Işın Karaca: Aileme çok zarar verdim, onlardan özür diliyorum

Ünlü sanatçı Işın Karaca özel hayatıyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Ünlüleri dolandırıp yurt dışına kaçan eski eşi Sedat Doğan hakkında da konuşan Karaca "Bu yüzden ailemden sürekli özür diliyorum"dedi.

Işın Karaca dört yıl aradan sonra ‘Eyvallah’ ile karşımızda. Üçüncü evliliğini geçtiğimiz yıl Tuğrul Odabaş ile yaptı. Karaca, Posta'dan Canan Danyıldız'a konuştu. İşte o röportajdan önemli başlıklar...

'Eyvallah' albümüyle dört yıl aradan sonra karşımızdasınız...

Evet, her albümde olduğu gibi yine çok heyecanlıyım. Heyecanıma yenik düşmemeye çalışıyorum. Saçmalamamaya çalışıyorum. Çok iyiyim.

Üstelik albüm yapmanın çılgınlık olduğu bir zamanda...

Evet. Herkesin tek tek şarkılar yaptığı bir dönemdeyiz. Ama kolaya kaçmadım. Bu usta işi bir albüm. Artık sadece bir şarkıcı değilim. Kendimin patronu oldum. Yapımından kapağına kadar hem benim hem de kardeşlerim Serdar ve Akın’ın emeği var. Albüm o şarkıcının hikayesidir. Sezen (Aksu) bana öyle öğretti. Yaşadıklarımdan yola çıkarak şarkılarımı yapıyorum.

Peki, bu albümün hikayesi ne?
Her şeye eyvallah dediğim, herkesi ve her şeyi olduğu gibi kabul ettiğim bir dönemdeyim. İyiysen de eyvallah, kötüysen de eyvallah. Tevekküle geçtim. Hatalarım da vardır belki ama artık “Her şeyi ben yaptım” diyen bir Işın var.

Şanslısınız, kardeşleriniz de sizinle...

Beni kollayan, sahip çıkan kardeşlerim var, çok şanslıyım. Ama inan sınırlarımı, beni o kadar zorluyorlar ki! Öyle kardeşlik, iltimas durumu yok, “Herkes işini yapsın” diyoruz. 2-3 gün boşlasam, “Bu aralar tembelleştin” deyip kamçılıyorlar.

Neredeyse 20 yıldır piyasadasınız. Ne değişti?

Ben değiştim. 18-19 yıl oldu. Eskiden çok serttim, şimdi kalkanlarım yok. Kendimi, duygularımı korumam gerektiğini düşünüyordum. Sonra dedim ki, “Yahu bunlar benim içimde, ben istemedikçe kimse bir şey yapamaz.” Güçlüyüm.

Yani bir özgüven patlaması da oldu...

Aslında eskiden daha özgüvenliydim. Sezen ön plandaydı, ben arkada vokaldeydim, rahattım. Şimdi ben bir markayım ama aynı zamanda bu markanın çalışanıyım. Sorumluluğum büyük. Konsere gittiğimizde ekibime diyorum ki, “Odanızı toplayın, arkamdan bir şey demesinler.”

Büyük sorumluluk gerçekten.

Sen ne diyorsun! Bir düğünde sahne alacaktım ve safra kesemden rahatsızdım. Ameliyat oldum, sondayla sahneye çıktım. Millet evleniyor, beni seçmişler sahne almam için ve çıkmayacağım öyle mi? Yok öyle bir şey!

Milyon tıklanan şarkılar var, onlara ne diyorsunuz?

Parasını bastırınca tık’lama satın alıyorsun. Milyon tıklanan şarkıcıların hiçbiri konser vermiyor. Nasıl iş? Bu kadar ilgi görüyorsa bu şarkılar deli gibi konser vermeleri gerekiyor. Bir gün herkes ünlü olacaktı, Zeki Müren de bana bunu söylemişti.

Ne demişti?

Kendisiyle tanışma fırsatı bulmuştum. Bana, “Bülbülsün, sen hep şakı. Kızım bir gün herkes ünlü olacak. Senin sesin var, sen hiç ünlü olma, sen şarkıcı ol” demişti. Haklı! Kimseye lafım yok. Ama şöhret olmak değil mesele. Para ile kültür el değiştirdi. Görgüsüzlük var, buna tahammülüm yok.

Siz nasıl görgüsüz olmadınız?

Ben sanata, kültüre meraklı bir aileden geliyorum. İngiltere’de doğdum büyüdüm. Edebiyat ve müzikal tiyatro eğitimimi de orada tamamladım. Ama toprak diye bir şey var ya... İşte, bana da o oldu. Buraya aidim, görgüsüzlük yaşamadım.

"AİLEMİ ÇOK ÜZDÜM, ZARAR VERDİM"

Pişmanlıklarınız var mı?

Var. Ama yaşadığım her şeye, her ilişkiye saygım var. Hepsi bana bir şey öğretti. Şimdi daha sabırlıyım, piştim. Mesela ikinci evliliğimde (Sedat Doğan) ailemi çok üzdüm, zarar verdim. O insan için onlara tavır aldım! Bazı geceler aklıma geliyor, özür diliyorum hâlâ. Dilerim de...

Kendi tırnaklarınızla bir yere geldiniz. Zorlandığınız, dibe vurduğunuz oldu mu?

Çoook! Duygusal olarak inişleri çıkışları olan bir kadınım. Süründüğüm zor zamanlar oldu. Olmaz mı ayol?

Bu travma babanızın sizi 3 buçuk yaşında terketmesiyle mi ilgili?

Doğru tespit! Baba eksikliği bende hep aile özlemi yarattı. Belki bu defa olur, belki şimdi tuttururum derken üç kez evlendim. Sevgili değil, koca yaptım. Adamları belediyeye onaylattım. Ama Allah’ın hakkı üç! Bu defa tutturdum.

Mutlu görünüyorsunuz...

Çok şanslıyım, Tuğrul dört dörtlük bir baba. Birbirimize çok aşığız. 25 yıldır tanışıyoruz. Bana çok iyi geldi, yumuşattı. Çok serttim, değiştim.

“Yanlış insan seçme üstadıyım” demişsiniz bir yerde...

Doğru! Aşkın gözü yok. Ota da konuyor, çoka da konuyor, kibarca söyleyeyim. Hatalarımla hesaplaşırım, özel ya da genel. Hırpalarcasına özleştirimi yaparım. Sen yapmazsan başkası yapar.

Bunca yıl Tuğrul Bey etrafınızdaymış da niye farketmemişsiniz?

Biz evlenmeden 20 yıl evvel flört etmiştik. Baktım ki adam çok çapkın. Herkese boncuk dağıtıyor, “Ben seninle yapamam” dedim. “Ununu ele, öyle gel” demişim, bana yıllar sonra hatırlattı bu lafımı. Hiçbir şey tesadüf değil. Bana kadınlığımı hatırlattı. Onunla kadınlığımı her anlamda huzurlu yaşıyorum. Evin reisi Tuğrul! Bazen yükü başkasına bırakmak ne güzelmiş.

"ÇOCUK İŞİNİ ALLAH'A BIRAKTIK"

Tuğrul Bey’in çocuğu yok, birlikte bir çocuğunuz olur mu?

Herkes soruyor, haklısın. Tuğrul iki çocuğumu sahiplenmesiyle çok kıymetli. Geçenlerde, “Kendi çocuğun olsa farklı olur muydu?” dedim, “Mia benim” dedi. Tabii ki biyolojik babası var ama adam o kadar benimsemiş ki. Mia da çok seviyor Tuğrul’u.

Soruma yanıt alayım! Bebek denemeleri var mı?

Eee... Biz o işi Allah’a bıraktık. O isterse olur. Bende o güç var mı, onu da bilmiyorum.

TFF'nin başına Mesut Özil mi geçiyor? Boğaz'da denize düşüp kaybolan 2 gencin kimlikleri belli oldu! Prof Dr. Naci Görür'den yeni uyarı: "Endişe verici, ciddi çalışılmalı"
Sonraki Haber