İdris Kardaş, Akıncı Üssü davasının en kritik ayağını yazdı!

Akademisyen İdris Kardaş Aktüel dergisi için kaleme aldığı yazıda, Akıncı Üssü davası başlarken, 4 bin 658 sayfalık iddianameyi irdeledi.

Akademisyen İdris Kardaş Aktüel dergisi için kaleme aldığı yazıda, Akıncı Üssü davası başlarken, 4 bin 658 sayfalık iddianameyi irdeledi. Kardaş, davanın ilk hafta duruşmalarında yapılan savunmalar kamuoyunda 'komik' olarak nitelendirilse de, sivil sanıkların bu davanın en kritik ayağı olduğunun altını çizdi.

İşte o satırlar:

DARBE SEYAHATLERİ

Akıncı Üssü iddianamesi bilindiği üzere 4 bin 658 sayfadan oluşuyor. Bugünlerde devam eden Akıncı Üssü davası sürecinde darbecilerin ifadelerini okuyoruz, izliyoruz. Özellikle sivil isimler bu davanın en kritik ayağı. Bu isimleri tek tek ele almak gerektiğini düşünüyorum. Bu yüzden de bundan sonraki yazılarda önemli olan isimleri iddianame ve bugünlerde yaptıkları savunmalar üzerinden ayrı değerlendireceğim. Ancak ilk yazıyı darbeye hazırlık sürecinin nasıl geliştiğini irdeleyerek başlamak istedim. Böylece bu sivil isimlerin neden kritik olduklarını birlikte değerlendirebileceğiz.

İddianamede darbe hazırlık toplantılarının 1 Kasım 2015 genel seçimlerinin hemen sonrasında başladığı ifade ediliyor. 7 Haziran seçimlerinde AK Parti'nin tek başına iktidar olamaması sürecinde, FETÖ'nün veya onu kullanan güç odaklarının koalisyonlar üzerinden ülke yönetimini tekrar ele geçirme iradesinde olduklarını birlikte gördük. Zira HDP'nin bir Truva atı misali FETÖ tarafından medyada, sahada ve maddi olarak desteklenmesinin anlamı buydu. Ancak bir koalisyon hükümetinin kurulamaması ve sonrasında AK Parti'nin 1 Kasım seçimlerinde yeniden tek başına iktidar olmasıyla birlikte FETÖ ve onu kullanan güçlerin daha önce Gezi, 17-25 Aralık yargı darbesi, suikast girişimlerinin yanı sıra sandık yolunun da başarısız olması, darbeye giden yolu örmüş görünüyor. Gelelim somut delillere.

Darbenin yönetildiği merkez olan Akıncı Üssü'ndeki sivil kişiler; Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Hakan Çiçek, Nurettin Oruç ve Harun Biniş. Medyada daha çok bu kişilerin, komik olduğunun altı çizilen savunmalarını okuyoruz. Ancak bu kişilerin nasıl ciddi isimler olduklarını Ankara'daki darbe toplantılarına katılmaları ve sürekli birlikte aynı tarihlerde ABD'de olmalarından anlıyoruz.

Adil Öksüz'ün PTS kayıtlarından (PTS; Plaka tanıma sistemleri, araç plakalarını tanımaya yarayan bir görüntü işleme (yazılım) teknolojisidir.) kullandığı 34 SIR 49 plakalı araç ile 27/12/2015, 09/01/2016, 16/01/2016, 30/01/2016, 20/02/2016, 29/02/2016,14/03/2016, 30/03/2016, 05/05/2016, 27/05/2016, 04/06/2016, 15/06/2016 tarihlerinde Ankara'ya gittiği anlaşılıyor. Bu araçta daha sonra savunmalarında birbirlerini hiç tanımadıklarını söyleyen diğer sivil kişiler de var. Hakan Çiçek, Nurettin Topçu ve Kemal Batmaz. Bu ziyaretlerin tamamında askerlerle birlikte darbeye hazırlık toplantıları yapıldığı detaylarıyla iddianamede yer alıyor. Buna daha sonra değinelim.

İlk darbe hazırlık toplantısı 27 Aralık 2015'de Ankara'da gerçekleşiyor. Hemen sonra 31 Aralık'ta Adil Öksüz İngiltere'ye gidiyor. Bu süre zarfında diğer sivillerden Kemal Batmaz'ın da İngiltere'de olduğu daha sonra tespit edilmiş.

14 Mart 2016'da Ankara'da yapılan darbe hazırlık toplantısı sonrası Adil Öksüz 17 Mart'ta ABD'ye gidiyor. ABD'ye gidenler sırasıyla; Kemal Batmaz, Nurettin Topçu (Hayvan belgeseli çektiğini söyleyen kişi), Hakan Çiçek (Akıncı Üssü'nde sosyal aktivite olduğunu ve kolej tanıtımı yapmaya gittiğini söyleyen kişi) ile Akın Öztürk'ün damadı Hakan Karakuş da ABD'de. Aynı tarihte asker sanıklardan isimlerini sıkça duyacağımız İdris Aksoy ve Kubilay Selçuk (Hulusi Akar'ın tutulduğu odada bulunan kişilerden biri) de İngiltere'ye çıkış yaptığı tespit ediliyor.

Darbenin en geniş katılımlı ilk toplantısı olduğu düşünülen bu toplantıdan sonra darbeciler, 21 Mart'ta Türkiye'ye tekrar giriş yapıyorlar. Aynı gün yine 21 Mart'ta, darbeci terörist Fetullah Gülen yeşil cübbe giyerek internet sitesi üzerinden ilk mesajı veriyor.

15 Haziran 2016'da yine Ankara'da yapılan darbe hazırlık toplantılarından birinden hemen sonra Adil Öksüz, Nurettin Topçu ile birlikte ABD'ye gidiyor. Ancak sadece ikisi değil. Hakan Çiçek ve Kemal Batmaz'ın da yine bu ekiple aynı anda ABD'de olduğu tespit ediliyor.

Her bir ismi tek tek yazacağımız yazılarda ABD seyahatlerini tekrar gözden geçireceğiz ancak seyahatler şu şekilde gerçekleşmiş.

2015 yılı ocak ayında Nurettin Oruç, Kemal Batmaz, Hakan Çiçek ve Adil Öksüz'ün aynı anda ABD'de oldukları,

2015 yılı mayıs ve haziran ayında Adil Öksüz ve Nurettin Topçu'nun ABD'de oldukları,

2015 yılının ekim ayında Kemal Batmaz, Hakan Çiçek ve Nurettin Topçu'nun ABD oldukları,

2015 yılının sonunda 2016 yılının başında Hakan Çiçek, Kemal Batmaz, Adil Öksüz ve Nurettin Topçu'nun ABD'de oldukları,

2016 yılının mart ayında Hakan Çiçek, Kemal Batmaz, Adil Öksüz ve Nurettin Topçu'nun ABD'de oldukları,

2016 yılı haziran ayında Hakan Çiçek, Kemal Batmaz, Adil Öksüz ve Nurettin Topçu'nun ABD'de oldukları tespit edilmiş.

Bu seyahatlerde kimi zaman birlikte ikişerli gruplar halinde direk, kimi zaman da Almanya ve İngiltere üzerinden aktarmalı olarak ABD'ye çıkılmış.

Ankara'daki darbe hazırlık toplantılarının sonuncusu 9 Temmuz 2016 tarihinde Korukent'teki bir villada yapılmış. Ve sonrasında Adil Öksüz ile Kemal Batmaz 11 Temmuz günü birlikte ABD'ye gitmişler. Atatürk Havalimanı kayıtlarından da tespit edilen bu ziyarette, darbenin ele başı olan Fetullah Gülen ile darbenin son şekli konuşulup ve onay anılmış. Bu ikili daha sonra 13 Temmuz'da yani darbeden iki gün önce Türkiye'ye yeniden giriş yapıyorlar.

16 Temmuz sabahı arsa bakmaya, hayvan belgeseli çekmeye, sosyal aktiviteye katılmaya Akıncı Üssü'ne geldiğini söyleyen bu sivil kişilerin aynı anda ABD'de bulunmaları ve çoğu zaman havaalanı kameralarında da kayıt altına alındığı gibi birlikte ziyaretleri, hiçbirimizin en ufak bir şüphesi olmasa da darbenin FETÖ tarafından yapıldığının en basit net kanıtıdır. Gelecek yazılarda birçok ifade ve olay üzerinden darbenin FETÖ tarafından nasıl gerçekleştirmeye çalışıldığını zaten göreceğiz.

Gelecek yazılarda özellikle bu sivil isimler üzerinden tek tek gideceğiz.

Can grubu kimdir, sahibi kim? Habertürk ve Show TV'yi satın alan İşte Habertürk ve Show TV'nin yeni sahibi Asgari ücretle birlikte hangi ödemeler değişecek?
Sonraki Haber