İlker Başbuğ: Görüşmelerde terör kontrol altına alınabilir
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, 2011 yılında kaleme aldığı kitapta, yapılan incelemelerin, hükümetlerin görüşmeler yoluyla terörü kontrol altına alabildiğini, uzun vadede de terör örgütlerinin düşüşe geçtiğini gösterdiğini yazmış.
SUPERHABER-ÖZEL
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin terörü bitirmeye yönelik hamlesine, bazı kesimler “terörle, elebaşı müzakere” iddiasıyla karşı çıkıyor. Oysa Bahçeli, bütün konuşmalarında terörle mücadeleye kararlılıkla devam edileceğini, terör örgütüyle müzakere/pazarlık olmayacağını vurguluyor.
Ancak dünyada, güvenlik ve terör konularında çalışmalar yapanlar, örgütlerle mücadelelerde görüşmenin bir yöntem olduğunu dile getiriliyor. Bunlardan biri de eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ. Başbuğ, terör örgütleriyle görüşmeler yapılabileceğini, böylece terörün kontrol altına alınabileceğini savunmuş.
İlker Başbuğ, Mayıs 2011’de ilk baskısı yapılan “Terör Örgütlerinin Sonu” kitabında terörle mücadelenin çeşitli yöntemlerinden söz etmiş. Bu kapsamda bir başlıkla “Görüşme” yöntemini de incelemiş.
İlker Başbuğ, Audrey Kurt Cronin’in “Terör Nasıl Sona Erer?” isimli kitabına atıf yaparak yazdığı bölümde şu vurguları yapmış:
“ Teröristlerle görüşülmesi risklidir. Üzüntülü ve acılı olan toplumun desteğinin kaybedilmesi de ters sonuçlar doğurabilir.
“Görüşmelerin, toplum tarafından iyi karşılanmayacağını düşünen hükümetler, görüşmeleri bazen doğrudan özellikle istihbarat örgütleri üzerinden yürütürken, böyle bir şeyin olmadığını açıklamayı, bazıları da görüşmeleri dolaylı olarak üçüncü tarafın üzerinden yürütmeyi tercih etmektedirler.
Ancak, yapılan incelemeler, hükümetlerin görüşmeler yoluyla terörü kontrol altına alabildiğini, uzun vadede terör örgütlerinin düşüşe geçtiğini de gösteriyor.
“Görüşme sürecine girilmesinin riskleri yanında, bazı avantajları da vardır. Şiddeti en azından azaltması, örgüte ilişkin istihbarat elde edilmesine olanak sağlaması, görüşmeler nedeniyle örgüt içinde fikir ayrılıklarının oluşması ve özellikle terör örgütlerini destekleyenlere terörün tek yol olmadığının gösterilmesi bu avantajlardan bazılarıdır. Ancak burada da dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, toplumun çeşitli kesimleri arasında yanlış algılamalar ile büyük beklentilerin yaratılmamasıdır”