İbrahim Tatlıses'e silahlı saldırıdan önce gönderilen mektup ile ilgili yeni gelişme

İbrahim Tatlıses'in 2011'de İbo Show programının çekimlerine katıldıktan sonra uğradığı silahlı saldırıda başından vurularak ağır yaralandığı olayla ilgili yeni bir gelişme yaşandı. Olaydan 3 yıl önce Abdullah Uçmak'ın haraç almak için tehdit dolu mektubunu Tatlıses'e götürdükleri iddiasıyla 15 yıl hapis cezasıyla yargılanan Ali Tekin Akkoyunluoğlu ve Mehmet Sebe'nin yargılandığı Ağır Ceza Mahkemesindeki davada karar çıktı. Mahkeme, ikilinin beraatına hükmetti.

69 yaşındaki İmparator lakaplı ünlü türkücü ve sunucu İbrahim Tatlıses, 14 Mart 2011 tarihinde 'İbo Show' programının çekimlerine katıldıktan sonra asistanı Buket Çakıcı ile birlikte İstanbul Maslak'taki Nurol Plaza'dan çıktığı sırada beş kişinin silahlı saldırısına uğramıştı. Tatlıses, uzun namlulu silahlarla başının sağ tarafından vurularak ağır yaralanmıştı. Saldırıda Tatlıses'in asistanı Çakıcı da yaralanmış, şoförü Hakan Çalışkan ise olaydan yara almadan kurtulmuştu.

SİLAHLI SALDIRIDAN 3 YIL ÖNCE TEHDİT MEKTUBU ALMIŞTI

İbrahim Tatlıses'e silahlı saldırıda bulunan Abdullah Uçmak'ın, suikast girişiminden 3 yıl önce 2008 yılında, ünlü türkücüye haraç almak için tehdit dolu mektup gönderdiği ortaya çıkmıştı.

Uçmak'ın iki adamını Tatlıses'i yağmalamak için gönderdiği belirlenince; Cumhuriyet Başsavcılığı, Uçmak'ın iki adamı Ali Tekin Akkoyunluoğlu ve Mehmet Sebe'ye 15 yıl hapis cezası istemiyle dava açtı.

ALİ TEKİN AKKOYUNLU: GERÇEKLEŞEN OLAY HAKKINDA BİLGİM YOK

Sabah Gazetesi'nden Dilek Yaman Demir'in haberine göre; Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ilk görüş heyet karşısına çıkan Ali Tekin Akkoyunlu kendisini, "Ben kesinlikle hiçbir şekilde İbrahim Tatlıses'ten para talep etmedim. Sadece Abdullah Uçmak bana isim ve telefon numarası yazılı not şeklinde başkasının kartviziti arkasına yazılı notu vermemi istedi. Bende gazinoya gittim ancak kendisini bulamadım. Daha sonra yolda konvoy şeklinde kendisine rastladım. El salladım ve beni hayranı sandı. Ben de kartviziti kendisine verdim. Abdullah Uçmak'ı aramasını istedim. O da 'neden?' diye sordu. Daha sonra gerçekleşen olay hakkında bilgim yok" diyerek savundu.

MEKTUBUN 2 KİŞİ TARAFINDAN GÖNDERİLDİĞİNE DAİR DELİL BULUNAMADI

İstanbul Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılamada geçtiğimiz günlerde karar çıktı. Mahkeme, yazının içeriğinde tehdit unsuru oluşturacak bir ifadeye rastlanmadığını belirtirken, mektubun iki şüpheli tarafından gönderildiğine ilişkin delil de elde edilemediğini kaydederek, ikilinin beraatına hükmetti.

Ar-Ge yapan şirketlere 59 milyar liralık dolaylı teşvik verildi "Galatasaray'da Florya'nın huzurunu kaçıran tek isim Ziyech" "Hedef enerjide tam bağımsız Türkiye"
Sonraki Haber