İş Bankası'ndan Atatürk hisseleri açıklaması!
İş Bankası'ndan Atatürk hisseleri ile ilgili bir açıklama yapıldı. Atatürk hisselerinin yüzde 28.09 oranında olduğu belirtilen açıklamada bu hisselerin CHP ve Hazine tarafından birlikte ya da ayrı ayır temsil edildiği belirtildi. Bu durumun banka faaliyetlerini bir etkisi bulunmadığı belirtildi.
İş Bankası tarafından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "CHP, İş Bankası hisselerinin yüzde 28’inin sahibi durumunda. Atatürk’ün bu tür bir varlığı herhangi bir siyasi partinin etiketi altına giremez. Girse girse hazineye girer" ifadesi üzerine bir açıklama yapıldı.
İş Bankası'nın çoğunluk hissesinin Munzam Sandık Vakfı'nda olduğu belirtilen açıklamada "CHP hissedarlığının iş yapış biçimi üzerinde etkisi yok" dendi.
"Atatürk hisselerinin mülkiyet ve temsilinin vasiyet, yasalar ve yargı çerçevesinde Türkiye İş Bankası tüzel kişiliğinden bağımsız olarak belirlenmiş olduğu açıktır" ifadesine yer verilen açıklama, "Atatürk hisselerinin geçmişten günümüze CHP ve Hazine tarafından birlikte ya da ayrı ayrı temsil edildiği durumlar olmuştur. Ancak, bunun Bankamızın faaliyetleri ve iş yapış biçimi üzerinde herhangi bir etkisi söz konusu değildir. Bankamız faaliyetlerini her zaman kuruluş amacına uygun bir biçimde ülkemizin kalkınması ve gelişmesine azami katkıyı sağlamak hedefiyle, kanun, mevzuat ve ticaretin amir hükümleri içerisinde onurla, inançla, samimiyetle yerine getirmek için gereken özeni göstermiştir" diye devam etti.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
Türkiye İş Bankası milli mücadele ve Kurtuluş Savaşı'nın ardından elde edilen siyasi bağımsızlığın iktisadi bağımsızlıkla perçinlenmesi için 26 Ağustos 1924 tarihinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatları ve sermayeye bizzat katılımıyla kurulmuştur. 1 Milyon TL tutarındaki kuruluş sermayesi Atatürk ile yakın çevresindeki asker ve bürokratların yanı sıra Anadolu ticaretinin önde gelenlerinin mütevazı birikimlerinden karşılanmıştır. Atatürk'ün vefatının ardından vasiyetnamesine uygun olarak Atatürk hisseleri Cumhuriyet Halk Partisi'ne devredilmiş, yine vasiyete uygun olarak hisselerin oy hakları Cumhuriyet Halk Partisi tarafından kullanılmış, hisselerden kaynaklanan temettü vasiyette belirtilen şekilde Türk Dil Kurumu ile Türk Tarih Kurumu'na tevdi edilmiştir.
Banka'nın 100 yıla yaklaşan tarihi içerisinde bu hisselerin mülkiyetine ve temsiline dair ortaya çıkan farklı görüşler nedeniyle konunun yargıya taşındığı da olmuştur.
Bugün Banka hisselerinin %31,79'u halka açık olup, çoğunluk hissesi ise %40,12'lik bir oran ile Türkiye İş Bankası Mensupları Munzam Sandık Vakfı'na yani Banka çalışan ve emeklilerine, İş Bankalılara aittir. Atatürk hisselerinin oranı ise %28,09'dur.
Çoğunluk hissesi, Yönetim Kurulu teşkilinde de yine çoğunluğu Türkiye İş Bankası Mensupları Munzam Sandık Vakfı'na vermektedir. Dolayısıyla, Türkiye İş Bankası, sermaye yapısı gereğince Atatürk hisselerini temsilen Yönetim Kurulu'nda bulunan üyelerin kim olduğu ya da kim tarafından aday gösterildiğinden bağımsız olarak, olağan ticari faaliyetlerini tarihi boyunca olduğu gibi kanunlara, mevzuata, ticari prensipler ve kuruluş misyonuna uygun olarak devam ettirmektedir.
Atatürk hisselerinin mülkiyet ve temsilinin vasiyet, yasalar ve yargı çerçevesinde Türkiye İş Bankası tüzel kişiliğinden bağımsız olarak belirlenmiş olduğu açıktır. Atatürk hisselerinin geçmişten günümüze CHP ve Hazine tarafından birlikte ya da ayrı ayrı temsil edildiği durumlar olmuştur. Ancak, bunun Bankamızın faaliyetleri ve iş yapış biçimi üzerinde herhangi bir etkisi söz konusu değildir. Bankamız faaliyetlerini her zaman kuruluş amacına uygun bir biçimde ülkemizin kalkınması ve gelişmesine azami katkıyı sağlamak hedefiyle, kanun, mevzuat ve ticaretin amir hükümleri içerisinde onurla, inançla, samimiyetle yerine getirmek için gereken özeni göstermiştir.
Türkiye'nin milli sermayesi olarak, üstlendiği sorumluluğun bilincini faaliyetleri ile daima ortaya koyan İş Bankası siyaset malzemesi yapılamayacak önemde bir kuruluş olup, özellikle ülkemizin yoğun ve hassas gündemi içinde tüm değerlendirmelerin bu önem çerçevesinde yapılması milli menfaat meselesidir.
Bankaların güven müesseseleri olduğunu, bu güvenin ulusal ve uluslararası kamuoyu nezdinde hassasiyetle korunmasının bankalarımızdan ziyade milli ekonomimiz açısından önem taşıdığını kamuoyunun bilgi ve takdirine sunarız.