İmamoğlu Kandil'e yaranma konusunda çıtayı çok yükseltti!
Ekrem İmamoğlu'nun siyasi şova dönüştürdüğü Diyarbakır ziyareti, CHP başta olmak üzere tüm muhalefet partilerinde tartışılmaya devam ediyor... Ziyaret, 2023 adaylığı konusunda ismi öne çıkan Kemal Kılıçdaroğlu'na bir mesaj olarak algılanırken, HDP'lilerle verilecek fotoğraflar da adaylık konusunda anahtarın aslında kimin elinde olduğunu bir kez daha gösteriyor...
CHP'li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun hafta sonu gerçekleştirdiği Diyarbakır ziyaretinin yankıları sürüyor.
Diyarbakır'da, çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan ailelerin, "Bizi ziyaret etmedi, acımızı paylaşmadı. Maalesef genel başkanları da ziyaret etmedi." dediği İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, HDP Eş Başkanı Mithat Sancar ve HDP'li Sırrı Sakık ile birlikte sergi açılışına katıldı!
Diğer yandan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli dün partisinin grup toplantısında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na seslenmiş ve "Bürokratlara değil İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'na kafa yormalı, onu fazla serbest bırakmaktan sakınmalıdır." diye seslenmişti.
ADAYLIK YARIŞINDA HDP FAKTÖRÜ
Diğer yandan konuya, muhalefet cephesinde yaşanan adaylık tartışması üzerinden yaklaşan Akşam yazarı Turgay Güler "Meral Abla'sının Fatih'i" başlığını taşıyan yazısında konuyu detaylıca masaya yatırdı.
2023 yılında yapılması planlanan Cumhurbaşkanlığı seçiminde adaylık konusunda anahtarın PKK/HDP'de olduğunu belirten Turgay Güler, İmamoğlu'nun Diyarbakır ziyaretinde bu konuda "çıtayı çok yükselttiği" tespitinde bulundu.
İşte Güler'in bu konudaki görüşleri;
Kandil bastırıyor!
Gün geçmiyor ki terör elebaşlarından biri çıkıp Millet İttifakı partilerine parmak sallamasın.
Peki, ne istiyor Kandil?
Aralarındaki ilişkinin adının konmasını.
Son yerel seçimlerde 'metres' olmaya razıydılar. Ama 2023'e böyle gitmek istemiyorlar.
Eli kanlı yöneticilerden Mustafa Karasu ne diyordu geçenlerde?
'HDP neredeyse bir günah keçisi haline getirilmiş. HDP'ye selam veren bile düşman görülüyor'.
Kemal Kılıçdaroğlu bu yılın başında HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ve heyetini ağırlamıştı. Hem de CHP Genel Merkezi'nde.
Görüşme sonrası Sancar tek başına kameralar karşısına geçmek zorunda kaldı zira Kılıçdaroğlu aynı karede görüntü vermek istemedi.
Kandil küplere bindi!
Katillerden ötekisi yani Duran Kalkan ayarı verdi! 'CHP HDP'ye muhtaçtır. HDP'yle doğru ilişkiler geliştirerek ancak etkili olabilirler' dedi.
O ara Kemal Bey 'Selahattin Demirtaş niçin tutuklu' gibilerinden çıkışlarla kendince göz kırptı.
Ama Kandil'i kesmedi.
Zira İYİ Parti'nin de HDP ve PKK'yı hedef alan 'incitici' ifadeler kullanmaktan vazgeçmesi gerekiyordu.
Mesajı alan İYİ Parti, Aytun Çıray üzerinden şirinlik yapmayı denedi.
Çıray, 'HDP ile PKK'yı bir tutmaya çalıştılar. Bu taktik HDP'yi şeytanlaştırma taktiğiydi' diyerek akıllara zarar bir açıklama yaptı.
Ama bu açıklama da Kandil'i kesmedi.
Terörist elebaşlarından Duran Kalkan bu kez 'Türkiye'yi HDP yönetmelidir. Yönetimi kimlerle nasıl paylaşacağı tartışılmalıdır. HDP'nin de temel ilkelerinin yer aldığı bir demokratik birlik oluşacak mı? Böyle bir durum olursa PKK olarak biz destek veririz açık söyleyeyim' diye bir video mesajı gönderdi.
Açıkça 'bu olmazsa biz yokuz' dedi.
Bu kez CHP'li Dursun Çiçek sahne aldı. Yıllarca kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimizin şerefli üniformasını giyen Çiçek 'HDP'ye de bir iki bakanlık verilebilir' diye çıkış yaptı.
Ama yine de Kandil'i mutlu edemedi.
Terörist elebaşı Mustafa Karasu 'bugün CHP de İYİ Parti de ayakta kaldıysa HDP'nin sayesinde' diyerek meydan okudu.
İşte tam bu süreçte bir isim yani Meral Abla'sının Fatih'i çıktı 'ben mesajı aldım' dercesine harekete geçti.
Pervin Buldan'la ağaç dikti.
Diyarbakır'a koşup, PKK'ya destek verdiği için görevden alınan HDP'li belediye başkanına sahip çıktı.
Diyarbakır annelerini ziyaret etmeyerek safını belli etti.
Selahattin Demirtaş'a övgüler dizdi.
Son olarak da Diyarbakır'da HDP eş genel başkanı ve diğer yöneticileriyle sarmaş dolaş cesur pozlar verdi.
Ama hiçbir Diyarbakır gezisinde evlatları PKK tarafından kaçırıldığı için nöbet tutan anneleri ziyaret etmedi.
Böylece Kandil'in takdir ve teveccühüne mazhar oldu!
Hal böyle olunca yani İmamoğlu çıtayı oraya kadar çekince hem Kılıçdaroğlu'nun hem de Akşener'in işi zorlaştı.
Bakalım bundan sonra kim nasıl el yükseltecek?