İŞTE O TWEETİN ARDINDAKİ GİZLİ PLAN!
SuperHaber programcısı - Gazeteci Metehan Demir ile SuperHaber YouTube Koordinatörü Barış Özkan, Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik hadsiz açıklamalarıyla tepki çeken Fransa cumhurbaşkanı Macron’un attığı Türkçe tweetin satır aralarını konuştu…
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Twitter hesabından Türkçe bir mesaj paylaştı.
Macron paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye'ye net bir mesaj gönderdik: iyi niyetli, naiflik olmaksızın sorumlu bir diyaloğu yeniden açalım. Bu çağrı bundan böyle Avrupa Parlamentosu’nun da çağrısı. Görünüşe göre de işitilmiş. İlerleyelim."
Mesajın satır aralarına dikkat çeken Metehan Demir, "Fransızları yakından tanıyanlar bilecektir ki diller konusunda korkunç takıntılı insanlardır. Frankafon mantığında yaklaşımında Fransızca her zaman her dili domine etmek arzusundadır. Fransızlar, Uluslararası oturumda, toplantıda, seminerlerde her yerde kullandırmak isterler ve empoze ederler. Fransız liderleri kendi dilleri haricinde çok ileri derecede İngilizce bilseler de zirvelerde İngilizce konuşmamaya gayret ederler. O yüzden Macron’un Türkçe tweet atması bana çok enteresan geldi. Türkiye’ye kafayı takmış, Türkiye ile yatıyor Türkiye ile kalkıyor. Bu tweeti Türkçe atması bunu gösteriyor. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrel’in söylediği gibi ve Fransız bası da Türkiyenin kararlı ve yeni bir güç ile bir imparatorluğa gittiği gibi bir saplantıdan kurtulamıyorlar. Öyle algılanıyorsa da fena değil bence. Türkiye kendi misaki milli sınırları içinde, uluslararası hukuka saygılı, hiç kimsenin toprağında gözü olmayan, barışçıl ve refah dolu bir gelecek istiyor. Tüm ülkelerle barış içinde yaşamayı isteyen ama hak ve hukukunu da denizde, havada ve karada koruyan bir yaklaşım. Orayı alalım, burayı da geçelim, oradan oraya atlayalım, o adayı da alalım gibi bir şey hiç kimsenin ağzından çıkmıyor zaten. Bunlar öyle bir hayalin peşindeler ki, Türkiye ile yatıp Türkiye ile kalkmasının en büyük sebebi, Fransa'nın asıl amacının birincisi çok garip bir şekilde Lübnan’ın yeni ağababası olma yolunda oradan da Lübnan’ın yabancı ülkelerle yaptığı tüm anlaşmalara ortak olma yolunda gizli planını devreye sokuyor. Doğu Akdeniz’de bir anda Rumlarla liman anlaşması yaparak Kıbrıs’tan, bir anda Yunanistan ile anlaşma yaparak Ege’den, bir anda da Lübnan ile anlaşma yaparak onların anlaşmaların temsilcisi olarak yürüyerek üç ana koldan giriyor. Bu enerji yataklarına hakimiyet, jeostratejik bölgelerde hareketlilik elastikiyetli bir avantajı kendi tarafına geçirmede çok ciddi adım gelişmeleridir bunlar. Esas kilit noktası burası, önündeki en büyük sorun Türkiye. Yunanistan’ı, Rumlar’ı kafalamışlar. Ruslar’ı Libya’da beraber bir şeyler yaparız diye paketlemiş. Herkesi bir yerden ayalarmış ancak Türkiye ne hikmetse karşısına çıkıyor. Zaten daha önce eski Fransız Cumhurbaşkanı Chirac'ı hatırlayın, Sarkozy’i hatırlayın ne Elysee Sarayı'nda PKK heyetlerini kabul etmedikleri kaldı, ne PKK terör örgütüne destek vermedikleri kaldı, ne Türkiye’nin Avrupa Birliği görüşmelerini dondurmadıkları kaldı, ne Yunan’ların, Rumlar’ın tarafında durmadıkları kaldı. Daha sıralayamadığım birçok başlık var. Bunların hepsini Fransız’lar yaptı mı? Yaptı. Macron da aslında bu görevin devamını getiriyor. Çünkü ülkedeki çıkmazlar, kendisinin seçime doğru atacağı adımlar, uluslararası alanda göstereceği yeni bir çıkış ona büyük bir avantaj sağlayacak. Onun için en verimli saha olan Doğu Akdeniz bloğu, Libya’dan Suriye açıklarına kadar. Yunanlar yavaş yavaş görevini tamamladı, Türkler’i yeteri kadar meşgul ettiler. Fransız’lar Libya’da çok büyük bir hazırlık içindeler. Ruslar ile beraber kurtardılar. Önümüzdeki dönemde artık Libya’da bizim yakın işbirliği içinde olduğumuz Serrac hükümetine mi baskı yapmak olacak, Serrac'ın korkutularak kenara çekilmesini mi sağlamayı deneyecekler bilmiyorum ama çok büyük bir oyun kurdular onda. Dikkat ederseniz Serrac’tan da çok dikkat çekici açıklamalar geliyor, 'ben yoruldum bırakayım yeni geçici bir yapı gelsin' falan diyor. Türkiye bu durumdan hem huzursuz hem kızgın. Ülken için yola çıkmışsın bunun yorgunluğu olur mu? Kanının son damlasına kadar uğraşacaksın. Dikkat ederseniz Fransızlar arada bir Doğu Akdeniz’de enerji değişikliği yapalım ne dersiniz diyor. Çünkü herkese kıyısı olan Türkiye’nin Karadeniz ve Doğu Akdeniz’de dahil olmak üzere Türkiye’nin bulduğu bahsedilen yeni enerji kaynakları var. Yeni enerji kaynaklarından Fransızlar da bir yerlerden bir şeyler kapmaya çalışıyor. Fransa harekete geçmiş durumda. Asıl onlar gizli emellerini hayata geçirmek için muazzam hırsla hareket ediyorlar. Kendini çok akıllı sananların unuttuğu bir şey var ki, Türkiye onlara çok ağır gelir. Türkiye bu gazlara gelmez, hakkını hukukunu da yedirmez yolunda yürür. Ne gazı verir, ne de petrolü verir hakkı olan anlamında. Ne karasularında uluslararası hukukun dışında adım atılmasına izin verir ne de bir başka adıma müsaade eder." ifadelerini kullandı.
Metehan Demir’in açıklamalarının tamamını SuperHaber YouTube kanalında izleyebilirsiniz…
YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN!