İletişim Başkanlığı'ndan "Sporda şiddetsiz iletişim" projesi!
FIFA’nın 2019 Fair Play ödülünü kazanan Leeds United Teknik
Direktörü Marcelo Bielsa’nın, takımı ile Aston Villa arasında
oynanan maçtaki davranışı hatırlanacaktır. Maçta Aston Villa
oyuncusu Jonathan Kodjia’nın sakatlanarak yerde kalmasının ardından
hakem oyunu devam ettirmiş ve Leeds United bu sırada golü bulmuştu.
Bielsa ise oyuncularına rakiplerinin gol atmasına bilerek izin
vermeleri için talimat vermişti.
Günümüzde futbolun sosyo-kültürel etkisinin yüksek olduğu
düşünüldüğünde, oyunlarda sergilenen sportmen davranışların toplum
üzerinde olumlu izler bırakması kaçınılmazdır. Oyuncuların nazik
davranışları takımın taraftarları tarafından özdeştirilerek zaman
içinde o takıma ait değer ve prensipler olarak kabul edilmesinin
temelini oluşturabilir.
2018 yılında Ürdün’deki bir kadın futbol maçında bir oyuncunun
başörtüsünün açılması üzerine rakiplerinin etrafında çember
oluşturarak başörtüsünü düzeltmesine fırsat tanıması herkesin
takdirini kazanmış ve yine insani değerlerin ve jestlerin
yüceltilmesinin daha önemli olduğu mesajı verilmişti.
Oyuncuların sadece saha içinde değil günlük yaşamda toplumda
pozitif etkiler bırakacak davranışları da bu kapsamda
değerlendirilebilir. Örneğin Büyükşehir Belediye Erzurumspor’un
Alman futbolcusu Lennart Thy 2018 FIFA Fair Play ödülünü ABD’deki
bir hastaya kök hücre bağışında bulunarak almıştı.
Toplumda belirli bir kesime hitap eden takım oyuncularının
davranışlarının örnek olarak benimsendiği görülüyor. Eğer ülkemizde
Fair Play’in yaygınlaşmasını istiyorsak, bunun genç yaşlarda
sporcularımıza verilecek kapsamlı eğitimlerle elde edileceğini
unutmamalıyız. Bu kapsamda toplum tarafından oyunculara verilen
mesajlarda önemlidir. Oyunculardan mutlak zafer beklentisi, Fair
Play olgusunun değerini azaltacak ve oyunlara hırsın hakim olmasına
neden olacaktır. Bunun yerine günün sonunda mutlak zaferin değil
yaşatılan değerlerin ve saygının önemi her zaman
vurgulanmalıdır.