İstanbul'da Hekimbaşı Salih Efendi Yalısına çarpan gemiye ne oldu?
Ünlü dizilere ev sahipliği yapan Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı'na İstanbul Boğazı’nda gemi çarptı. Çarpmanın görüntüleri izleyenleri şaşırttı. Yalının hasarlanması ile gemiye ne olduğuna vatandaşlar tarafından merak edildi. Peki Hekimbaşı Salih Efendi Yalısına çarpan geminin son durumu nedir? Detaylar haberimizde...
İstanbul Boğazı’nda Hekimbaşı Salih Efendi Yalısına gemi çarpması sonucu hasar aldı.Çarpma anın yer aldığı görüntüler herkes tarafından şaşkınlıkla izlendi. Ünlü dizilere ve sahipliği yapan yalıya çarpan gemide vatandaşlar tarafından merak ediliyor. Peki İstanbul'da Hekimbaşı Salih Efendi Yalısına çarpan geminin son durumu nedir? Merak edilen soruların cevapları detayları ile haberimizde...
DHA'dan Alper Korkmaz'ın haberine göre; Dümeni kilitlenerek Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı'na çarpan Malta Bayraklı "VITASPIRIT" adlı gemi Ahırkapı açıklarında bekletiliyor. Gemi dün akşam saatlerinde Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü'ne bağlı römorkörler tarafından Ahırkapı'ya çekilmişti.
HEKİMBAŞI YALISI
Hekimbaşı Yalısı, Anadolu Hisarı, Beykoz ilçesinde bulunan yalıdır. İsmini Abdülmecid dönemi Hekimbaşılarından Hekimbaşı Salih Efendi'den almıştır. Salih Efendi, 1843 yılında Türkiye'nin ilk tıp okulundan mezun olmuştur. Üç sultanın doktorluğunu yapmış ve kentteki bütün tıbbi kuruluşları denetlemiştir. Botanik meraklısı olduğundan bir güle onun adı verilmiş. (Hekimbaşı Gülü) Soyundan gelenler hâlâ bu yalıda yaşamaktadırlar.
GEMİ
Gemi, su üstünde dengede durabilen, manevra kabiliyeti bulunan (makine, yelken, kürek yardımı vb.) belli bir büyüklüğe sahip olan ulaşım aracıdır.
İlk olarak MÖ 4000 yıllarında Eski Mısırlıların uzun kamışlı tekneler yapması gemilerin bilinen en eski örneğini oluşturmuştur. MÖ 3000 yıllarından sonra Polinezyalılar, Pasifik Okyanusu'nda uzun mesafeler katedebilmelerini sağlayan Polinezya navigasyon sistemini oluşturdular. MÖ 15. yüzyıldan itibaren Fenikeliler kurdukları ticaret kolonileri aracılığıyla bütün Akdeniz’e yayılmışlardı. Koloniler arasında ulaşım ve ticaret, gemiler aracılığıyla sağlanıyordu.[2]700-1000 yılları arasında Vikingler uzun tekneler yapmışlardır. 1500'lü yıllardan itibaren kalyon adı verilen tekneler yapılmıştır. 19. yüzyılda yelkenlerin yerini buhar gemileri almaya başlamıştır. Bunlar hâlen kullanılmaktadır.
YALI
Yalı, İstanbul Boğazı'nın iki yakasına dağılmış, denize sıfır, genelde iki, bazen de üç katlı olabilen konutlara verilen genel addır.
Osmanlı döneminde kıyılara inşa edilmeye başlanan yalılar, Boğaziçi mimarisinin en seçkin örneklerinden olmuş ve yıllar boyunca İstanbul Boğazı ile özdeşleştirilegelmiştir. Yüzyıllar boyunca İstanbul Boğazı'nın iki yakasında yapılan yalılardan günümüze ulaşanların sayısı yaklaşık 360'tır. Yalıların en büyük özelliği lebiderya, yani denize sıfır konutlar olmaları olsa da, zaman içinde kimi yalılar gerek konut sahiplerince mekân kazanmak için önleri toprak doldurularak, gerekse kıyı şeridine yol yapmak için belediye tarafından geri plana alınarak denizden kısmen uzaklaşmıştır.Günümüzde büyük çoğunluğu hâlen eski hâllerini koruyan yalılar, hem İstanbul şehrinin, hem de Türkiye'nin en pahalı taşınmazları arasında yer alırlar.Boğaziçi yalılarının değerleri en yüksek olanları arasında Hasip Paşa Yalısı, Muhsinizade Yalısı, Ahmet Fethi Paşa Yalısı, Tophane Müşiri Zeki Paşa Yalısı, Kıbrıslı Yalısı, Tahsin Bey Yalısı, Kont Ostrorog Yalısı, Şehzade Burhaneddin Efendi Yalısı, Zarif Mustafa Paşa Yalısı ve Nuri Paşa Yalısı vardır.
Yalı, kelime anlamı olarak geçmişte kıyı anlamını içermiştir. Bu sözcük Yunanca sahil, kıyı anlamına gelen γιαλός sözcüğünden gelir. Bodrum'daki Bitez yalısı, kuş türü yalıçapkını, deyim olarak "yalıkazığı", "Yalı kenarında zülfüm tararım" türküsü, Kırım'daki Yalıboyu bölgesi bu eski anlamın izleridir.
MİMARÎ ÖZELLİKLERİ
Osmanlı yalılarının mimari özellikleri sahiplerinin sosyal sınıfına göre değişiklik gösterirdi.Müslüman yalıları arasında boşluklar bulunurken, gayrimüslim yalıları ise genelde bitişik nizamda inşa edilirdi.Yalılar genel olarak 2 ilâ 3 katlı olarak yapılır ve renkleri gül kurusuyla bordo arasında değişirdi. Gayrimüslim yalıları daha koyu renkler taşırdıBu renk geleneği son yıllarda değişmiş Boğaziçi yalılarının rengârenk boyandığı görülmüştür. Genelde balkon ögesi bulunmayan.
GEMİ TÜRLERİ
Çeşitli gemi tipleri bulunmaktadır. Tanker, konteyner, cevher, LASH, kurtarma, buzkıran, yat, fabrika, frigorifik, savaş ve tekne başlıca gemi çeşitlerindendir.