Hasar kaydından doğan maddi kayıplarla ilgili olumlu gelişme! Geri alınabilir!

İkinci el araçların satışında piyasa değerini düşüren ‘hasar kaydı’ndan doğan maddi kayıp geri alınabilir.Kaza yapan araçların masrafları sigorta ve kasko firmaları tarafından karşılansa da, araçların plakalarına işlenen hasar kayıtları satış sırasında araç sahiplerini maddi zarara uğratıyor. Araçlarını satmak isteyenlerin korkulu rüyası haline gelen bu kayıtlardan dolayı araçlarını piyasa değerinin altında satmak zorunda kalanlar, uğradıkları zararı sigorta şirketinden talep edebilir. Hasar kaydından doğan maddi kayıp için sigorta şirketine dava açılarak ‘araç değer kaybı tazminatı’ alınabilir.

Geriye dönük hakların talep edilebileceğini çoğu araç sahibinin bilmediğini söyleyen Avukat Cevahir Cem Yarım, “Hasar kaydına işlenen kaza, aracın satışı yapılırken fiyatını düşüren etkenler arasında yer almaktadır. Bu zarar, karşı tarafın sigorta şirketinden talep edilebilir. Zararın tazmininde kusur oranı esastır. Değer kaybına neden olan sürücü, kusursuz olduğunu ispat ederse tazminat ödemekten kurtulabilir” dedi.

"15 GÜN İÇİNDE CEVAP VERMEZSE DAVA AÇILIR"

“Aracı zarar gören kişi, karşı tarafın sigorta acentesine zararının tazmini için yazılı başvuruda bulunur. Sigorta acentesinin başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruya yazılı olarak cevap vermemesi ya da talebi karşılamaması durumunda dava açılabilir. Ya da 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurulabilir” ifadelerini kulanıldı.

ZARAR NASIL HESAPLANIR

Araç değer kaybı tazminatının, aracın kaza yapmadan önceki ikinci el değeri ile kaza yaptıktan sonraki ikinci el değeri arasındaki fark vardır, “Kazadan önce aracın değeri, modeli, kilometresi, üretim yılı ve hasar oranı dikkate alınmaktadır. Aracın kazalı ve kazasız piyasa değeri bulunarak aradaki fark hesaplanır. Ortaya çıkan miktar değer kaybı kabul edilir ve sigorta şirketi tarafından ödenir”

SÜREYE DİKKAT

Araç değer tazminatının 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ‘Zamanaşımı’ başlığı altında düzenlenen 72/1. Maddesi’ne göre, 2 ile 10 yıl arasında zaman aşımına uğradığını hatırlatmakta fayda var, zarar görenin zararı, kazanın kusurlu tarafının kimliğini öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ya da kazanın gerçekleştiği tarihten başlayarak on yıl içerisinde zaman aşımına uğramaktadır

Yarım, “Bu sebeple süreye dikkat edilmeli ve hak talebinde geç kalınmamalıdır”

Akademik kadro ilanları 23 Kasım 2024 Cumartesi! 23 Kasım 2024 Resmi Gazete yayımlandı! İşte günün kararları... İşte 500 TL'lik banknot
Sonraki Haber