İsmail Kılıçarslan: İsmet Özel'in dediklerini idrak ettiğimiz günlere geldik işte...

Yeni Şafak yazarı İsmail Kılıçarslan, Kuzey Irak'taki bağımsızlık referandumunu hakkında duygusal bir yazı kaleme aldı.

Türk vatandaşı olan "ayrılıkçı Kürtlere" seslenen İsmail Kılıçarslan, "Kuzey Irak, bağımsız bir devlet olabilir. Olursa olsun yani. Fakat ben vatansız bir it olmadığım için Kerkük’te yaşayan her bir Türkmen’in derdiyle dertleneceğim. Anlıyor musun beni?" ifadelerini kullandı.

Kürtlerin bir kez daha emperyal güçler tarafından kullanılıp bir kenara atılmanın eşiğinde olduğunu belirten Kılıçarslan, "Maşanın işi ateş sönünceye kadardır. Seninle işleri bittiğinde, senden alacakları bittiğinde, seninle hesapları bittiğinde vallahi mazlumiyetin ve mağduriyetin için yine de yanında olacağım. Fakat şimdilik diğer mazlumun ve mağdurun yanındayım. Kerkük’ün yanındayım." dedi.

İsmail Kılıçarslan yazısında şair İsmet Özel'in tezlerine de gönderme yaptı.

İşte o köşe yazısı;

- TÜRK OLDUĞUM İÇİN ÖZÜR DİLEMEYECEĞİM

Vay arkadaş. Adam ‘Kürdüm’ deyince, ‘Kürt şehri, Kürt dili, Kürt halkı’ deyince hiç sıkıntı yok. Aralarında 1.000 yıllık Türk-Türkmen şehri Kerkük’ün de bulunduğu bir bölgede ‘ben bağımsız devlet olacağım’ deyince sorun yok. ‘Uluslararası toplumun desteği ve onayı var’ deyince mis.

Ben ‘Türküm’ deyince faşist oluyorum. Ben ‘Türk şehri, Türk dili, Türk halkı’ deyince ırkçı oluyorum. Ben ‘Kerkük’ü hangi hakla ve hangi akla hizmetle yemeye çalışıyorsun?’ deyince ‘pislik’ oluyorum. ‘Mesele uluslararası anlaşmalar falansa elimizde Kerkük’le ilgili kapı gibi anlaşmalar, deve dişi gibi haklar var’ deyince savaş yanlısı oluyorum.

Dur dur. Ben Türküm deyince aynı zamanda ‘Müslümanım’ da demiş oluyorum. Aynı zamanda ‘ümmetçiyim’ de demiş oluyorum. Halepçe katliamında ne yaptığımı, nasıl davrandığımı hatırlıyorum yani. ‘Ümmetin yetimi Kürtler’ tamlamasının ne anlama geldiğini de biliyorum yani. Bugün Suriyeli mültecilere kapı açan Türklerin dün Irak Kürtlerine nasıl kapı açtığını da hatırlıyorum yani.

İsmet Özel’in ‘bu şartlar altında ben Kürdüm diyen, ‘arkamda Amerika var’ diyordur’ derken neyi kastettiğini, nasıl kastettiğini anladığımız, idrak ettiğimiz günlere geldik işte.

Rahmetli Erbakan’ın ‘bölgemizde Büyük İsrail projesini hayata geçirecekler. Irak ve Suriye’yi parçaladıktan sonra sıra Türkiye’ye gelecek’ dediği deme geldik.

Hadi çekinme. Nasılsa rüzgâr arkanda. ‘Faşo’ de, ‘ırkçı’ de, ‘savaş çığırtkanı’ de bana. Meseleyi referandum zannet. Referandumdan ‘evet’ çıktığında bağımsız olacağını düşün.

Fakat bunları bir ‘konfor biçimi’ olarak üzerime boca etmeden önce bir dakika dur burada ve biraz dinle beni.

Al sana deve dişi gibi bir cümle: ‘Kürtlerin de tıpkı dünyanın diğer milletleri gibi kaderlerini tek başlarına tayin etme hakları vardır.’ Tabii, Irak Türkmenlerinin de kaderlerini tek başlarına tayin etmeye hakları var, değil mi? Mesele rakamlar mı? 2,5 milyon Türkmen’in başına neler getirildiğini bilmiyorsan mesele rakamlar olsun tabii.

Referandum mu yapacak Kürtler? Yapsınlar. Bağımsız mı olacak Kürtler? Olsunlar. Ancak bunu yaparken azıcık düşünsünler. Niçin oluyor bu? Neye rağmen oluyor? Nasıl oluyor? Kimler hangi sözleri verdi ve çok yakında kimler, 100 yıldır, tam 100 yıldır olduğu gibi Kürtleri bir saniyede satacak ve yine büyük bir mağduriyetin kucağında bulacak Kürtler kendini?

Şunu da düşün: Dünyadaki hangi bağımsız ülke, referandum yapılırken yayınlanan haritalarda kendi şehirlerinin de o ülkenin sınırları içerisinde gösterilmesine öylece, sessizce rıza gösterir? 40 yıldır emperyalistlerden aldığı tam destekle koca bir ülkenin ve Kürt halkının başına bela olan bir terör örgütünün açıktan destek verdiği bir referandumu nasıl güle oynaya karşılayalım? Kerkük ve civarı Irak’tan koparıldığı an Türkiye’nin meseleye müdahale hakkı var. Türkiye bu hakkı kullanırsa doğabilecek sonuçlara razı mısın?

Sen bana diyorsun ki ‘ben Kürdüm, Kürtlüğüm üzerinden her türlü milliyetçiliği, ırkçılığı, bilmem neyi yaparım. Ama sen sus ve Türk olduğun için özür dile.’

Sen bana diyorsun ki ‘emperyalistlerle her türlü işbirliğini geliştiririm sonuna kadar. Saflarımda Sırp keskin nişancılardan Alman kiralık katillerine kadar her türlü pislik kol gezebilir. Fakat sen Müslümanlık adına, ümmet adına, Kürtlere saygı adına falan sesini kes ve hiçbir şey söyleme.’

Şunu dinle o zaman: ‘Kuzey Irak, bağımsız bir devlet olabilir. Olursa olsun yani. Fakat ben vatansız bir it olmadığım için Kerkük’te yaşayan her bir Türkmen’in derdiyle dertleneceğim. Anlıyor musun beni?’

Sen, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak ‘İsrail’i tanıyan ilk Müslüman devlet Türkiye olmuştu, bizi de ilk tanıyan Türkiye olsun’ dersen ve bunu derken ‘biz’ dediğin şeyi anlamadığımı, İsrail-Kürdistan benzetmesindeki tuhaflığı anlamadığımı, bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak kendini başka bir ‘biz’e dâhil ettiğini anlamadığımı zannedersen zekâma hakaret etmiş olursun. Ve bil ki aptal değilim. Aptal olmadığım için de tıpkı senin yaptığın gibi, kendi ‘biz’ tanımıma Kerkük’ü de dâhil ediyorum.

Maşanın işi ateş sönünceye kadardır. Seninle işleri bittiğinde, senden alacakları bittiğinde, seninle hesapları bittiğinde vallahi mazlumiyetin ve mağduriyetin için yine de yanında olacağım. Fakat şimdilik diğer mazlumun ve mağdurun yanındayım. Kerkük’ün yanındayım. Kuzey Irak senin toprağınsa Kerkük de 1.000 yıldır Türkmen toprağı.

Bu yazının bir hükümet desteği yazısı olduğunu düşünüyorsan durma düşün. Bu yazının bir ırkçı yazı olduğunu düşünüyorsan durma düşün. Senin için yapabilecek hiçbir şeyim yok. Dua ederim sadece.

Akademik kadro ilanları 23 Kasım 2024 Cumartesi! 23 Kasım 2024 Resmi Gazete yayımlandı! İşte günün kararları... İşte 500 TL'lik banknot
Sonraki Haber