İsrail Filistin'e zulmederken İran'ın 'Kudüs Gücü' nerede?

İsrail, Filistin'e zulmüne tüm hızıyla devam ediyor. İsrail polisinin Mescid-i Aksa'ya saldırısıyla başlayan gerginlik, Gazze'ye savaş uçaklarıyla düzenlenen ve aralarında 10 çocuğun da olduğu 30 kişinin hayatını kaybettiği saldırıyla doruk noktasına ulaştı. İsrail'e Başta Türkiye olmak üzere İslam ülkelerinden sert tepkiler geldi.

İsrail'e yönelik tepkiler gelirken bir ülkenin tavrı ise dikkat çekti. Her fırsatta ABD ve İsrail'e sert çıkışlar yapan ve Yemen'de Husilere destek veren İran'dan gelen cılız tepkiler Tahran yönetiminin politikalarının sorgulanmasına neden oldu. İran yönetimi, Devrim Muhafızlarına bağlı Kudüs Gücü aracılığıyla yurt dışında çeşitli operasyonlar düzenleyerek Husiler gibi gruplara destek veriyor. Ancak İsrail'e karşı Filistin'e askeri bir destek vermemesi kafalarda soru işaretlerine neden oluyor.

İran'ın Filistin'e destek vermesi durumununda İsrail'in Filistin'i bir devlet olarak tanımak zorunda kalacağı belirtilirken, Tahran yönetiminin bu hamlesi "İran'ın tek derdi Sünniler ile uğraşmak" yorumlarına neden oluyor.

SADECE CILIZ AÇIKLAMALAR GELDİ

İsrail'in Filistin'e saldırıları sonrası İran'dan sadece birkaç açıklama dışında bir şey gelmedi. İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, "Siyonistler, Filistin’i ilk günden terörist üssüne çevirdiler. İsrail bir ülke değil, terör üssüdür. O yüzden ona karşı savaşmak herkesin görevidir." ifadelerini kullandı.

ABD, İngiltere ve İsrail'i "Filistin'in düşmanları" olarak nitelendiren Hamaney, sorunun çözümü için bu güçlere güvenilmemesi gerektiğini ifade etti.

Hamaney, Hristiyan ve Müslüman din adamlarına İsrail ile ilişkilerin normalleştirilmesini haram ilan etmeleri çağrısında bulundu.

"İSRAİL REJİMİNİN SUÇLU DOĞASININ KANITIDIR

Ayrıca İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif sosyal medya hesabından Arapça paylaştığı videolu mesajında, İsrail'in Filistin ve Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırılarına tepki gösterdi. Zarif, “Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırı ve ibadet edenlerin öldürülmesi işgalci İsrail rejiminin ırkçılığını ve suçlu doğasının kanıtıdır” ifadelerini kullandı.

إن الهجوم على المسجد الأقصى و قتل المصلين أكبر دليل على الطبيعة العنصرية الإجرامية للكيان الغاصب الذی كان دائما السبب الرئيسي لإنعدام الأمن و الإستقرار في المنطقة.

ان هناك حلا وحيدا عادلا للقضية الفلسطينية يتمثل في إحالتها الى إرادة أبناء هذه الأرض و الإحتكام الى إستفتاء شعبی pic.twitter.com/T7v5I2ekdI

— Javad Zarif (@JZarif) May 11, 2021

Filistin için tek adil çözümün referandum olduğunu belirten Zarif, “Filistin için tek adil çözüm bu toprakların asıl evlatlarının iradesine bırakılması ve referanduma gidilmesidir” dedi.

KASIM SÜLEYMANİ'NİN ÖLÜMÜ SONRASI NELER OLDU?

İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani, ABD'nin Bağdat'ta düzenlediği saldırıda öldürülmüştü. Dönemin ABD Başkanı Trump'ın emri ile gerçekleşen saldırıda Süleymani ile birlikte toplam 10 kişi hayatını kaybetmişti. 2020 yılının başlarında düzenlenen saldırı sonrası İran'ın yanıtı gecikmemişti. İran güçleri 8 Ocak'ta ABD'nin Irak'taki iki üssünü balistik füzelerle vurmuştu. Saldırıda ABD askerlerinden ölen olmamış ancak daha sonra 109 askerin saldırı sonrasında travmatik beyin hasarına uğradığı açıklanmıştı.

FİLİSTİN'E HİÇ DESTEK VERMEDİLER

Devrim Muhafızları'na bağlı Kudüs Gücü, İran'ın yurt dışındaki operasyonlarını organize eden grup olarak biliniyor. Kudüs Gücü, başta Yemen'deki Husiler olmak üzere farklı ülkelerde İran'ın çıkarlarına uygun grupları organize ederek destekliyor. Ancak Kudüs Gücü, şu ana kadar hiçbir Filistinli direniş gurubuna destek vermedi. Bu durum, İran'ın İsrail ve ABD'ye karşı mücadelesinin samimiyetinin sorgulanmasına neden oluyor.

İran'ın bütçesinden önemli bir pay alan Kudüs Gücü, ülke içinde de tartışmalara neden oluyordu. Bazı İranlı muhalifler, ülke ekonomisinin kötüye gitmesinden Kudüs Gücü'ne aktarılan yüksek bütçeyi sorumlu tutuyordu.