İbrahim Tatlıses eleştirilerine Yılmaz Güney savunması...

Altın Kelebek Ödülleri günlerdir tartışılıyor... İbrahim Tatlıses'e ‘Yaşam Boyu Onur Ödülü’ verilmesine yükselen tepkilere yanıt bugün Ahmet Hakan'dan geldi... Hakan, "kadına şiddet uyguladı" denilerek hedef tahtasına oturtulan Tatlıses'i bir başka büyük isim ile savundu... Hürriyet yazarı, "Yılmaz Güney anısına “Büyük Onur Ödülü” verilseydi... Bu tipler, “Yaşa! Var ol!” çekerlerdi" ifadelerini kullandı...

Geçtiğimiz gün sahiplerini bulan Altın Kelebek Ödülleri'nde ‘Yaşam Boyu Onur Ödülü’ İbrahim Tatlıses'e verildi. Tatlıses’in bu ödüle layık görülmesine ise "kadına şiddet uyguladığı" gerekçesiyle tepkiler yükseldi. Sosyal medyada ödül töreninin sponsoru Pantene markası da hedef alındı ve ödülün geri çekilmesi çağrısında bulunuldu.

Pantene bu tepkilere kayıtsız kalamayarak, 'kadın hakları konusundaki duruşunun net olduğunu' savunan bir açıklama da yayımladı.

Bu eleştirilere yanıt ise Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan'dan geldi. Ahmet Hakan bugünkü yazısının "Yılmaz Güney'in anısına ödül verilse" başlığını taşıyan bölümünde Türk sinemasının kült ismi üzerinden Tatlıses'i savundu.

İbrahim Tatlıses'e yönelik eleştiri dalgasını "riyakarlık" olarak tanımlayan Hakan, "Siz bakmayın İbrahim Tatlıses’e ödül verilmesini “Kadın düşmanına nasıl ödül verilir? Kadın döven adam o... Bu adam nasıl ödüllendirilir” falan dediklerine... Yılmaz Güney anısına “Büyük Onur Ödülü” verilseydi... Bu tipler, “Yaşa! Var ol!” çekerlerdi." ifadelerini kullandı.

Hakan şöyle devam etti;

"Sanatçı ile sanatını ayırmak gerekir mi? Sanatçının kişiliği, sanatından ayrı düşünülebilir mi? Sanatçı ve yaşamı, birbirinden ayrılabilir mi? Sanatçıyı, sadece sanatı üzerinden mi yargılayacağız? Kişiliğini, yapıp ettiklerini hiç mi hesaba katmayacağız?

Bunlar, çok çetrefilli konular. Sürekli tartışılıyor. Bir karara da varılabilmiş değil."

Yazısının devamında Yılmaz Güney ile İbrahim Tatlıses'in hem yaşamlarını, hem de sanatçı kimliklerini kıyaslayan Ahmet Hakan şunları kaybetti;

"Ama benim bu konularda kendimce vardığım bir sonuç var. O sonucu şu iki örnek sanatçı üzerinden anlatayım:

YILMAZ GÜNEY: Yılmaz Güney’in sinemasına bayılırım. Çok severim. “Yol” filmini ilk kez izlediğimde üç gün kendime gelememiştim. O derece yani... Ama bu sevgim, onun silahlara düşkünlüğüne, adam öldürmesine, kadın dövmesine onay vermem anlamına gelmez. Tam tersi... O konularda Yılmaz Güney’den nefret ederim.

İBRAHİM TATLISES: İbrahim Tatlıses’in sesine bayılırım. Çok severim ondan şarkı türkü dinlemesini. Silahlı saldırıya uğradığı gün, “Gelmiş geçmiş en büyük sese kıydılar” demiştim. Ama bu sevgim, onun geçmişte kadınlara şiddet uygulamasına ve maço tavırlarına onay verdiğim, taviz verdiğim anlamına gelmez."

YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN...

MasterChef Türkiye 22 Kasım 2024 3. dokunulmazlığı kim kazandı? 500 TL’lik Banknotlar Geliyor! Tarih Netleşti 'Yenidoğan Çetesi' davası: Doktor Gönen savunma yaptı
Sonraki Haber