Hamileyken gözaltına alındı! Bebeğini elleri ve ayakları kelepçeliyken doğurdu
Giyecek başka kıyafeti olmadığı için üzerindekileri yıkayıp ıslak şekilde tekrar giydiğini ifade eden Subeyh, bu yüzden sık sık hastalandığını söyledi.
Hücre günlerinin psikolojik işkencenin de uygulandığı sorgularda geçtiğini anlatan Subeyh şöyle devam etti:
"Sorgu odasında neredeyse yer seviyede demir sandalyeye oturmaya zorlandık. Yere bağlı prangalarla ellerim ve ayaklarım sandalyenin arkasına kelepçeleniyordu. Tutuklunun arkasında iki kadın asker, önünde de 3-4 sorgu görevlisi bulunuyordu. Bu sorgu görevlilerinden biri hakaret edip sorguya çeker, öteki tutukluya ve Allah'a ya da Hz. Peygambere hakaret eder, bir diğeri de 'Aileni de gözaltına alacağız ve evini bombalayacağız' şeklinde tehditler savururdu. Buna da psikolojik işkence deniyor."
Avukatıyla görüştürülmedi
İsrail yasalarına göre Kızıl Haç ekiplerinin tutuklu ile en azından avukat eşliğinde görüşebildiğini ifade eden Subeyh, 66 günlük hücre hayatında ne avukatıyla ne de Kızıl Haç görevlileri ile görüşmesine izin verilmediğini belirtti.
Subeyh, 66 günlük gözaltı sürecinde 10 kez askeri mahkemeye çıkarıldığını kaydederek, avukatının mahkemede kendisi adına konuştuğunu ama ifadesini kendisiyle konuşmak yerine İç Güvenlik Teşkilatı Şin-Bet (Şabak) biriminden aldığı bilgiler ışığında hazırladığını kaydetti.
Sorgudaki 66'ncı günün sonunda sadece Filistin İslami Direniş Hareketi Hamas lehine öğrenci faaliyetleri yürütmek ile suçlandığını dile getiren Subeyh, 2 yıl 8 ay hüküm giyerek Kudüs yakınlarındaki Hasharon Cezaevine götürüldüğünü ifade etti.
Subeyh, hücrede geçirdiği 66 günü ise "Çok zor bir süreçti, 72 kilodan 44-45 kiloya düştüm, sorgu sırasında çok ağrı ve acı çektim." sözleriyle özetledi.