Haşmet Babaoğlu yazdı... Muazzez İlmiye Çığ: Cumhuriyet Kadını mı, Yüzyılın Aldatmacası mıydı?
Sabah yazarı Haşmet Babaoğlu, Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ’ın hayatını kaybetmesinin ardından kaleme aldığı yazısında oldukça sert ifadeler kullandı.
-
"Müzede kütüphane memurluğu yapmış birini profesör diye ilan edip herkesi aldatmaya soyunurlar, susarsın..."
-
"28 Şubat'ta bir nevi 'İşte Cumhuriyet kadını budur, hayran olunacak, ol!' emri verilir kamuoyuna..."
-
"Çığ, Youtube'un olmadığı dönemde 'Din, çalıntı bir hikâyedir' tezinin teorisyeni olarak üretildi."
-
"Şehir efsanesi büyümüş, gerçek artık kuytuya çekilmiştir."
Haşmet Babaoğlu’nun Muazzez İlmiye Çığ Eleştirisi
Sabah yazarı Haşmet Babaoğlu, Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ’ın hayatını kaybetmesinin ardından kaleme aldığı yazısında oldukça sert ifadeler kullandı. "Çığ" başlıklı yazısında, özellikle Çığ’ın popülerleşmesi ve toplumda bir figür haline gelmesini eleştirerek, bu sürecin arka planına dikkat çekti. Yazıda öne çıkan bazı noktalar şöyleydi:
"Uyduruk Kaydırık Kültür Seçkinleri ve Projeler"
Babaoğlu, yazısında Çığ’ın bilimsel yeterliliğini ve toplumda oluşturulan imajını sorguladı. Özellikle, “Müzede kütüphane memurluğu yapmış birini profesör diye ilan edip herkesi aldatmaya soyunurlar” ifadesiyle, Çığ’ın akademik unvanlarının abartılı bir şekilde lanse edildiğini belirtti. Çığ’ın profesör unvanı taşımadığı, ancak yıllarca bu şekilde anıldığını vurguladı. Ayrıca, 28 Şubat dönemine gönderme yaparak, Çığ’ın “Cumhuriyet kadını” imajıyla topluma bir proje olarak sunulduğunu iddia etti.
"Sümerler ve Toplumdaki Algı"
Yazar, Sümerlerin ne olduğunu bile bilmeyen kitlelerde bir Sümerolog hayranlığı oluşturulmasının bilinçli bir mekanizmanın ürünü olduğunu öne sürdü. Bu hayranlığın gerçek bilimsel ilgiden ziyade, toplumda belirli mesajların yayılması amacıyla oluşturulduğunu savundu. Babaoğlu, özellikle, “Din, çalıntı bir hikâyedir” tezinin Çığ üzerinden toplumda dolaşıma sokulduğunu ileri sürdü.
“Tuzak ve Amaç”
Yazıda, Çığ’ın popülerleşme sürecinin ardında bir "tuzak" olduğu iddia ediliyor. Babaoğlu, Çığ’ın, dini inançların antik uygarlıkların inanç sistemlerinden üretildiği tezini yaymak için kullanıldığını dile getirdi. Çığ’ın teorisyen olarak konumlandırıldığını ve bu söylemin toplumda bir kar topu gibi büyütüldüğünü belirtti.