İletişim Başkanlığı'ndan "Sporda şiddetsiz iletişim" projesi!
Bu tutum, özellikle rakip takımdaki farklı din ve ırk mensubu
oyunculara karşı da sergilenebiliyor. Örneğin geçtiğimiz aylarda
Interli siyahi futbolcu Romelu Lukaku, takımının Cagliari takımıyla
oynadığı İtalya'nın süper ligi Serie A maçında, rakip takım
taraftarının ırkçı tezahüratlarına maruz kalmıştı. Olay sonrasında
Twitter’dan açıklama yapan oyuncu dünyanın dört bir yanındaki
futbol federasyonlarının bu tip olaylara karşı en sert tepkiyi
vermesi gerektiğini kaydetmişti. Farklı ırktan oyuncuların
paylaşımlarının altında en az bir tane ırkçı yorum olduğunu
belirten Lukaku, sosyal medya platformlarının futbol
federasyonlarıyla daha iyi çalışması gerektiğine de dikkat
çekmişti.
Oyuncuları hedef alan ayrımcılığın farklı din veya ırkların yanında
oyuncunun geldiği coğrafyadan, kültürüne kadar genişlediğini
üzülerek gözlemlemekteyiz.
Oyun süresinde saygıdan ve hoşgörüden uzak bu davranışlara herhangi
bir karşılık verilmemesi ve medyanın kullandığı dil maalesef bu
tutumların kanıksanmasına da yol açıyor. Medyada bu olaylar
haberleştirilirken saldırılar kesinlikle basitleştirilmemeli ve
oyun atmosferindeki heyecanın doğal bir sonucuymuş gibi
yansıtılmamalı.