HUDUT KARAKOLUNDA BİR GÜN…

MSB HULUSİ AKAR, SINIR GÜVENLİĞİNDE NEREDEN NEREYE GELDİĞİMİZİ, YENİ SİSTEMİN NASIL ÇALIŞTIĞINI, TARTIŞMALARIN HANGİ ODAKLARCA BAŞLATILDIĞINI, YALANLARI VE GERÇEKLERİ ANLATTI.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile geçtiğimiz pazar günü Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde, Suriye sınırının sıfır noktasında yer alan Sucu bölgesindeki Şehit Yüzbaşı İlker Acar Hudut Karakolu'nda buluştuk ve son dönemin en hassas gündemini konuştuk.

Sınırda inşa edilen ve bazı yerlerde 4 metreye kadar yükselen modüler güvenlik duvarı, önünde kazılan dev hendekler, menfezlerde ve dere geçişlerinde kurulan hassas elektronik sistemler, sensörler, bunlara entegre hareketli mobil devriye araçları ve müdahale timleri.
Tüm bu sistemi kontrol eden komuta ve elektronik izleme merkezleri.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın deyimiyle hudutlarımız efsane Meksika Sınırı’ndan çok daha güvenli durumda.
Dünyanın bir çok ülkesi için de model oluşturmuş durumdayız.
Mehmetçik, hudut karakollarında ve sıfır noktasında nasıl özveriyle çalışıyor?
Türkiye, sınır güvenliğinde nereden nereye geldi?
Olan biteni, hudut güvenliği için alınan tedbirleri sahada ve yerinde görünce yaşanan tartışmaların çok uzağında, bambaşka bir gerçekle karşılaşıyoruz.
O halde,
Çok katmanlı, birbirine entegre çalışan fiziki ve elektronik sınır güvenlik sistemlerimizin nasıl çalışıyor?
Sığınmacılar konusunda oluşturulan negatif algının asıl kaynağı nedir?
Terör örgütü PKK’yı ve yönetim kadrosunu iyice köşeye sıkıştıran son operasyon olan Pençe-kilitten sonra bu tartışmaların daha da alevlendirilmesinin özel bir anlamı var mı?

İşte Bakan Akar’ın anlattıkları:

MSB ve ORDUNUN YENİ ÇİZGİSİ:
AKIL, BİLİM, ANAYASAL ÇERÇEVE

Millî Savunma Bakanlığı 2018'den itibaren yeni yapısı, işlevleri ve yaşadığı oluşumla artık çok başka bir noktaya geldi.
Türk Silahlı Kuvvetleri, görevlerini aklın ve bilimin ışığında, anayasa çerçevesinde, Sayın Cumhurbaşkanımızdan başlayan sıralı sivil ve asker komutan ve amirlerinin emir ve komutasında yerine getiriyor. Güvenlik, terörle mücadele, bölge ve dünya barışına katkı olmak üzere ordu işini, yapması gerekeni yapıyor.
Ciddiyet, samimiyet, diyalog ve koordinasyonla işimizi yapmaya devam ediyoruz.
Dünyada ve bölgede önemli gelişmeler, değişmeler oluyor.
Güvenlik ortamı yeniden şekilleniyor; aktörler, roller değişiyor. Bütün bunlardan tabii Türkiye de etkileniyor, etkilenmemesi mümkün değil. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti uluslararası ortamda özne hâline geldi. Etki ve ilgi alanımız genişledi. Silahlı Kuvvetler olarak biz de etkileniyoruz. Gelinen nokta sorumluluklarımızı da artırdı.

MİLAT: ÇÖZÜM SÜRECİNİN BİTİŞİ VE İKİYAKA DAĞLARININ TEMİZLENMESİ

21 Mart 2013 tarihi size neyi hatırlatıyor? Çözüm Süreci.
2013-2015 arasında devlet Kürt vatandaşlarımıza tüm olanakları sağladı.
Fakat sonrasında biliyorsunuz terör saldırıları başladı.
Bunun üzerine 24 Temmuz 2015'te büyük çaplı bir hava harekâtı yapıldı. Bu süreçte TSK boş durmadı. Irak'ın kuzeyinde, yurt içinde ne kadar hedef var, bunlar üzerinde detaylı çalışıldı, bunların tespiti ve analizi yapıldı. 48 saat süreli hava operasyonu gerçekleştirildi.
Sonrasında teröristlerin “girilemez” dediği İkiyaka Dağları temizlendi. Burası temizlenince Mehmetçik ile dağda baş edemeyeceğini gören teröristler olayı il ve ilçelere kaydırdı. Daha sonra 15 Temmuz hain darbe girişimi ile yaşanan sıkıntılar olmasına rağmen 24 Ağustos 2016’da Fırat Kalkanı Harekâtı yapıldı.

DEAŞ İLE GÖĞÜS GÖĞÜSE MÜCADELE, ZEYTİN DALI, BARIŞ PLANI, BAHAR KALKANI…

Terör örgütü DEAŞ'a karşı operasyonu ABD'lilerle birlikte yapacaktık ama onlar son anda katılmadılar, biz buna rağmen kendimiz yaptık.
En radikal DEAŞ mensubu 4 bin teröristi biz etkisiz hâle getirdik.
DEAŞ ile göğüs göğüse mücadele eden tek ordu TSK.
Arkasından Zeytin Dalı, arkasından Barış Pınarı, arkasından da Bahar Kalkanı operasyonları geldi.
Bunların hepsi Cumhurbaşkanımızın direktifi ve millî irade ile yapıldı.
Daha sonra ise Irak'ın kuzeyinde Pençe Serisi operasyonları başladı. Komşumuz Irak'ın toprak bütünlüğü, egemenlik haklarına saygılı şekilde mücadelemize devam ediyoruz. Gerek Erbil'deki bölgesel gerekse Bağdat'taki merkezi yönetim ile ilişkilerimiz çok iyi OLUMLU VE YAPICI. Faaliyetlerimizi bu doğrultuda sürdürüyoruz.

YENİ KONSEPT: TERÖRÜ YERİNDE VE KAYNAĞINDA YOK ETMEK

Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle terörle mücadelede yeni bir konsepti hayata geçirdik, o da “teröristi yerinde, kaynağında etkisiz hâle getirmek.” Bu istikamette çalışmalarımıza yoğun şekilde devam ediyoruz.

PENÇE-KİLİT VE PKK’DA BÜYÜK ÇÖKÜŞ

Pençe-Kilit Operasyonu'nda 73 terörist etkisiz hâle getirildi ancak rakamın çok daha fazla olduğunu değerlendiriyoruz.
Bunlar hem istihbarat raporlarında hem de yapılan çalışmalarda ortaya çıkıyor. Terör örgütü kayıplarını saklamaya çalışıyor. Operasyonda 10 şehidimiz var. Toplam 538 mayın ve el yapımı patlayıcı ile 77 sığınak ve 25 mağara temizlendi.
Teröristler Zap bölgesine iyice yerleşmişlerdi. Oraya giremeyeceğimizi zannettiler. Hedefleri, kara ve hava ateş destek vasıtalarımızla vurmaya devam ediyoruz. Terörist nerede ise hedefimiz orasıdır. İnşallah kilidi vuracağız. Terör örgütünde büyük bir çöküş ve yıkım emareleri var. Teslim olmaktan başka çareleri yok. Teröristler için artık hiçbir yer güvenli değil. Onları adım adım takip ediyoruz. Mehmetçiğin nefesi teröristlerin ensesinde.

SON 7 YILDA 34 BİN 423 TERÖRİST…

24 Temmuz 2015'ten yani çözüm sürecinin bitişi ve TSK operasyonlarının başlamasından itibaren 34 bin 423, bu yılın başından itibaren ise 1.155 terörist etkisiz hâle getirildi.
Terör örgütünde ciddi bir çöküş var ama en son terörist etkisiz hâle gelmeden terör bitti diyemeyiz. Bunu destekleyenlerin bu işlerden vazgeçip PKK bir araç ise, bunlarla bir yere varamayacaklarını anlamaları lazım. Terör örgütü arazide sıkışınca sözde talimatlar veriyor, akılları sıra farklı hedeflere yöneliyorlar.

ÇUKUR HATIRLATMASI

Bakan Akar, Hendek kavramını kullanmamayı tercih ediyor ve şöyle diyor:
Çukur olaylarını hatırlayalım.
Terör örgütü neden çukurlara girdi?
İkiyakalar'da Mehmetçik ile baş edemeyince il ve ilçelerde açtıkları çukurlardan medet umdular çünkü.
Çukur operasyonlarında bizim oraya gireceğimizi tahmin edemediler ve kazdıkları çukurlara gömüldüler. Suriye’nin kuzeyinde de aynı şeyler oldu. Biz “kazdıkları çukurlara gömdük.” deyince dış basında “Cumhurbaşkanı ve Millî Savunma Bakanı Kürtleri çukurlara gömeceğiz!” dedi diye haberler çıktı.
Bazı fitne fesat odakları bu konuları ısıtıp ısıtıp tekrar önümüze koyuyorlar.
Ama biz işimizi yapmaya devam ediyoruz.

VE SINIRLARIN GÜVENLİĞİ

Gelelim asıl konumuza.
Düzensiz göçmen/terörist geçişi ile kaçakçılığın engellenmesi için sınır güvenliğinde nasıl bir yöntem izleniyor?

CAYDIRMA, GÖRME, BULMA VE ENGELLEME..

Hudut güvenliğinin özeti, caydırma, görme, bulma ve engelleme faaliyetidir. Mehmetçik bunu eksiksiz yerine getiriyor..
Modüler duvar ve hendeklerle caydırıyor, insansız hava araçlarımızın da dâhil olduğu keşif ve gözetleme faaliyetlerimiz ile görüyor, hudutlarda birliklerimizin kademelenmesi ile buluyor ve engelliyoruz. Burada ciddi bir operasyon, emek ve çalışma söz konusu.

PERİYODİK ALGI ÇALIŞMALARININ HEDEFİ TERÖRLE MÜCADELEYİ AKAMETE UĞRATMAK

Bilgi sahibi olmadan kanaat belirtmek doğru değil, entelektüel ahlaka da uygun düşmüyor.
Bu kadar açıklama yapılıyor, dil dökülüyor. Ama yalan haberler, sahte videolarla dezenformasyon yapılıyor, farklı algılar oluşturulmak isteniyor. Bunlar belli zamanlarda periyodik olarak yapılıyor. Bunların kaynağı içeriden ve dışarıdan, karışık.
Amaçları Türkiye'nin dengesini, Silahlı Kuvvetlerin insicamını bozmak, terörle mücadeleyi akamete uğratmak. Bu yapılan dezenformasyon ile Türkiye'de dolaşan tüm yabancıların kaçak olduğu, sınırlarda bir engelleme olmadığı algısını yaymak istiyorlar. “Sınırlar kevgire döndü!” diyorlar...

2022 RAKAMLARI: 2 BİN 87 KİŞİ YAKALANDI

Hudutlarımızda çok ileri teknolojiler kullanılıyor.
Personel, araç gereç sayısı, taktik, teknik takviyelerle hudutlarımız Cumhuriyet tarihimizin en yoğun tedbirleri ile 2 bin 949 kilometre kara hududumuz en yoğun şekilde korunuyor.
1 Ocak 2022'den itibaren hudutlarımızda 2 bin 87 kişi yakalandı. Engellenenlerin sayısı ise 133 bin 471 oldu. Yakalananların 197'si terörist. Hudutların korunmasını millî bir mesele olarak görüyoruz. Bunun polemik konusu yapılmaması lazım. Sadece hudut değil, savunma ve güvenlik millî bir konudur ve bunun günlük politikanın dışında tutulmasının önemli olduğunu değerlendiriyoruz. Mehmetçik 8,5 metre karda eksi 32 derecelere varan hava şartlarında görevini yapıyor. Mehmetçiğin emeğine saygı dışında başka bir şey istemiyoruz.

9 MİLYON YALANI

Geçen gün sığınmacılara ilişkin “Bakan 9 milyon rakamını verdi” denildi. Biz 5 milyon Suriye'de, 4 milyon Türkiye'de dedik.Türkiye’de daha önce 4 milyon civarında Suriyeli vardı. Son zamanlardaki dönüşlerle birlikte 3 milyon 700 bin civarında Suriyeli, Türkiye’de bulunmaktadır. Sığınmacıların BM kriterlerine uygun güvenli, gönüllü ve saygın bir şekilde dönüşleri için gerekli şartların oluşmasına yönelik her türlü çaba da ülkemiz tarafından gösterilmektedir. Biz tarihimize, geçmişimize, atalarımıza yaraşır bir şekilde yapılması gerekenleri yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Bizim yaptığımızı kimse yapamadı.

PKK=YPG

Suriye'nin kuzeyinde terör koridoru parçalandı.
Biz oraya müdahale etmeseydik, terör oluşumlarını es geçseydik şu anda çok ama çok farklı problemlerle uğraşıyor olacaktık. Bunun kıymetinin, öneminin bilinmesi lazım. PKK eşittir YPG. Bunu herkese söylüyoruz. “PKK ile YPG ayrıdır” demek bizim aklımıza hakarettir. Tırlarla, uçaklarla tonlarca yardım gidiyor ve bunları yaptıktan sonra “müttefiklik” diyorsunuz. Kendinizi kandırıyorsunuz. 10 sene oldu oradaki bataklığa saplandılar. Büyük dağın büyük kışı olur, büyük yanlış yapıyorlar. Suriye'nin kuzeyinde normalleşmeye yönelik ilgili bakanlıklarımız çalışmalarını sürdürüyor. Asla geri adım atmak yok. En ufak tacize misliyle mukabelede bulunuyoruz. Önceden belirlenen hedefleri ateş altına alarak gerekeni yapıyoruz.

YUNANİSTAN FRONTEX OLAYINI KAPATMAYA ÇALIŞIYOR

Yunanistan ile olan ilişkilerimizde uluslararası hukuka saygılıyız ve daima iyi komşuluk ilişkilerinden yanayız. Mevcut sorunlarımızın barışçıl yol ve yöntemlerle çözülmesini arzu ediyoruz. Bu kapsamda İstişari, Ayrıştırma Usulleri ve Güven Artırıcı Önlemler başlıklarındaki görüşmeler var. Üç kanaldan bunu yapalım diyoruz. Fakat ilerlemiyor. Yunanistan ile yaşanan sorunlarda biz milyon kere haklıyız. Ne tarihte ne günümüzde dünyanın hiçbir yerinde karasuları 6 mil, hava sahası 10 mil olan bir ülke yok. Lozan Anlaşması’na aykırı olarak 16 ada silahlandırıldı. Yunanistan provokatif eylem ve söylemlerine devam ediyor. Belli dönemlerde artırıyor.
Yunanistan'ın Ege'de düzensiz göçmenlere yönelik insanlık dışı davranışları ortada. Bunu Dünya ve AB görmemekte ısrar etti. Fakat Frontex işi ortaya çıktı. Yunanistan suçüstü yakalandı.
AB normal yapması gerekenin onda birini yapsa Yunanistan'ın bütün insanlık dışı davranışlar daha açık görünürdü. Yunanistan, dikkatleri başka yöne çekmek ve FRONTEX olayını karartmak için suni gündemler üretmektedir.

Yunanistan'ın ihlallerine karşı misli ile mukabelede bulunuyoruz. Biz konuşalım, görüşelim, sorunları diyalogla çözelim diyoruz ama hiçbir oldu-bittiye de izin vermeyeceğimizi, ne kendimizin ne Kıbrıslı kardeşlerimizin hakkını çiğnetmeyeceğimizi her zaman vurguluyoruz. Bunu yapmakta da azimli, kararlı ve muktediriz.

RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI VE AKTÖR ÜLKE TÜRKİYE

Rusya Ukrayna’ya saldırısı sonrasında Cumhurbaşkanımızın, Dışişleri Bakanımızın, bizim yaptıklarımız ortada; Türkiye'nin tutumu, davranışı, önemi dünyadan takdir görüyor. Cumhurbaşkanımız bu konuda bir aktör konumunda. Bir devlet olarak ortadayız, bunun desteklenmesi, takdiri önemli. Oradaki insanlarımızın tahliyesi önemli. İnsani durumun daha da kötüleşmemesi için bize düşen insani görevi yapalım dedik. Bugüne kadar yaptık, yapmaya devam ediyoruz.Diğer taraftan Ukrayna’da bulunan A400M uçaklarımız ile ticari gemilerimizin de Türkiye’ye bir an önce emniyetle intikalleri için koordinasyonumuzu ilgili makamlarla sürdürüyoruz. Bu faaliyetlerden sorumlu Rusya ve Ukrayna Savunma Bakanları, karargâhları ve her seviyede muhataplarımızla temaslarımızı sürdürüyoruz.

2030 Ramazan iki kere mi oruç tutulacak? 2030 Ramazan başlangıcı 26 Kasım 2024 Salı akademik kadro ilanları yayımlandı! 26 Kasım tarihli kararlar Resmi Gazete'de yayımlandı! İşte o kararlar
Sonraki Haber