Hazal Kaya'dan ünlü oyuncuya şok sözler: "Bunu aşağılık kompleksine bağlıyorum"

Oyuncu Hazal Kaya, yeni dizisini ve ileride gerçekleştirmek istediği projeleri Hürriyet'ten Hakan Gence'ye anlattı.

Bir süredir ortalarda yoksunuz. Ama hakkınızda yayımlanan haberler hiç hız kesmedi: “Rol arkadaşına yetişmek için takoz kullanıyor”, “Kilo aldı, verdi”, “Tangası göründü, reytingler patladı”... Bunların ne kadarı gerçek?

Bu saydıkların arasında ‘tangası göründü’ haberi topluma açık bir şekilde uğradığım bir tacizdi, çok sinirlendim. O dönem Instagram üzerinden bir açıklama yapmıştım. Burada özellikle sizlere sorumluluk düşüyor.

Çünkü insanların bunu kanıksamasının aracı sizsiniz. Fark etmeden de olsa pek çok basın kuruluşu kadın üzerinden şiddeti meşrulaştırıyor. Haklısınız. Hazır kafama taşı yemişken takoz mevzuunu sorayım, o zaman...

‘Tom Cruise’a Hazal Kaya takozu’ diye bir haber çıktı, ondan beri bununla ilgili hiçbir şeyi okumuyorum. Adamın boyu kısa, ne yapsın?

Ayrıca takoz kullanılması kameranın açısıyla ilgili. Ben de kullanıyorum, ne var? Ayrıca aynı mevzuyu daha kaç sene konuşacağız? Takozlarla yaşıyorum. Çok da güzel ve avantajlı bir durum.

Boyunuz kaç?

1.58. Yaptığım işin boyumla bir ilgisi yok. Ben bu boyla, “Best Model’a katılacağım” dersem komik olur ama ben oyuncuyum. Neden benden uzun olmam bekleniyor ve neden hâlâ?

Son zamanlarda çok zayıfladınız. Bunun sebebi kilolu olduğunuza dair eleştiriler miydi?

Yok canım; bel fıtığım ve şeker problemim olduğu için kilo benim düşmanım. Spora yüklendim. Pilates omurgamı çok rahatlattı. Şeker rahatsızlığıma göre beslendim.

Oyunculuğu bırakmaya niyetlenip İtalya’da restoran açtığınız yazıldı, bu doğru mu peki?

Allah aşkına Hakan, İtalya’da restoran açıp tereciye tere mi satacağım? Oyunculuğu bırakmak gibi bir şey söz konusu değildi. Sadece para kazanmak için yapmak istemediğim işlerde yer almak istemedim, bunun için de bir B planımın olması gerekliydi. Kendime vakit ayırdım ve ‘Mutfak Sanatları Akademisi’ne gittim. İleride restoran açmayı çok istiyorum.

Bu kadar yalan yanlış şeyler yazılması sizi üzüyor mu?

Bir süre sonra derin kalınlaşıyor. Ama asıl, bu haberleri okuyanların bundan nasıl etkilendiği önemli. Günümüzde sosyal medyada herkes birbirine bunu yapıyor. Mükemmel olmak, daha iyi görünmek bir zorunluluk haline dönüştü. Oysa bizi biz yapan şey kusurlarımız.

Yeni diziniz ‘Bizim Hikâye’, ‘Shameless’ adlı dizinin Türkiye uyarlaması. Dizinin orijinalindeki başrol oyuncusu Emmy Rossum, ‘Bizim Hikâye’nin tanıtım videosunu paylaşarak “Bu, Türkiye’deki Jimmy Steve ve Fiona mı?!” diye bir tweet attı. İşinizle dalga geçildiğine yönelik yorumlara katılıyor musunuz?

Yok, bunu aşağılık kompleksine bağlıyorum. Dalga geçmek istese bunu daha net bir biçimde yapardı. Şaşkınlık dolu bir tweet atmış, haklı olarak. Kaldı ki henüz izlemediği bir diziyle ilgili sadece tanıtım üzerinden niye yorum yapsın? ‘Shameless’ta erotizm, eşcinsel ilişki ve madde kullanımı gibi konular işleniyor. Bunları sizin dizide ne kadar göreceğiz?

‘Shameless’ın alameti farikası içinde uyuşturucu, seks falan barındırması değil. Bütün karakterlerin sistemdeki bir problemi temsil etmesi ve bütün bunları samimi bir şekilde, birbirine sevgiyle bağlı bir aile üzerinden anlatması. Biz de işin aile kodlarını kullandık. Orijinaline birebir bağlı kalmadık, bize uyarladık.

O halde neden özgün senaryo yazılmadı?

Özgün senaryo vardı da biz mi çekmedik? Bu özellikle son dönemde sektörel bir sorun. Ayrıca bir önceki soruda saydıkların da Türk televizyonlarında olamayacak şeyler. Neden? - RTÜK diye bir kurum var.

Yıllardır ekrana iş yapan bir oyuncu olarak bu anlamda özgür olamamak üzücü mü?

Kesinlikle! Mesela şu an 2008’de yaptığımız şeyi (‘Aşk-ı Memnu’ dizisini) yapamıyoruz.

Neden?

Sebep kendimizle yüzleşemememiz olabilir. Kendimizden kaçar olduk. Başka neleri kaybettik? - Anlayışı ve hoşgörüyü... Sosyal medya üzerinden nefret kusuyoruz. İnsanların orada birbirlerine uyguladıkları şiddetten çok korkuyorum. Bu bir yansıma ve o okuduğun şeyleri yazanlar da sokakta!

Sizin sistemle ilgili dertleriniz var. Peki, dizideki karakteriniz size benziyor mu?

Filiz, babası alkolik olan, beş kardeşine bakmak zorunda bırakılmış bir kız. Bu durumu yaşayan her kadının günlük hayatta başına gelebilecek şeyler vardır. Tacize varıncaya kadar... Filiz de bunları yaşıyor işte.

16 yaşında beri ekrandasınız. Bu meslek size ne öğretti?

Kendini koruyup sürekli tetikte olman gerektiğini ve kontrollü olmayı öğretti. Ayrıca hata yapmaktan korkmamam gerektiğini, önemli olanın yaşadığım deneyimler olduğunu da öğrendim.

Sadece ünlü olduğunuz için kaybettiğiniz neler var?

‘Yerli dizi yersiz uzun’ durumu olduğu için setlerde uzun saatler çalışıyoruz. Bu yüzden lisedeki bir sürü toplu fotoğrafta yokum. Olmak isterdim, bir daha asla 18 olamayacağım.

Hayal kırıklıklarınız var mı?

Sürekli bir beklenti şelalesine karşı ayakta kalmaya çalışmak çok zor.

Tutmayan bir iş olduğunda bunun faturasının size kesilmesi gibi mi?

‘Hazal Kaya’nın işi başladı’ diyen de ‘Hazal’ın işi battı’ diyen de sizlersiniz. Bu aslında o projedeki birçok insana ama en önemlisi, benden usta olan oyunculara haksızlık. Gerçekten hayatımı ‘Hazal Kaya’ olarak yaşamıyorum. Bunun tehlikeli olduğunu düşünüyor ve o isim altında ezilmek istemiyorum. Ben Hazal’ım.

Tutmayan işlere “Ben başarısızım” diye bakmıyorum. Tutan işlere de “Benim sayemde tuttu” diye bakmıyorum. Hiçbir meslekte daimi başarı beklenemez, öyle değil mi?
Anne-babanız siz yedi yaşındayken ayrılıyor. Siz annenizle kalıyorsunuz. Bir röportajınızda kendinizi “Feminist bir annenin kızıyım” diye anlatıyorsunuz.

Evet ayrıldılar ama babamla da hep görüştük. Babam tekrar evlendi ve dört çocuğu oldu. Hepsinin ablasıyım, onlara bayılıyorum. Peki, siz de anneniz gibi feminist misiniz? - Sence? Feminizm erkek düşmanlığı değil, kadın ve erkeğin ekonomik, politik ve sosyal olarak eşit olmasını savunan bir düşünce. Bunu talep etmekte bir sorun yok.

Bir feminist olarak Türkiye’de kadının durumunu nasıl yorumluyorsunuz?

Yorumlanacak bir şey yok; verdiğimiz kayıplar, aldığımız yaralar ortada. Kadın-erkek eşitliğinden bahsettik. Ali Atay’ın bir süredir hayatınızda olmasının sebebi buna değer veren bir adam olması mı? - Özel hayata çok ilginç bağladın, inanamıyorum!

Sizinki de kaçamak bir cevap oldu. Sürekli senaryo konuşan sıkıcı oyuncu çiftlerden misiniz?

Aksine çok eğleniyoruz. Birlikte aklının almayacağı kadar kötü filmleri izlemeyi seviyoruz. Birbirimize çok gülüyoruz.

Trump Panama Kanalını, Grönland’ı ve Kanada’yı almak istiyor İstenmeyen adam Ziyech'e talip yağıyor! Premier Lig ekibi peşinde MUBI aboneliği ne kadar?
Sonraki Haber