Hastalar 'Ne olur beni uyutun' diye yalvarıyor

Koronavirüs salgınında az vaka görülen illerden biri olmasına rağmen Bilecik'teki sağlıkçılar "Biz yorulduk, biz tükeniyoruz" diyerek uyarılarda bulundu. Hastalığın çok ağır seyredebildiğini söyleyen sağlıkçılar "'Ne olur beni artık uyutun, dayanamıyorum', 'ben nefes alamıyorum' diyen hastalarımız var" dedi.

Bilecik koronavirüs (Covit-19) salgınında vaka sayısı az olan ilk 5 il arasına girerken, bunun getirdiği rahatlık sonrası vaka sayısında artışlar yaşandı.

Günlük yaklaşık 20-35 arasında il genelinde vakanın ortaya çıktığı Bilecik'te sağlık çalışanları gecesini gündüzüne katarak çalışmaya devam ediyor. Bilecik Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tüm doktor ve hemşireler 24 saat hazırda bulunduğu şu günlerde Dahiliye Uzmanı Gül Sena Topal, vatandaşlara önemli mesajlar verdi.

"HER HASTADAN SONRA TEKRAR TEKRAR DEZENFEKTE EDİLİYORUZ"

Dahiliye Uzmanı Gül Sena Topal, her gün acil servis polikliniklerde korona virüs olabilecek yüzlerce hasta baktıklarını söyledi. Bu hastaların her geldiği birimde sağlık çalışanı arkadaşları tarafından büyük bir özenle değerlendirildiklerini, her seferinde hastaların 'pozitif' vaka' olarak gördüklerini anlatan Topal, sözlerine şöyle devam etti;

"Her hasta için ayrı ayır önlemleri alarak bu şekilde giyinerek, maskemizi, gözlüğümüzü, önlüğünü bu şekilde giyinerek karşılamak zorundayız. Bu hastalardan kan alırken yine oradaki birimdeki arkadaşlar bu şekilde giyiniyor. Röntgene gidiyor, tomografiye gidiyor hastalarımız her birimde her gören arkadaş bu şekilde hastalara müdahale etmek durumunda. Daha sonra bu hastalar buralarda değerlendirildikten sonra bu birimler titizlikle temizleniyor ve her hastadan sonra tekrar tekrar dezenfekte ediliyor."



"HASTALARI TAKİP EDERKEN ÖNCELİKLE BİZİM GİYİNME AŞAMAMIZ VAR"

Hastalığın her aşamasında biz bu zorlukları tekrar tekrar yaşadıklarını anlatan Dahiliye Uzmanı Gül Sena Topal, "Hastaları takip ederken öncelikle bizim giyinme aşamamız var. Kat kat giyiniyoruz. Gördüğünüz gibi her biri emek, her biri vakit ve zorluk anlamına geliyor. Her hastamızı biz bu şekilde müdahale etmek, her hastadan sonra yeniden eldiven değiştirmek, yeniden elimizi yıkamak durumundayız. Her işlemden sonra gerekirse maske değiştiriyoruz. Tüm bu zorluklarla biz covit hastalığıyla mücadele etmeye çalışıyoruz. Bu hastalığı hep birlikte sizlerle birlikte ancak yenebiliriz. Böyle zorlu bir takip sürecimiz var.

"'NE OLUR BENİ ARTIK UYUTUN, DAYANAMIYORUM' DİYEN HASTALARIMIZ VAR"

Dahiliye Uzmanı Gül Sena Topal, vatandaşları uyararak, "Biz yorulduk, biz tükeniyoruz sizler bu hastalığın zorluğunu yaşamadıysanız bilmiyorsunuzdur. Çünkü bu hastalık gerçekten çok ağır bir tabloya kadar seyredebiliyor. Evet, çevrenizde çok hafif, ayakta bu hastalığı geçirenler olabilir. Ama maalesef diğerlerini biz görüyoruz. Burada yatırdığımız, takip ettiğimiz hastalardan çok kısa sürede kliniği kötüleşenler, 'ne olur beni artık uyutun, dayanamıyorum', 'ben nefes alamıyorum' diyen hastalarımız var. Her hastayı tek tek konuşuyoruz, üzülerek merakla bu hastalığın takibini sonuçlarını izliyoruz. Maalesef ki bazı hastalarımızda başarılı olamıyoruz. Kaybedebiliyoruz hastayı onun için hani bana bir şey olmaz, ben zaten gencim, benim bir hastalığım yok kesinlikle böyle düşünmemek lazım. Çünkü hiç beklemediğimiz çok genç hastalarımızdan da hastalığı çok ağır seyreden yada hastalığı atlatamayanlar oluyor" dedi.

İHA

MasterChef Türkiye 25 Kasım haftanın takımları nasıl oluştu? Ayhan Bora Kaplan davada savcıyla tartıştı! İşte detaylar... Trabzonspor bir açıldı pir açıldı, evinde gol oldu yağdı!
Sonraki Haber