'İslamcı' nedir, kimdir? Kimler, neden 'İslamcı' diyor?
Yeni Şafak yazarı Kemal Öztürk, Cem Küçük'ün Mavi Marmara şehitlerini "Manyak" olarak tanımladığı açıklaması sonrasında patlak veren "İslamcılar tasfiye mi edilmek isteniyor?" tartışmasına yeni bir parantez açtı.
"İslamcılar" tanımlaması üzerinden tartışmanın tarihi kodlarını ele alan Kemal Öztürk, 'İslamcı' kelimesinin nasıl doğduğunu ve nasıl yaygınlaştığını okurlarıyla paylaştı.
Kemal Öztürk yazısında, "'Müslüman' ismi hiçbir sıfatı yanına kabul etmez. 'Müslüman' isminin haricinde hiçbir tanım kabul edilemez. 'Müslüman' kelimesi içinde, ahlakı, adaleti, hikmeti, hoşgörüyü, barışı barındırır. 'İslamcı' kelimesi ise ideolojik bir algı oluşturmak için üretildi. 'İslamcı' diyorlarsa, bilin ki Müslümanları kast ediyorlar." ifadelerini kullandı.
İşte Kemal Öztürk'ün o köşe yazısı:
- Kimler, neden 'İslamcı' diyor?
Bu kavramın ilk çıktığı günden bu yana, kimlerin 'İslamcı' dediğini ve neden dediğini anlatayım size. Bugünlerde yaşanan tartışmayı daha iyi anlayabiliriz o zaman.
KAVRAMIN İLK ORTAYA ÇIKIŞI: 1873-78
Fransızlar Tunus'u, İngilizler Kıbrıs ve Mısır'ı işgal ettiğinde, orada Osmanlı milletlerinin direnişiyle karşılaştılar. Ülkesi işgal edilmiş her Müslüman birey, işgalcilere direndi. İşte bu direnen halkları ayrıştırmak, yabancılaştırmak ve büyük Müslüman milleti içinden koparmak için ilk kez bir kavramı kullandılar.
1873-78 yıllarında, Franz von Werner (Alman/asker) ile Arminius Vambery (Alman Yahudisi/bilim adamı) Tunus'taki direniş hareketini “Pan-İslamizm”, direnenleri de “Pan-İslamist” (İslamcı) olarak tanımladı ve 'terörist' gibi gösterdi.
Daha sonra Gabriel Charmes (Fransız gazeteci) tarafından kavram yaygınlaştırıldı. Bu propagandayı İngiltere ve Rusya ayrıca tahrik edip büyüttü (Prof. Kemal H. Karpat-İslam'ın Siyasallaşması sf. 27).
'İslamcı' kelimesinin ilk doğuşu ve yaygınlaşması böyle oldu.
Şimdi hızlıca sürece bir bakalım:
CEZAYİR, TUNUS
Fransa, 1830-1881 yılları arasında Cezayir ve Tunus'u işgal etti. İşgale Osmanlı milletleri direndi.
Fransa, 'Pan-İslamist' kavramını ilk o dönem kullandı.
Ayrıştırmak, terörize etmek ve direnenleri Müslüman milletler ailesinden koparmak istediler.
Fransızlar 'direnen Müslümanlar' dememek için, 'Pan-İslamist' dedi.
MISIR
İngiltere, Mısır'ı 1882'de işgal etti. Yıllar içinde İngiltere ile iş birliği yapan Nasır, Sedat, Mübarek ve Sisi gibi diktatörlere Mısır halkı hep tepki gösterdi.
İngiltere bu halka 'Müslüman' dememek için “İslamcı”, “Selefi”, “İhvancı” dedi.
KAFKASYA
Rusya 1800'lü yılların ortasından itibaren adım adım Kafkasya'da Osmanlı topraklarını işgal etti. Orada Şeyh Şamil, Hacı Murat gibi liderler önderliğinde direnen Müslüman halklara, tıpkı Fransa ve İngiltere gibi, 'Pan-İslamist” dedi. Aynı tutumunu Afganistan'ı, Çeçenistan'ı işgal ettiğinde sürdürdü.
Rusya, işgale direnenlere 'Müslüman' dememek için, 'Radikal İslamcı, aşırı dinci, fanatik, dinci terörist' dedi.
FİLİSTİN
İsrail 1948 yılında Filistin topraklarını işgal edip, binlerce Müslümanı topraklarından sürdü. Yıllar içinde Arafat dahil, direnen herkesi 'İslamcı, radikal, terörist' diye dünyaya ilan etti.
İsrail, direnenlere 'Müslüman' dememek için, 'İslamcı terörist' dedi.
AFGANİSTAN
Rusya Afganistan'ı işgal ettiğinde, direnen halkları Batılılar, 'Mücahit' diye tanımladı. Ruslar çekildikten sonra, bu kez ABD Afganistan'ı işgal etti. Mücahitler birden, 'El Kaide, Cihatçı, Radikal İslamcı' oluverdi.
Amerika 'Müslüman direnişçiler' demek için, 'İslamcı teröristler, radikaller' dedi.
TÜRKİYE/ERBAKAN
Erbakan Milli Görüş hareketini başlatıp, 'milli kalkınma ve adil düzen' kavramlarını ortaya attığında, onu toplumdan ayrıştırmak için, 'takunyalı, dinci, İslamcı' diye etiketlediler.
Seçimleri kazanıp Başbakan olduğunda, 'İslamcılar, radikaller, takunyalılar sistemi ele geçiriyor' diye kıyameti kopardılar. Sonunda 28 Şubat'la devirdiler.
Batıcılar Erbakan'a 'Müslüman lider' dememek için, 'takunyalı, İslamcı siyasetçi' dediler.
TÜRKİYE/ERDOĞAN
Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Belediye Başkanı olduğu günden beri onunla uğraştılar. 2001'de AK Parti'yi kurduğunda, tüm ajanslarda parti, 'İslamcı parti' olarak duyuruldu. Reformları halktan büyük destek görünce, buna bir süre ara verdiler.
Erdoğan ne zaman ki Batı'nın isteklerine 'hayır' demeye başladı, o zaman yeniden 'İslamcı Erdoğan' haberleri, analizleri başladı.
Putin de, Merkel de, Obama da 'İslamcı iktidar' kavramını kullanıp Erdoğan'ı mahkum etmeye çalıştı.
Sonunda darbe ile devirmeye bile kalktılar. Başaramadılar.
Erdoğan, canlı yayında, Merkel'in sözünü kesip, “ 'İslamist terör' tanımı biz Müslümanları ciddi manada üzmektedir. İslam ve terör yan yana gelemez” dedi ve 150 yıldan beri süren geleneğe itiraz etti.
Ancak Batı medyası Erdoğan'a, 'Reformcu Müslüman lider' dememek için, 'İslamcı siyasetçi' diyerek, ayrıştırmaya, milletten koparmaya devam etti.
'İSLAMCI' DEĞİL, 'MÜSLÜMAN' DEYİN
Yani,
'Müslüman terörist' denemeyeceği için, 'İslamcı terörist' diyorlar.
'Müslüman direnişçiler' diyemedikleri için 'İslamcı militanlar' diyorlar.
Mavi Marmara'da Hıristiyanlar, Yahudiler, solcular, liberaller olmasına rağmen, onları mahkum etmek için 'Radikal İslamcı' diye tanımladılar. Bunu ilk yapan da İsrail oldu.
'Müslüman' kelimesinin tek başına gücünü, anlamını, bütünleştirici özelliğini kırmak için, büyük Müslüman milletini parçalara ayırmak için, önce mezhepleri kullandılar, şimdi de 'İslamcı, radikal İslamcı, selefi, cihadist' gibi kavramları kullanıyorlar.
'Müslüman' ismi hiçbir sıfatı yanına kabul etmez.
'Müslüman' isminin haricinde hiçbir tanım kabul edilemez.
'Müslüman' kelimesi içinde, ahlakı, adaleti, hikmeti, hoşgörüyü, barışı barındırır.
'İslamcı' kelimesi ise ideolojik bir algı oluşturmak için üretildi.
'İslamcı' diyorlarsa, bilin ki Müslümanları kast ediyorlar.
İslamcılara saldırıyorlarsa bilin ki, bu ülkenin ana omurgası, mayası, birleştirici unsuru Müslümanları hedefliyorlar.
'İslamcı' kelimesi yerine, 'Müslüman' kelimesini kullanın, bakın o zaman nasıl büyük bir rahatsızlık, tepki doğuyor.
O yüzden,
'İslamcı' kelimesi bize ait değildir.
Bizim adımız 'Müslümandır'. Başka da sıfat kabul etmeyiz, kullanmayız.