İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Savaşın çok daha üstünde bir tabloyla karşı karşıya kaldık...

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 11 kenti etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremlerde can kaybının 43 bin 556'ya yükseldiğini açıkladı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Hatay'da canlı yayında depreme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Soylu, faciada can kaybının 43 bin 556'ya yükseldiğini söyledi. 

Soylu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

"SAVAŞIN ÇOK DAHA ÜSTÜNDE BİR TABLOYLA KARŞI KARŞIYA KALIYORSUNUZ"

 - Son 2 buçuk 3 yılda çok büyük afetler yaşadık. İlk gelen haberler afetin büyüklüğünü bize hissettirdi. Sabah AFAD Başkanı telefonla aradı ve Maraş-Osmaniye hattında depremin olduğunu söyledi. 7 üzerinde bir deprem olduğu bilgisi gelince elbette ki bu benim açımdan da ülkemiz açısından da çok ciddi sonuca yol açabileceği düşüncesi kapladı. Sayın Cumhurbaşkanımızı aradım. Hemen illerdeki genel tabloyu öğrenmeye çalıştık. Hep birlikte AFAD'a geçtik. Uluslararası yardıma çıkalım dedik ve çıktık. İl dağılımı yaptık, hepimiz yola çıktık. Her birimiz kendi vilayetimize doğru harekete geçtik. Nurdağı'ndan geçerken yol ortadan yarılmış, farklı noktalardan geçerek Kahramanmaraş'a ulaştık ve oradaki tabloyu gördük. Benim her yerde hissettiğim aynıydı, insanlarımız hayatını kaybettiler, bir taraftan medeniyetimizin en önemli sütunları devrildi ve yerle yeksan oldu. Bunu deprem olarak değerlendirmek benim zihnimde tam örtüşmüyor. Özellikle Hatay'ın içerisinde gezerken binaların birbirine girdiğini, çok ciddi bir tahribat yaptığını... O duygu farklı bir şey. Savaşın çok daha üstünde bir tabloyla karşı karşıya kalıyorsunuz. O insanlar var, siz sorumlusunuz ve sizden bir şeyler bekliyorlar. Uykusuz, zamanla yarıştığımız bu sürecin içerisinde büyük bir mücadele yapıldı, hala yapılıyor. Başka nesiller bunu görmesin. Bir devletin milletiyle birlikte nasıl bir bütünlük içerisinde olduğunu gördük. Hava şartları belki de yaşadığımız kışın en ağır şartları. Bir tek şeye odaklandık, arama kurtarmaya. 26 bin enkaz ve yıkılmış bina. Her birinde aynı anda arama kurtarma çalışması yapılası lazım.

- Kahramanmaraş'a niye inemedik diye hayıflandık tabii. Ama şunu söyleyeyim, insanlar yardım talebinde bulunuyordu ve biz onlara size yetişeceğiz dedik. Özellikle AFAD'ın şöyle bir durumu söz konusu, bu senaryoları defalarca yaptı AFAD. 97 binin üzerinde tatbikat yapıldı. Madenlerden hastanelere, okullara kadar. Buraya herkes hareketlendi. Kimisi 8 saatte, kimisi 10 saatte gelebildi. Siz 26 bin enkazla karşı karşıya kaldığınız zaman buna yayılmak ve ulaşmak zaman istiyor. Ama devlet tüm imkanlarıyla ulaştı. Bu deprem dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun hiçbirinin bu depremin altından kalkabileceğini düşünmüyoruz. 2 Hollanda büyüklüğünde bu deprem. Bu çerçeve içerisinde eğer Türkiye çok uzun zamandır bu hazırlıkları yapmamış olsaydı büyük bir kaosla karşı karşıya kalırdı.

"KILIÇDAROĞLU'NUN DEĞERLENDİRMESİ TALİHSİZLİK DEĞİLSE KÖTÜ NİYETTİR"

- 17'nci günde geldiğimiz nokta şu: Hatay'da altında cenaze olduğunu düşündüğümüz 2 bina var. Genel tablonun tamamında arama kurtarma çalışmaları sona erdi. Burada enkazlar başladı. Çadırkentler, konteynerler kuruldu. Kamunun bütün gücü sahada devam ediyor. Köylere kadar ulaşıldı. Gıdalar geldi, lojistik depolardan dağılımlar sağlandı. Türkiye çok uzun zamandan beri, 1999'dan beri ray değişikliğine gitti. Kılıçdaroğlu bugün Hatay'da talihsiz bir açıklama yaptı. "Asrın felaketi" diyerek algı çalışması yapılıyor dedi. İnsanın Hatay'ı görüp de böyle bir değerlendirme ortaya koyması talihsizlik değilse kötü niyettir. Hepimiz koşturuyoruz, bu deprem çok geniş bir alanda olduğu için koordinasyonu çok önemli. Bir tek siyaset kaygısı gütmeden herkes bunu yapıyor. Biz Müslümanız, büyük bir imtihanda olduğumuzu biliyoruz. Çalışacağız, gayret göstereceğiz ve bu işin içinden çıkacağız. Depremin başından itibaren sussalar belki daha büyük katkı gösterecekler. Bir insanın utanması gerekir. Burada umut bekleyen insanlar var. Bu asrın değil, yerkürenin en büyük depremlerinden biridir. Bunu biz söylemiyoruz, bunu dünyanın en gelişmiş ülkelerindeki yabancı uzmanlar dahi söylüyor. 

"YÜZDE 20 ÖZELLİKLE MALA KARŞI SUÇLARDA AZALMA VAR"

- Şu anda yüzde 75 ile 80 arasında hasar tespit oranı. 600 binden fazla bağımsız bölüm yıkılmış, acil yıkılacak, ağır hasarlı ve orta hasarlı. Ticaret alanındakileri de eklerseniz 750 bini buluyor. Depremi abartıyorlar demek insafı, vicdanı, aklı bir tarafa bırakmak demektir. Her detayı tek tek inceledik, sahadaki bütün arkadaşlarımızın bilgilerini her şeyiyle değerlendiriyoruz. Türkiye, devletin bütün birimleriyle birlikte bir çalışma ortaya koyuyor. Bir kaos oluşsa da bir fırsat oluştursak diyorlar. Yüzde 20 özellikle mala karşı suçlarda azalma var. Evet 3-4 tane yağma oldu ama tutuklandılar. Burada abarttıkları gibi bir durum söz konusu değil. Bütün bunlar yaşanırken hem toplumu dejenere etmeye çalışmak, güvensizlik oluşturmak çok yanlış. Ayrım yapmak da insanlık dışıdır.

"EN ÇOK ÇADIR GELEN KENTİMİZ HATAY"

- En çok çadır gelen kentimiz Hatay. Bizim yaptığımız öncelikle ağır hasarlı, yıkılmış, acil yıkılacak, yaşlı çocuklu, hamile, engelli, bütün bunların taleplerini karşılamak. Elbette ki öncelikler var ve öncelikler üzerinden bunu sağlamaya çalışıyoruz. Çadırdan hemen sonra geçeceğimiz yer konteynerdir. 2 ayın sonunda burada, bu bölgede 100 bin konteyneri tamamlamış olacağız. Konteyner şehirlerin içinde sosyal alanlar, sağlık alanları, eğitim birimleri olacak. Biz 1 yıllık süreçte bu depremzedelerin bu depremin travmasını atlatmaları için büyük bir çaba sarf edeceğiz. 

"KENTSEL DÖNÜŞÜM TÜRKİYE'DE KAÇINILMAZDIR"

- Türkiye'de her şeye siyaset gözlüğünden bakılırsa, herkese potansiyel olarak suçlu gözüyle bakarsanız, elbette kentsel dönüşüme karşı bir pozisyon alırsınız. Kentsel dönüşüm Türkiye'de kaçınılmazdır. Maalesef ana muhalefet partisi sanki bu bir düşmanlıkmış gibi, sanki bir yer talan ediliyormuş gibi, iş yapmayan, aynı zamanda iş yaptırmayan bir zihniyetle karşı karşıyayız. Bunun bedeli ödenmiyor mu? Ödeniyor. Bu doğru bir yaklaşım değil. Bu gerçeklikten uzaklaşmak doğru bir yaklaşım değil. CHP bunu sürekli yapıyor. Mantığı nedir? Bunu da biliyor değilim. Maliyetini kim ödüyor? Millet ödüyor. Benim görüşüm bundan sonra Türkiye'nin kentsel dönüşüm konusunda resen tedbir uygulamasıdır. 

- Sayın Cumhurbaşkanımız talimatları verdiler, Murat Bey de birkaç toplantı yaptı. 10 şehirde oturulabilecek, sağlam olan yerler değerlendirilecek ve bu da bir taraftan bilimsel çalışma. Hep birlikte oluşturarak geleceğe yönelik bir karar verilecek. Bir umutsuzluk halini, yaşadığı yerleri kaybetmenin karşılaştırılmasından kaynaklanan endişeyi hepimiz yaşadık. Bu duygunun 2-2,5 ay içinde ortadan kalktığını hissedecekler. Depremzedelerimiz çok yakında şehirlerinin yeni haliyle kucaklaşacak. Onlar ihya edilecek hem çocuklarımızı daha güçlü şehirlerde yaşayacaklar. Nasıl bir imtihanla karşı karşıya geldiğimizi biliyoruz ve biz de buradan güçlenerek çıkacağız. 

CAN KAYBI 43 BİN 556'YA YÜKSELDİ

- Bu depremlerde vefat sayımız 43 bin 556'ya yükseldi. Az bir rakam değil. Her bir hayatını kaybeden vatandaşımıza karşı sorumluyuz. Hüznümüz var, insanlarımızı kaybettik, şehirlerimiz yıkıldı ama bu bizim umudumuzu ortadan kaldırmaz. Büyük bir umudumuz var, bunun için çalışıyoruz. İşimizi bitirmeden kalkıp gitmeyeceğiz. Bu umudu ayakta tutmak zorundayız. Her zamankinden daha fazla çalışmak zorundayız. 

- Burada bizim anne tarafından akrabalarımız var. Zamanında Trabzon'dan Kırıkhan'a gelmiş akrabalarımız var, onlardan kayıplar var. Öyle bir metanet var ki, annesini, babasını, kardeşini kaybedip tek başına kalmış ve o umudu arıyor. Bu umudu söndürmeye çalışanlar, ne olursunuz söndürmeyin. Olumlu bir şey söylemek içlerinden gelmiyorsa biraz susmayı denesinler. 

BEKLENEN İSTANBUL DEPREMİ

- İstanbul ile ilgili çok yoğun bir çalışma yapıyoruz. Her şey güçlendirilmeye çalışıldı ısrarla. Kuzey Marmara Otoyolu, Osmangazi Köprüsü, Avrasya Tüneli, İstanbul Havalimanı olmadan İstanbul'da bir depremle karşı karşıya kaldığımızı düşünebiliyor musunuz? İstanbul'da elbette ki dönüşecek binalar var. Yapısal dönüşüme ihtiyaç var. Hiç bunlar dönüşmeden acaba bu depremle karşı karşıya kalırsak ne yapabiliriz? Biz bunu İstanbul'da defalarca çalıştık, defalarca toplantı yaptık, ben kendim başkanlık yaptım. Avcılar'da kim görevli belli, Beşiktaş'ta kim görevli belli. Ama elbette en önemli iş bu kentsel dönüşümün sağlanması.

- Bugün bu depremin üzerinden birçok kişi birçok şey söyleyecektir ama ben AFAD'dan sorumlu bir bakanım, kaç defa depremle ilgili bir simülasyona oturduğumu unutmuş durumdayım. Bu karşı karşıya kaldığımız deprem, deprem değil. Bu başka bir şey. Hele Hatay'ı gördükten sonra. 7 bin 930 artçı deprem oldu. 

HATAY'IN DEMOGRAFİK YAPISI DEĞİŞECEK Mİ?

- Suriye düşmanlığı kabartılıyor, geleceğe yönelik endişeler dile getiriliyor. Böyle bir şey mümkün değil. TC hangi demografik yapıyla elindekini bırakacak? Deremin ilk saatlerinden itibaren devlet bütün unsurlarıyla burada. Bazı korkular üzerinden toplumda algıyı değiştirmek istiyorlar. Bugün bunların konuşulacağı zaman değil. Biz işimizi yapacağız. 

MÜTEAHHİTLERE İLİŞKİN SON DURUM NE?

- Tespit ettiğimiz her isme hemen yurt dışına çıkma yasağı koyduk. Bunun bedeli her ne ise ödettirilecek. 564 şüpheli tespit edildi, 160'ı tutuklandı, 175'i adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı, 18 kişi gözaltına alındı, diğerlerini arama kurtarma çalışmaları devam etmekte. 

İŞ YERLERİNDE BİNA KOLONLARININ KESİLMESİ

- Bunlar yerel yönetimlerin, belediyelerin asli görevidir. Bunlar denetlenmelidir. 

Ayrıntılar geliyor... 

Muğla'da deprem oldu İmamoğlu Almanya'da Türkiye'yi şikayet etmekle meşgul! Güle güle Fernando Muslera! Galatasaray'a dünyaca ünlü kaleci geliyor
Sonraki Haber