"İpek yolu projesiyle Çin'e mal alıp satan ülke konumuna geleceğiz"

İstinye Üniversitesi Ekonomi ve Politika Araştırmaları Merkezi (EPAM) 'İpek Yolu Toplantıları: ÇİN' başlıklı panel düzenledi. Topkapı yerleşkesinde düzenlenen panelin moderatörlüğünü İstinye Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Göksel Aşan yaparken panele konuşmacı olarak Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kerem Alkin, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye Çin İş Konseyi Başkanı Talip Murat Kolbaşı, Özyeğin Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın ve İstinye Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Yagcı katıldı. Panelde, küresel ekonomiden uluslararası siyasete, Ortadoğu’daki dengelere olan etkisinden Asya stratejilerine kadar, ekonomisiyle, dinamizmiyle dünyanın her alanına etki eden Çin Halk Cumhuriyeti'nin ekonomisi ve siyaseti masaya yatırıldı. Ayrıca Çin’in kendi dinamikleri, diğer devletler ile olan ilişkileri, küresel ekonomideki yeri, uluslararası siyasette gün geçtikçe artan ağırlığı,Türkiye ile olan ilişkileri ve geleceği de ele alındı.

"PROJEYLE BİRLİKTE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENECEK"

Panelden önce geçtiğimiz aylarda tanıtılan Çin'in modern İpek yolu projesi, orijinal adıyla 'Tek Kuşak, Tek Yol' projesiyle ilgili önemli bilgiler veren İstinye Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Göksel Aşan, "Çin'in kendisinin şekillendirdiği önemli bir proje İpek yolu projesi. Yaklaşık 60 civarında ülkeyi etkileyecek, ülkeler arasında ciddi etkileşime yol açacak bir proje, 8 trilyon dolarlık bir potansiyelden söz ediliyor ki bu inanılmaz bir potansiyel. Çin geçen ay açıkladı 900 milyar dolar toplamda bu projeye kaynak aktaracak. Bu da bugünün ölçülerinde bakıldığında ciddi bir kaynak. Bu kadar ekonomik kaynağın olduğu bir yerde ciddi politik ilişkilerde gelişecektir. Belli ki siyaset yeniden biçimlenecek" dedi.

"YOL ÜZERİNE YENİ FIRSATLAR, İLİŞKİLER VE POTANSİYEL ORTAYA ÇIKACAK"

İpek yolu projesinin Türkiye'yi de yakından ilgilendirdiğini belirten Prof. Dr. Aşan, "Çünkü hem yolun üstünde hem de neredeyse yolun sonunda biz varız. İpek yolu buradan Avrupa'ya açılan bir yol. Asıl mesela bence burada o yol boyunca ilişkide olmadığımız, daha fazlasını hak eden, ettiği halde bir türlü yapamadığımız yeni fırsatların, ilişkilerin, potansiyellerin ortaya çıkmasıdır. Bizimle ticari ilişkilerine baktığımızda en büyük ithalat yaptığımız ülke Çin fakat biz onlara yeterince mal satamıyoruz veriler ortada. Bu aslında bize lazım olanları aldığımız bir ülke var ortada bide sattığımız bizden almak isteyen Avrupalılar var oraya satıyoruz döngüsünü değiştirecek bir büyük projedir ve onun başlangıcıdır. Bu proje bizimde Çin'e mal satabileceğimizi gösterecek bir başlangıçtır" diye konuştu.

"BATILILAR BU PROJEYE SICAK BAKMAYACAK, ENGELLEMEYE ÇALIŞACAKTIR"

Çin ekonomisiyle ilgili ciddi bir problemin yüksek tasarruf oranları olduğunu aktaran Prof. Dr. Aşan şunları söyledi:

"Fakat Çinliler de anladılar artık bunun başa bela olduğunu çünkü bu sürdürülebilir değil, yakın gelecekte Çin'de ciddi bir tüketim artışı olacağını düşünüyorum. Önümüzdeki dönemde Çin ile olan ilişkilerimiz gerçekten alan ve satan iki ülke ilişkisine dönebileceği kanaatindeyim. 20 sene sonra bu projenin orta etabını konuşuyor olacağız bu o kadar büyük bir proje. Bu kadar büyük bir proje elbette ki bir sürü engelle de karşılaşacaktır. Çünkü bu proje dünyanın bundan sonraki gidişatını değiştirecektir. Batılı devletler üstünlüklerini kaybetmek istemeyecektir. Yarın savaş açacaklar demiyorum ama oradan bir yığın hamle gelebilir. Bu hamleler hem ekonomik hem de siyasi olabilir. Yani çeşitli yollardan bunun geciktirilmesine çalışılacaktır. Ama başarılı olma ihtimallerini görmüyorum. Çünkü çok büyük bir güç ve harekete geçerse bu güç önemli bir sonucu olacağı kanaatindeyim."