İstanbul'un Fethi'nin yıl dönümünde çok sayıda genç Ayasofya'da sabah namazı kıldı
İstanbul'u Fethi'nin 569. yıl dönümünde çok sayıda genç Ayasofya'da sabah namazı kıldı. Namazı kıldıran Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, " Fethin 569. Seneyi devriyesinde ve fetihle birlikte camiye dönüştürülen Ayasofya’da beraber olmak, birlikte secde etmek çok anlamlı" dedi. Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde kılınan sabah namazının ardından Kur'an-ı Kerim tilaveti yapıldı. Program yapılan duaların ardından sona erdi.
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından İstanbul'un fethinin 569. yıldönümü dolayısıyla düzenlenen organizasyonda çok sayıda genç, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde sabah namazında buluştu.
Diyanet İşleri Başkanlığı, İstanbul'un fethinin 569'uncu yıl dönümünde fethin sembolü Ayasofya Camii'nde program düzenledi. Programa Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş ile yüzlerce vatandaş katıldı. Ayasofya Camii'nde sabah namazı öncesinde Fetih Süresi okundu. Fetih Süresi'nin okunması sonrasında dualar edilirken Ali Erbaş, sabah namazını kıldırdı.
Namazdan sonra konuşan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş şu ifadeleri kullandı:
“Birlikte, fethin emaneti Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerif’inde sabah namazımızı kıldık. Fethin 569. Seneyi devriyesinde ve fetihle birlikte camiye dönüştürülen Ayasofya’da beraber olmak, birlikte secde etmek çok anlamlı. Allah kabul etsin. Cenab-ı Hakk, fethi nasıl 569 sene önce bu ümmete bu millete nasip ettiyse bundan sonra da gönüllerimizi rabbimizin mağfiretine açsın inşallah. Ayeti kerime de Rabbimiz buyuruyor ki, “Rabbinizden mağfirete koşunuz, netice itibarıyla o mağfireti elde ettikten sonra Cenab-ı Hakk’ın size müjdelediği cennete koşunuz. O cennetin genişliği gökler ve yer kadardır. Müttekıler için hazırlanmıştır. Müttekı olmanın yolu işte camiden geçiyor. Rükudan, secdeden geçiyor. Cenab-ı Hakkın emirlerine riayet etmekten yasaklarına uymaktan geçiyor. İşte bu ayetler, Mekke-i mükerremede medine’yi münevverede Allah Rasulü Hz. Muhammed Mustafa Efendimize geldiğinde ve bu ayetleri efendimizin etrafındaki insanlar mü’minler dinlediğinde hiç beklemeden, düşünmeden mağfirete koştular."
Müslümanların beldelerin fethinden önce gönülleri fethettiğini söyleyen Erbaş, “Kur’an’ın nuruyla, bu Kur’an ki zaten gönülleri fethetmek için gönderildi. “Bu kitabı insanları karanlıklardan aydınlığa çıkarasın diye sana gönderdik Ey Habibim” Rabbimiz öyle buyurdu ve Peygamber Efendimizin en büyük mucizesi olan Kur’an’da insanları karanlıklardan aydınlığa çıkardı. Medine’ye saldıran müşriklere karşı hem şehri hem Peygamberimizi korumak için Bedir’de gençler Efendimizin yanında yer aldı” diye konuştu.
Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde kılınan sabah namazının ardından Kur'an-ı Kerim tilaveti yapıldı. Program yapılan duaların ardından sona erdi.