İstanbullu Gelin yeni bölümde İpek bebeğini neden reddediyor? / VİDEO

Özcan Deniz ve Aslı Enver'in başrolü üstlendiği İstanbullu Gelin, dün akşam ekrana gelen 25. bölümüyle izleyicileri ekran başına kilitledi. İstanbullu Gelin dizisi yayınlanan son bölümüyle izleyicilerine yine hareketli dakikalar yaşattı. Dizinin yayınlanan son bölümünde Süreyya içinde büyüyen korkuyla yüzleşmek istedi. Bu uğurda attığı adım hiçbir şeyden haberi olmayan Faruk tarafından çok farklı anlaşıldı. Son bölümün bitmesinin ardından diziseverler "İstanbullu Gelin 26. bölüm fragmanı" ve "İstanbullu Gelin yeni bölüm fragmanı" aramalarını yapmaya başladı. Peki 26. bölüm fragmanı ne zaman yayınlanacak? 26. yeni bölümde neler olacak? İstanbullu Gelin 26. bölüm fragmanı yayınlandı mı? İstanbullu Gelin yeni bölüm fragmanı çıktı mı? 25. bölüm izleme linki haberimizde...

İSTANBULLU GELİN 26. BÖLÜM FRAGMANI YAYINLANDI MI?

Yayınlanan son bölümde doğuma giren İpek'in ve bebeğinin akıbeti oldukça merak ediliyordu. Dün akşam ekrana gelen İstanbullu Gelin 25. bölümünde, İpek ve bebeği sağlıklı bir şekilde karşımıza çıktı. Ancak İpek, geçirdiği bir depresyon nedeniyle bebeğini istememeye başladı.

YENİ BÖLÜMDE NELER OLACAK?

Esma'nın beklenmedik hamlesi herkesi şaşırtacak! Günün erken saatlerinde gelen bir haber konakta kıyamet kopmasına sebep olur. Büyük kararların eşiğindeki Dilara hiç ummadığı bir olayla karşılaşır. Süreyya içinde büyüyen korkuyla yüzleşmek ister. Bu uğurda attığı adım hiçbir şeyden haberi olmayan Faruk tarafından çok farklı anlaşılır. Nurgül’ün ricasını kırmak istemeyen Osman’ın yemek masasında söylediği sözler herkesi şok eder. Esma’nın son hamlesi Faruk ve Süreyya’yı çok şaşırtacaktır. Ancak derinlerdeki sebep bambaşkadır.

DOĞUMDAN SONRAKİ HAYAT “LOHUSALIK”

Şişli Florence Nightingale Hastanesi- Kadın Sağlığı ve Hastalıkları UzmanıYrd. Doç. Dr. Yusuf Olgaç, İstanbullu Gelin ile dikkatleri üzerine çeken lohusalık dönemini ve bu dönemde yaşanabilecek sorunlarıntv.com.tr’ye şöyle anlattı:

“Doğumdan sonraki dönemde annede lohusalık hüznü dediğimiz geçici ruhsal tablo görülebilir. Bu durumun 2 haftada kendiliğinden yatışması beklenir. Annede sürekli ağlama isteği, bebeğe bakım verme konusunda isteksizlik, eş ilişkilerinde çatışma, ani duygu değişiklikleri görülebilir. Bu sorun, istatistiksel olarak her iki anneden birinde gözlemlenmektedir.

DOĞUMUN NASIL GERÇEKLEŞTİĞİ DE ÇOK ÖNEMLİ

Lohusalık hüznünün hormonal değişikliklerden kaynaklandığı düşünülmekle birlikte, annenin psikolojisi, hamileliğini, doğumunu nasıl geçirdiği ve bebeği ile bağ kurmada herhangi bir problem olup olmamasının da etkisi büyüktür.“

Lohusalık hüznü yaşayan annelerin genellikle profesyonel yardıma ihtiyaç duymadan ve aile desteği ile sorunu hallettiklerini belirten Dr. Olgaç, daha ağır seyirli olan lohusalık depresyonunu, bu durumda annenin yaşadığı sorunları aktardı ve lohusalık depresyonunun intihara bile götürebildiğine dikkat çekti:

LOHUSALIK DEPRESYONUNDAKİ ANNE, BEBEĞİNİ İSTEMEYEBİLİR

“Lohusalık depresyonu, lohusaların %10 ile 25’inde görülür ve lohusalık hüznünden farklıdır. Doğumdan sonra 2 hafta geçmesine rağmen melankoli hali devam ediyor, buna suçluluk hissi, öfke ve yoğun duygusal dalgalanmalar ekleniyorsa lohusalık depresyonundan bahsedilebilir.”

LOHUSALIK DEPRESYONU YAŞAYAN ANNELERDE HANGİ SORUNLAR GÖRÜLÜR?

-Halsizlik, yorgunluk ve bitkinlik hali.

-Çevresindeki kişilerden ve sosyallikten uzak durma.

-Hayattan keyif alamama.

-Dikkatini odaklama ve sürdürme konusunda güçlük.

-Uykusuzluk veya aşırı uyuma hali.

-İştahsızlık veya aşırı yemek.

-Sürekli sebepsiz bir üzüntü ve / veya ağlama nöbetleri.

-Huzursuzluk ve gerginlik.

-Kendisinin sevilmediğini ve desteklenmediğini düşünme.

-Bebeğe bakım verme konusunda isteksizlik.

- Bebeği reddetme.

- Bebeği emzirmek istememe.

-Bebeğe zarar verme korkusu ve suçluluk duygusu.

- İntiharı düşünme

LOHUSALIK DEPRESYONU NASIL ÖNLENİR?

Anne-baba adaylarının doğum sonrası sürece hazırlanmalarının önemine değinenYrd. Doç. Yusuf Olgaç, yapılması gerekenleri ise şu şekilde özetledi:

“Anne ve baba adayının lohusalık dönemi için organize olmaları önemlidir. Annenin yanında kimin kalacağı, nasıl yardımcı olacağı ve ne kadar kalacağı önceden belirlenmelidir. Lohusalık, yeni annelerin her anlamda desteğe ihtiyaç duydukları bir dönemdir. Anneye destek veren kişilerin anneyi psikolojik olarak da gözlemlemeleri çok iyi olacaktır. Çünkü anneler bu dönemde yardım istemekten kaçınabilir veya içe dönebilirler. Doğum sonrasında ilk 2 haftadan itibaren duygusal olarak kaygı ve korkular azalmıyor ve hatta artarak devam ediyorsa annede yukarıda sıralanan belirtiler de gözlemleniyorsa mutlaka bir uzman desteğine başvurulmalıdır.”