İşte FETÖ'nün gerçek yüzü...
Kastamonu'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında hakkında dava açılan ceza infaz koruma memurunun yargılanmasına başlandı.
Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullandığı ve "Silahlı terör örgütü üyesi olduğu" iddiasıyla tutuksuz yargılanan ceza infaz koruma memuru M.D. ile avukatı katıldı.
M.D, duruşmadaki ifadesinde, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini söyledi.
EV ABLALIĞI TEKLİF EDİLMİŞ
Gebze'de 2008 yılında üniversitede okurken örgütün evlerinde kalmaya başladığını belirten M.D, bir süre sonra kendisine "ev ablalığı" teklif edildiğini aktardı.
Ev ablalığında kendisinden gazete aboneliği yapma, insanları örgüte çekme gibi şeyler istendiğini belirten M.D, "Bunlar bana ağır geldiği için istemedim. Bu konuda sorumluyla tartıştıktan sonra o evden ayrıldım. Bu sefer de öğrenci ablalılığı teklif edildi. Bunu kabul ettim ama istedikleri birçok şeyi yapmıyordum." dedi.
Okulda bölüm üçüncüsü olduğunu dile getiren M.D, şöyle devam etti:
"Okulun sonuna doğru Fatma isimli bir kadın beni örgütün yurduna çağırdı. Gittiğimde evlenmek isteyip istemediğimi sordu. Ben de evlenmek istemediğimi, KPSS'ye hazırlanmak istediğimi söyledim. Bunun üzerine Ankara'da sınava hazırlanmama yardımcı olabileceklerini söylediler. Kastamonu'da KPSS hazırlık eğitimi veren dershanelerde alan olmadığı için ben de gitmeyi kabul ettim."
"ÖRGÜT EVİNDE KALIRKEN BAŞIMIZI AÇMAMIZI İSTEDİLER"
Ankara'da kendisini örgüte ait bir eve yerleştirdiklerini anlatan M.D, şunları kaydetti:
"17-25 Aralık olduğunda ben çok fazla televizyon izlemiyordum. Daha çok ders çalışıyorduk. Bu süreci kendilerine göre anlatıyorlar, kendilerini haklı gösteriyorlardı. Ankara'da örgüt evinde kalırken başımızı açmamızı istediler. Ben bunu sorgulamaya başlayınca, 'Sizler altın nesilsiniz, siz bu ülkenin geleceği, medarı iftiharı olacaksınız. Başınız açık olacak ama giysiniz kapalı olduğu için çalıştığınız yerlerde diğer kadınlara örnek olacaksınız.' dediler. Ben başımı açtım ama mümkün olduğunca dışarı çıkmamaya çalıştım."
Ankara'daki evlerine örgütte üst makamlarda olduğunu düşündüğü birinin geldiğini belirten M.D, "Seçimler öncesinde evimize gelen, ismini bilmediğim ve bir kez gördüğüm kişi oylarımızı HDP'ye vermemizi istedi. Bunun sebebini sorduğumda, 'HDP yüzde 10'u geçerse AKP Güneydoğu'dan aldığı oyları alamaz ve iktidara gelemez. AK Parti cemaatimizle uğraşıyor. Tekrar iktidara gelirse cemaat için kötü olur' dediler." ifadelerini kullandı.
ByLock'u telefonuna Ankara'da kaldıkları ev sorumlusunun yüklediğini öne süren M.D, "Ev sorumlusundan telefon numarasını istediğimde vermedi. Bir gün elimden telefonu aldı ve bir program yükledi. 'Dışarı falan çıkarken buradan izin al' dedi. Bir süre programı kullandım, sonra sildim." diye konuştu.
"SORULARIN VERİLDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM"
Ankara'da vergi uzman yardımcılığı sınavına hazırlanırken 3 kişi aynı evi paylaştıklarını aktaran M.D, şunları söyledi:
"Sınavdan bir gün önce birlikte kaldığım Elif ile Semra hazırlandı, dışarı çıkıyordu. Nereye gittiklerini sorduğumda Elif, akrabalarının geldiğini, onlarla otelde kalacağını söyledi. Semra da akrabalarının yanına gittiğini söyledi. Sabah sınava gitmek için yanlışlıkla Elif'in sınavının olduğu okula giden otobüse bindim. Bir durak sonra Elif de aynı otobüse bindi. Orada aynı mahallede bir ev daha olduğunu anladım. Elif ve Semra ile gizli görüşüyorlardı. İkisi sınavı kazandı, ben kazanamadım. Onlar istenilen her şeyi yapıyordu, soruları onlara verdiklerini düşünüyorum."
M.D, daha sonra Kastamonu'ya gelip 2 yıl sonra tekrar KPPS'ye girdiğini ve ceza infaz koruma memurluğunu kazandığını ifade etti.
Mahkeme heyeti, eksiklerin giderilmesi için duruşmayı 3 Nisan'a erteledi.