil piyasasında talep arttı, fiyatlar düşmeye devam ediyor Çorluspor 1947'nin teknik direktörüne silahlı saldırı anı kamerada Vicenzo Montella: "Bizim için rakip fark etmez"
Sonraki Haber