İkinci yüzyılın ilk atağı! Türkiye Yunanistan’ın işgal ettiği adayı geri aldı

Yunan medyası, Ankara'nın, uluslararası resmi yazı göndererek, Zürafa Adası'nın yalnızca Türk toprağı olduğunu ve münhasır egemenlik haklarının Türkiye'ye ait olduğunu duyurduğunu açıkladı.

Adalar Denizi’nde (Ege) Gökçe Ada ile Enez arasında yer alan ve Türkiye'nin münhasır egemenlik haklarının bulunduğu bölgede bulunan Zürafa Kayalığı, Yunanistan’ın kıta sahanlığı iddiaları nedeniyle balıkçılık ve savunma açısından stratejik öneme sahip bulunuyor.

Bölgedeki yüzlerce ihtilaflı kayalıklardan biri olan Zürafa Kayalığı'nın toplam büyüklüğü 9 metrekare ve sahilinin uzunluğu ise 32 metre. Yunaistan'a ait Semadirek Adası'na 6.4 mil, Türk ana karasına ise 14.2 mil uzaklıktaki kayalık, 1980’li yıllarda Yunanistan’ın denize beton döküp üzerine fener diktiği bir yapı. Bu nedenle Yunanistan kayalığın kendi bölgelerinde olduğunu ileri sürüyor.

Yunanistan medyası, Ankara'nın, uluslararası resmi yazı göndererek, Zürafa Adası'nın yalnızca Türk toprağı olduğunu ve münhasır egemenlik haklarının Türkiye'ye ait olduğunu duyurduğunu açıkladı.

“Ankara'dan olağanüstü bir meydan okuma: Türkiye, stratejik öneme sahip bir Yunan adacığını ‘ilhak etti’” başlığıyla gündeme taşınan haberde, "Yunanistan bu adanın kendisine ait olduğunu iddia ediyordu. 'Türkler, Yunan adasını ilhak etti" ifadelerine yer verildi.

‘S-400 FÜZELERİNİN TESTİ GERÇEKLEŞTİRİLECEK’

Haberde ayrıca şu iddialara yer verildi:

"30 Ekim 2023 - 2 Kasım 2023 tarihlerinde Türk F-16'ları ve İHA'larıyla işbirliği içinde, ‘Yunanistan'ın egemenliği altındaki Zürafa adacığı’ ve bölgesinde S-400 füzelerinin operasyonel testini gerçekleştirecek."

İDDİALARA JET HIZINDA YANIT

Yunan hükümeti, tatbikat ile Yunan egemenliğinin ‘işgal edildiğini’ savunurken Türkiye’nin tepkisi ise jet hızında geldi.
 
A7847/23 numaralı uluslararası duyuru ile iddialara cevap veren Ankara, tatbikat alanının kesinlikle Türkiye’nin münhasır egemenlik haklarına sahip olduğu vurgulandı.

Öte yandan söz konusu alanın İstanbul FIR (Flight Information Region) Uçuş Bilgi Bölgesi) sınırları içinde olduğu ve Yunanistan'ın Zürafa Adası’nda iddia ettiği ‘Yunan egemenliğinin’ bir işgal olduğu, adacığın Türk toprağı olduğu ve bu nedenle tatbikatın gerçekleşeceği belirtildi.

Gökçe Ada ile Enez arasında yer alan ve Türkiye'nin münhasır egemenlik haklarının bulunduğu bölgede bulunan Zürafa Kayalığı, Türkiye ile Yunanistan arasında yeni bir gerginliğin kapısını araladı.

Bölgedeki yüzlerce ihtilaflı kayalıklardan biri olan Zürafa Kayalığı'nın toplam büyüklüğü 9 metrekare ve sahilinin uzunluğu ise 32 metre. Yunaistan'a ait Semadirek Adası'na 6.4 mil, Türk ana karasına ise 14.2 mil uzaklıktaki kayalık, 1980’li yıllarda Yunanistan’ın denize beton döküp üzerine fener diktiği bir yapı. Bu nedenle Yunanistan kayalığın kendi bölgelerinde olduğunu ileri sürüyor.

İlk kriz 2016'da patlak verdi

Yunan medyası, iki ülke arasında uzun süredir tartışmalara neden olan adaya ilişkin son gelişmeleri, "Ankara'dan olağanüstü meydan okuma", "Yunan adacığı ilhak edildi" başlıklı haberleriyle duyurdu.

Haberlere göre; Türkiye, Yunanistan için stratejik öneme sahip kayalığı uluslararası resmi bir yazıyla ilhak etti. Yazıda, Zürafa Kayalığı'nın Türk toprağı olduğu ve münhasır egemenlik haklarının ise Türkiye'ye ait olduğunun belirtildiği aktarıldı.

Zürafa Kayalığı'yla ilgili tartışmalar, 13 Ocak 2016’da, Türkiye’ye ait Skorsky helikopterinin bölgede uçuş yapmasıyla patlak vermişti. Yunanistan, helikopterin Yunan toprakları üzerinden uçtuğu iddia ederek, uluslararası mercilerde haklarını arayacaklarını ifade etmişti.

2022 Şubat ayında ise Yunan sahil güvenlik botları, Zürafa Kayalığı yakınlarında balık avlayan İlker Özdemir’i bölgeden uzaklaştırmaya çalışmış, Özdemir ise bölgenin uluslararası sularda bulunduğunu ve balık avının yasal sınırları içinde yer aldığını aktarmıştı.

Gazeteci Yetkin sorunu gündeme taşımıştı

Gazeteci Murat Yetkin, 2022 Şubat ayında Zürafa Kayalığı için kaleme aldığı "Zürafa: Türkiye ve Yunanistan arasında bir sorun daha" başlıklı yazıda, kayalığın uluslararası sorun haline geldiğine dikkat çekmiş ve huhuki zeminde sorunun çözülmesi gerektiğine dikkat çekmişti. 
Yetkin yazısında şu görüşlere yer vermişti:

"Zürafanın Ege’deki Türk-Yunan sorunlarının bir parçası olduğunu bu ay başında kahraman balıkçı İlker Özdemir sayesinde öğrendik. Zürafa, Ege’de Yunanlıların hak iddia ettiği yüzlerce ihtilaflı kayalıklardan biri. Aslında kayalık demeye bile dilimiz varmıyor.

1980’li yıllarda Yunanistan’ın denize beton döküp üzerine fener diktiği bir yapıcık. Toplam yüzölçümü topu topu 9 metre kare, sahillerinin uzunluğu da 32 m. Semadirek adasına 6.4 mil, Türk ana karasına ise 14.2 mil uzaklıkta. Şimdi sıkı durun. Yunanistan aynen diğer adalar gibi deniz yetki alanları yaratacağını iddia ediyor.

Bir başka ifadeyle ayrı karasuyu, kıta sahanlığı, münhasır ekonomik bölgesi olacakmış. Bu nedenle Yunan sahil güvenlik botu Zürafa yakınlarında balık avlayan İlker Özdemir’i bölgeden uzaklaştırmaya çalışmış. Gülmek mi lazım? Ağlamak mı? Bilemedim. Herhalde bu teze Yunan sahil güvenlikçilerinin kendileri de fazla inanmamış olmalı ki, balıkçımız bağırarak avlandığı bölgenin uluslararası sular olduğunu söylediğinde çekip gitmişler."

"Yunanistan Zürafa Adası’nı İşgal Edebilir"

Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım, kuş gözlem evleri kurma bahanesiyle Yunanistan'ın Zürafa Adası’nı işgal edeceğini söylemişti.

Yalım, Yunanistan’ın Ege’de 18 Türk adasını, 1 kayalığı işgal ettiğini hatırlattığı açıklamasında, “Şimdi de kuş gözlem evleri kurma bahanesiyle Zürafa Adası’nı işgal edecekler. Buna asla fırsat vermeyin...” demişti.