İkisi de CHP'li... Aziz Kocaoğlu mazeret, Yılmaz Büyükerşen hizmet üretiyor!
Her fırsatta hükümet tarafından desteklenmediği yönünde açıklamalar yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile aynı partiden olan Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in icraatları arasındaki büyük fark dikkat çekiyor. Turkuvaz grubuna bağlı Yeni Asır gazetesi de iki başkanın şehirlerine gitti, gördüklerini manşete taşıdı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçtiğimiz aylarda toplu açılış töreninde, hizmetlerinden dolayı tebrik ettiği Yılmaz Büyükerşen'in yaptığı çalışmalarla Eskişehir bir Avrupa kentine dönüşürken, Türkiye'nin üçüncü büyük kenti İzmir, sorunlarla boğuşmaya ve yerinde saymaya devam ediyor.
Eskişehir, son 18 yılda yapılan suni plaj, sualtı dünyası, Avrupa'dan ödül alan tramvay projesi başta olmak üzere bir Avrupa kentini aratmazken, Ege'nin incisi İzmir, altyapı, kentsel dönüşüm, kokan dereleri, körfeze akan lağım atıkları, çöp depolama alanı, stad sorunu, ulaşım ve trafik gibi daha birçok sorunun üstesinden gelemedi.
Üstelik Karşıyaka stadı gibi hükümetin gerçekleştirmek istediği birçok projeye karşı davalar açıldı. Üstüne üstlük İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, hükümetin kendilerini desteklemediğini ifade ederek sorumluluğu üstünden atmaya çalıştı.
ÇARK TERSİNE DÖNDÜ
Yeni Asır'dan Tansu Edip Gökbudak; Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'nin son 18 yılda yaptığı yatırımlarla, kredi derecelendirme kuruluşlarından sürekli yatırım yapılabilir puanı alan İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı icraatları karşılaştırdı.
Bir yanda tarihi milattan önce 8 bin 500'e kadar uzanan, ilk ateşin yakıldığı şehir, Victor Hugo'nun "Prenses'e" benzettiği ancak günümüzde adını yaşadığı alt ve üstyapı sorunlarıyla duyuran İzmir, diğer yanda Frig uygarlığına kadar uzanan 3 bin yıllık tarihiyle, gerek coğrafi konumu, gerek sahip olduğu eğitim ve sanayi şehri kimliği ile Türkiye'nin önde gelen kentleri arasındaki Eskişehir.
18 yıl önce İzmir, içinden kanalizasyon akan ve pis kokusuyla ünlenen Porsuk nehrinin bulunduğu Eskişehir'e fark atarken, şimdi çarklar tam tersine döndü.
Eskişehir içinde gondollarla gezilen Porsuk nehriyle, aktivite merkezleriyle, bozkırın ortasında inşa ettiği sualtı dünyasıyla ve suni plajlarıyla adından söz ettirirken İzmir de yoğun kanalizasyon bırakılan körfezi, köstebek yuvasına dönen yolları, kokan dereleri ve gecekondularıyla konuşuluyor.
TEMİZ PORSUK
KOKULU MELES
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in kentteki en önemli icraatı ise kenti ikiye bölen ve yakın geçmişe kadar su kirliliğinin yanı sıra etrafa yaydığı kötü kokularla hava kirliliğiyle nam salan Porsuk Çayı oldu. Büyük Porsuk Projesi ile Porsuk Nehri'nin yatağı çamurdan arındırıldı.
Zemin sıvılaştırma ve afet riskine karşı önlemler alındı. Artık çayda yepyeni köprülerin yanı sıra, gondollarla ulaşımdan su sporlarına kadar, hatta yüzer platformlarda konserler bile veriliyor. İzmir'in göbeğinden geçen ve İzmir Körfezi'ne dökülen Meles çayı ise harcanan milyonlarca liraya rağmen kötü kokudan arındırılamadı. Çay, hem körfezi kirletiyor hem de çevreye yaydığı kötü kokuyla özellikle yaz aylarında çekilmez bir hal alıyor.
GÖLET CENNETİ
SUSUZ ŞEHİR
Eskişehir'in tamamındaki altyapı eksikleri, gerek Eski Genel Müdürlüğü'nün öz kaynakları ile gerek dış kredili Büyük Altyapı Projesi kapsamında yürütülen çalışmalarla giderildi. Artık kentte hiçbir su baskını olmazken, herhangi su kesintisi de yaşanmıyor. 4 milyon kişinin yaşadığı İzmir'de vatandaşlar her yağmurda su baskını ve sel felaketiyle boğuşurken, kavurucu yaz sıcaklarında patlayan su borularının neden olduğu su kesintileriyle 1980'li yılları aratmayan görüntülerle tankerlerden su dolduruyor. Bunun yanı sıra Eskişehir Büyükşehir Belediyesi susuzluk tedbirleri kapsamında göletler inşa ederken, İzmir'de böyle bir tedbir almak bir yana görsellik için yaptığı Buca Yedigöller Bölgesi'ndeki göller kurudu.
SUNİ PLAJ
PİS SAHİL
Yıllarca mavi bayraklı plajlarıyla övünen İzmir'de bu yıl akan lağımlar yüzünden gözde plajlarından Akarca Plajı'nın mavi bayrağı elinden geri alındı. Denizi olmayan Eskişehir ise Kent Park'ın Porsuk Çayı'na bakan kısmında oluşturulan özel alanda Türkiye'nin ilk yapay plajını inşa etti. Gerçek deniz kumu ile donatılan plaj özellikle yaz aylarında denize gidemeyen kent halkının deniz keyfini yaşamalarına olanak tanıyor. 350 metre uzunluğunda olan yapay plajın yanı başında biri çocuklara olmak üzere iki de açık yüzme havuzunu da barındırıyor.
BİRİ ÖDÜLLÜ
BİRİ ÇİLELİ
Eskişehir Tramvay Sistemi olan Estram Projesi ile 2004 yılında kent içi toplu taşımacılıkta, modern tramvay sistemine geçildi. Elektrikle çalışan, trafik karmaşası yaşatmayan Estram, 40 kilometrelik çift hatlı güzergahta üniversiteler, hastaneler başta olmak üzere kamu kuruluşları, otogar ve alışveriş merkezlerini kapsıyor. İzmir'de ise tamamlanan Karşıyaka tramvayı ve yapımı devam eden Konak tramvayı hiçbir şekilde hastane, kamu kuruluşları ya da üniversitelere uğramıyor. Halka kolaylık yerine çile sunan tramvay hattı trafiği de kilitlenme noktasına getiriyor.
STAD PROJESİNE DAVA ENGELİ
Karşıyaka'ya TOKİ tarafından yapılmak istenen stad projesi de İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından dava açılarak durdurulmuştu.
SUALTI DÜNYASI
Eskişehir'de dikkat çeken en büyük detay "Sualtı Dünyası" oldu. 400 bin metrekarelik alanı ile Türkiye'nin en büyük parklarından biri olan Bilim Sanat ve Kültür Parkı'nın içerisinde yer alan tematik "Sualtı Dünyası" günde 3 bin 500 ziyaretçi kapasiteli alan büyük ilgi görüyor. Eskişehir'de bozkırın ortasında 123 farklı türden 932 su canlısına ev sahipliği yapan akvaryumlardaki tür ve sayı ilerleyen zamanda artırılacakken böyle bir proje hayata geçerken İzmir'de böyle bir parka henüz kavuşulamadı.