HTŞ nedir, açılımı ne, nerenin örgütü, lideri kim? HTŞ hangi örgüt, ideolojisi ne?
Suriye İç Savaşı'nın karmaşık dinamikleri içinde, Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) adı sıkça duyulan ve tartışılan bir örgüt olarak öne çıkmaktadır. 2017 yılında kurulan HTŞ, bölgedeki çeşitli silahlı grupların birleşmesiyle oluşmuş ve özellikle Suriye'nin kuzeybatısında etkin bir güç haline gelmiştir. Peki, HTŞ nedir, lideri kim, nerenin terör örgütü? HTŞ hangi örgüt? Bu yazıda, HTŞ'nin kuruluşunu, ideolojisini, liderliğini ve bölgedeki etkisini derinlemesine inceleyeceğiz.
HTŞ ya da tam adıyla Heyet Tahrir el-Şam, Suriye İç Savaşı’nın en dikkat çeken aktörlerinden biri olan bir selefi cihatçı örgüttür. 2017 yılında kurulan bu örgüt, daha önce farklı isimlerle faaliyet gösteren grupların birleşmesiyle ortaya çıkmıştır. Başlangıçta el-Nusra Cephesi olarak bilinen ve El Kaide’ye bağlı olan yapı, daha sonra bağımsız bir çizgiye yönelerek Heyet Tahrir el-Şam adıyla yeniden yapılanmıştır.
HTŞ'NİN İDEOLOJİSİ NE?
HTŞ, Suriye’deki Esad rejimini devirmeyi ve bu topraklarda şeriata dayalı bir İslam devleti kurmayı hedeflemektedir. İdeolojik olarak selefi cihatçılık temellerine dayanan örgüt, Suriye’nin kuzeybatısında, özellikle İdlib ve çevresinde etkin bir şekilde kontrol sağlamaktadır.
HTŞ'NİN LİDERİ KİM?
Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ), Suriye İç Savaşı’nda öne çıkan en güçlü selefi cihatçı örgütlerden biri olarak dikkat çekiyor. Örgütün lideri olan Ebu Muhammed el-Cevlani, hem savaş alanındaki stratejik kararlarıyla hem de ideolojik duruşuyla uluslararası arenada tartışmalı bir figür haline gelmiştir. El-Cevlani’nin yaşamı ve liderlik süreci, sadece HTŞ’nin değil, aynı zamanda Suriye’deki çatışmaların da seyrini anlamak için kritik bir öneme sahiptir.
HTŞ LİDERİ EBU MUHAMMED EL-CEVLANİ KİMDİR?
Ebu Muhammed el-Cevlani, gerçek adıyla Ahmed Hüseyin el-Şaraa, 1982 yılında Suudi Arabistan’ın Riyad kentinde doğmuş, ancak ailesi Golan Tepeleri kökenli bir Suriyeli Arap’tır. Çocukluk döneminde ailesiyle birlikte Suriye’ye dönen el-Cevlani, eğitim hayatını Şam Üniversitesi Medya Fakültesi’nde sürdürmüş, ancak bu eğitimi tamamlamadan yarıda bırakmıştır.
2000’li yılların başında radikal gruplarla tanışan el-Cevlani, özellikle Irak’taki Amerikan işgaline karşı direnişe katılarak tecrübe kazanmıştır. Bu süreçte ABD güçleri tarafından yakalanarak yıllarca hapiste tutulmuş, ancak serbest bırakıldığında El Kaide bağlantılı yapılarla bağlarını güçlendirmiştir.
2011 yılında Suriye’ye dönerek Nusra Cephesi’ni kuran el-Cevlani, kısa süre içinde bölgedeki en etkili cihatçı liderlerden biri haline geldi. Daha sonra Nusra Cephesi’ni Heyet Tahrir el-Şam çatısı altında yeniden yapılandırarak liderlik rolünü sürdürmüştür.
Ebu Muhammed el-Cevlani’nin liderliği, HTŞ’nin hem askeri hem de siyasi stratejilerinde belirleyici bir etkendir. Suriye’nin kuzeybatısında etkin bir kontrol sağlaması, örgütün el-Cevlani’nin liderliğinde nasıl şekillendiğini ortaya koymaktadır. Öte yandan, uluslararası koalisyonların hedefinde olan el-Cevlani, hem bölgedeki siyasi güç dengelerini hem de örgütün geleceğini etkileyen kritik bir figür olmaya devam etmektedir.
HTŞ NERENİN ÖRGÜTÜ? HTŞ HANGİ ÖRGÜT?
Heyet Tahrir el-Şam, birçok ülke ve uluslararası kuruluş tarafından terör örgütü olarak sınıflandırılmıştır. Türkiye, ABD, Kanada, İngiltere ve Avrupa Birliği gibi aktörler, HTŞ’yi tehdit olarak kabul etmektedir. Ayrıca, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi de HTŞ’yi terör örgütleri listesine dahil etmiştir.
Suriye’deki iç savaşın seyri boyunca, HTŞ’nin etkisi sürekli değişim göstermiştir. Örgüt, özellikle İdlib bölgesindeki askeri ve idari kontrolü ile yerel halk üzerinde otorite sağlamış durumdadır. Ancak, bu kontrol hem rejim güçleri hem de uluslararası koalisyon tarafından sık sık askeri operasyonlarla hedef alınmaktadır.
Günümüzde HTŞ, Suriye’nin en güçlü silahlı gruplarından biri olmayı sürdürmektedir. Ancak örgüt, hem ideolojik ayrışmalar hem de uluslararası baskılar nedeniyle zorluklarla karşı karşıyadır. Sürekli değişen ittifaklar ve bölgesel güçlerin politikaları, HTŞ’nin geleceğini belirsiz kılmaktadır.
Bu karmaşık yapı, hem Suriye’nin geleceği hem de bölgesel güvenlik açısından kritik bir sorun olmaya devam etmektedir.