Her gün litrelerce kendi idrarını içiyor!
Julia Sillaman ise Dabraccio'nun önerisini dinledikten sonra cildinin güzelleşmiş olmasının yanı sıra sindiriminin de geliştiğini söylüyor.
'Aknelerim fena biçimde patlak vermişti fakat bir dermatoloğa görünmekte kararsızdım. Tam o dönemde Christo ile tanıştım. Ne kadar sağlıklı göründüğünü ve gözlerinin ne kadar açık olduğunu hatırlıyorum. Cildim için idrar tedavisini denememi söyledi. Bu fikir beni rahatsız etmedi hatta tam aksine ilgimi çekti. Cildime idrarımla masaj yapmaya başladığım günden itibaren aknelerim azalmaya başladı ve cildim düzeldi. Perhize başladıktan sonra idrarın kokusu beni rahatsız etmemeye başladı ve tadı hindistan cevizi suyu gibi geliyordu. Daha fazla enerjim var ve kendimi doğayla daha fazla temas halinde hissediyorum. Hayatım değişti artık bambaşka bir insanım. Hayatımın geri kalanında bunu sürekli uygulayacağım. Ailemin bu durumu iyi karşılamayacağını düşündüm fakat sonuçlarını görmeye başladılar ve bazı aile bireylerim de bu tedaviyi uygulamaya başladı. İnsanların bu durumu garip karşılamalarını anlıyorum. Çünkü bu makul bir şey değil. İdrar pis kokan bir şey bu yüzden iğrenç olduğu düşünülüyor. Fakat daha fazla başarı hikayesi duyulmaya başlandığında bu duruma karşı olan ön yargılarında azalacağını düşünüyorum.''