İbrahim Kutluay ve Ece Sükan aşk yaşıyor! Bomba gelişme!
Eski milli basketbolcu ve iki çocuk babası İbrahim Kutluay, bundan 13 yıl önce ünlü manket Demet Şener ile olan evliliğini Edwina Sponza için bitirmişti. Kutluay uzun bir süre sonra yeni bir aşka yelken açtı. Sabah Gazetesi yazarlarından Bülent Cankurt, Kutluay'ın stil danışmanı Ece Sükan ile birlikte olduğunu belirtti. Diğer taraftan, Kutluay ve Sükan'ın 3 yıl önce de aşk yaşadığına yönelik iddialar ortaya atılmıştı.
Demet Şener ile 13 yıllık evliliğini Edwina Sponza için bitiren iki çocuk babası eski milli basketbolcu İbrahim Kutluay, yeni bir aşka yelken açtı. Geçtiğimiz Mayıs ayında Edwina Sponza'dan ayrılan Kutluay, Sabah Gazetesi'nden Bülent Cankurt'un haberine göre; stil danışmanı Ece Sükan ile birlikte. Çiftin hakkında üç yıl önce aşk dedikoduları çıkmıştı.
İşte Sabah yazarlarından Bülent Cankurt'un Kutluay ve Sükan hakkında yazdığı o yazı:
"Eski milli basketbolcu İbrahim Kutluay'ın aşk orucu kısa sürdü! Mayıs ayında, uğruna Demet Şener ile 13 yıllık evliliğini bitirdiği Edwina Sponza'dan ayrılan Kutluay, stil danışmanı Ece Sükan ile yeni bir aşka yelken açtı. Aslına bakarsanız pek de yeni bir aşk sayılmaz! Çünkü üç yıl önce Kutluay ile Sükan arasında aşk dedikodusu çıkmıştı. Üstelik Kutluay o zaman, Sponza ile beraberdi! Bu yüzden de Kutluay ile Sükan'ın, Hakan Bahar'ın sahne aldığı galada yakınlaştıkları, hemen ertesinde de baş başa yemeğe gittikleri, bunu öğrenen Sponza'nın da Ece Sükan'ı arayıp ağzına geleni söylediği konuşulmuştu. Yani o dönemki bir nevi 'yasak aşk' girişimiydi!
YASAK KALKTI
Anlaşılan üç yıl sonra 'yasak'ı kaldırıp 'aşk'a devam kararı almışlar! Şimdi İbrahim Kutluay'ın da Ece Sükan'ın da kalbi boş. Kutluay'ın yaklaşık altı aydır kalbi boşken, Sükan da Uğur Güven'den ayrılalı neredeyse bir yıl oldu. Yasak kalktığı için gizlenme gereği de duymuyor olacaklar ki, baş başa mekanlara gitmeye başladılar. Geçen hafta iki farklı mekanda görülen aşıkların samimi halleri de dilden dile dolaşıyor. Bakalım bu uzun soluklu bir aşk mı olacak yoksa üç yıl önceki gibi gelip geçici bir heves olarak tarihe mi gömülecek…"