İsmail Saymaz: Emperyalizmin güttüğü eşek
Sosyal medyada attığı mesajlarla Türk halkını aşağılayan Tuna Bekleviç isimli şahsa en güzel yanıtı İsmal Saymaz verdi.
İşte İsmail Saymaz'ın Hüriyet'te yer alan "Tuna Bekleviç portresi: Emperyalizmin güttüğü eşek" başlıklı yazısı:
İstanbul'da bütün yollar ve kalabalıkların çıktığı Mecidiyeköy meydanında, 27 Mart 2007 tarihinde o güne kadar hiç tanık olunmayan bir manzara yaşanıyordu:
Bir yıl önce kurulan Güçlü Türkiye Partisi’nin (GTP) Genel Başkanı Tuna Bekleviç ve arkadaşları, kamyon kasasından ite kaka indirdikleri ve indirirken asfalta düşürdükleri üç eşeği meydana sürüp boyunlarına pankartlar astılar.
Pankartlarda “Mevcutlardan daha becerikliyim”, “Ben daha iyi yönetirim” ve “Ben daha iyi muhalefet yaparım” yazıyordu.
Eşeklerin başında vatandaşa seslenen Bekleviç, kurulu düzene meydan okusa da gazeteler ertesi gün “Eşeği yürütemediler, ülkeyi yönetecekler” diye alay edeceklerdi.
TURUNCU DENİZATI
30 yaşındaki Bekleviç, kulağında küpesi, ilginç eylemleri ve hayli liberal söylemiyle dikkat çekiyordu. Doğrusu, bu politik tutum dönemin ruhuna uygundu. Bürokraside Ergenekon Operasyonu için düğmeye basılmıştı. Bekleviç’in GTP’si, Ukrayna’da 2004’te iktidar değişikliği ile sonuçlanan ‘Turuncu Devrim’i çağrıştıracak şekilde bu rengi taşıyordu. Amblemi denizatıydı.
Bir yıl sonra, 2008’de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Bekleviç, Edirne’de baş başa görüştü. AK Parti için kapatma davası söz konusuydu, kulislerde AK Parti kapatıldığı takdirde Güçlü Türkiye Partisi’nin yedek parti olarak düşünüldüğü yazıldı.
Parti kapatılmadığı için GTP de Bekleviç de unutuldu gitti. GTP örgütlenmesini tamamlayamadığı için bir yerel seçime bile katılamadan tarihe karıştı.
MİLLETVEKİLİ OLAMADI
Fakat Bekleviç, iktidar katında adını duyurmuştu. 2011’deki genel seçimde AK Parti’nin Edirne ikinci sıra milletvekili adayı ilan edildi. Kıl payı seçilemedi. Birkaç bin daha oy almayı başarsa dönemin Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’ndan sonra TBMM’ye girecekti.
Milletvekili olamasa da Bekleviç’in talihi açılmıştı. Seçimden sonra AB Bakanı Egemen Bağış’ın müşavirliğine getirildi, 2013’te de Müezzinoğlu’nun danışmanlığına...
Bekleviç, aynı yıl Gezi Parkı eylemi başladığında milyonlarca insanı “Gezi’deki alkol ve uyuşturucu ile bomboş gözlerle bakan gençler yürekleri sızlatıyor. Gönül gözümüzü kapatıp sadece dua edelim” diye aşağılıyordu.
Bekleviç, 7 Haziran 2015’teki genel seçimde yine AK Parti’den Edirne milletvekili aday adayı oldu. AK Parti binasında yaptığı adaylık konuşmasında, “Yine iktidar olacağız” diye seslendi. Ne var ki partisi Bekleviç’i aday göstermedi. O da bir yıl ortalıkta görünmedi.
15 TEMMUZ’DA DEĞİŞTİ
Ne olduysa 15 Temmuz’dan sonra oldu. Darbe girişiminden bir yıl sonra Bekleviç, AK Parti ve Erdoğan karşıtı safa geçti. “AK Parti’nin ciğerini biliyorum. Artık bitmiştir” dedi.
2017 Cumhurbaşkanlığı Referandumu’ndan önce ‘Hayır Partisi’ni kurdu. İşbirliği için başta CHP olmak üzere yerleşik muhalefetin kapısını çaldıysa da kendisinden kuşkulanıldığı için el uzatan çıkmadı. Bekleviç, referandum sonrasında Hayır Partisi’ni kapattı.
Türkiye, 24 Haziran 2018’de Cumhurbaşkanlığı seçimine giderken, Bekleviç geri duracak değildi. Bağımsız Cumhurbaşkanı adaylığını açıkladı. Aday olabilmesi için gereken 100 bin imzayı toplayamadı. Bu aşamada kapısını çalabileceği, daha doğrusu “kapılanabileceği” tek bir kitle kalmıştı: “Kürtler.”
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ankara’dan İstanbul’a yürüyüşünü taklit eden Bekleviç, durup dururken ve aslında hiç böyle bir duyarlılığı yokken, “eşitlik ve kardeşlik” uğruna “Ankara’dan Diyarbakır’a” yürüdü.
2007’de eşeklerin başında vatandaşa seslenen Bekleviç, kurulu düzene meydan okusa da gazeteler ertesi gün “Eşeği yürütemediler, ülkeyi yönetecekler” diye alay edeceklerdi.
KAPAĞI ABD’YE ATTI
Tuna Bekleviç, yürüyüşü bitirdikten sonra “Birkaç gün içinde ülkeyi terk ederek alternatif ve tamamlayıcı direnişi yurtdışında örgütlemeye gayret edeceğim” diye tweet attı.
Her türlü sosyal medya mesajının mercek altına alınıp dava konusu edildiği bir ortamda hiç kimse kendisine “Nereye gidiyorsun?” demedi ve o da elini kolunu sallayarak yurtdışına gitti.
Bir zamanlar AK Parti’den milletvekili adayı olduğu Edirne sınırını geçer geçmez Yunanistan’da PKK’lıların tutulduğu Lavrion Kampı’nı ziyaret ederek “direnişe” başladı.
Avrupa’da PKK’lılar ve FETÖ’cülerle temas kurdu. Ardından ABD’ye yerleşti.
En son “Ermeni lobisinin, PKK’lıların ve FETÖ’cülerin” gerçekleştirdiği Türkiye karşıtı protestoya desteğini açıkladı.
Şu anda sosyal medyada Türkiye’de Ermenilerin soykırıma uğratıldığını, Kürtlerin katledildiğini ve FETÖ’cülerin işkenceye uğradığını savunuyor.
ABD’nin Türkiye’ye yaptırım uygulamasını arzuluyor.
Washington’a hangi maddi olanaklarla yerleştiği, ne iş yaptığı ve nasıl geçindiği şimdilik bilinmiyor.
12 yıl önce Mecidiyeköy’de üç eşeği güdemeyen bir ‘Zübük’, şimdi ABD’de Türkiye’ye karşı güdülüyor. Boynuna asılı pankartta, “Mevcutlardan daha becerikliyim” diye yazıyor.