İthal otomobiller Trump'un hedefinde!

Son 2-3 aydır her vesilede General Motors’un (GM) ve özellikle Ford’un Meksika’da otomobil üretmek için yapacağı yeni yatırımlara ‘büyük rezillik’ diyerek sert çıkan Trump geçtiğimiz hafta kavganın dozunu artırdı.

Başkan adayı Donald Trump’ın ABD’li otomotiv devleriyle kavgası büyüyor. Ford ve General Motors’un Meksika’da yatırım kararlarını rezillik olarak yorumlayan Trump’ın, “Başkan olursam bu markaların ABD dışında üretip ülkeye soktukları araçlardan yüzde 35 vergi alacağım” açıklaması kavgayı kızıştırdı. Ford CEO’su Mark Fields, “Politikacıların gerçeklerin önüne geçmesi tam bir hayal kırıklığı” dedi.
Son 2-3 aydır her vesilede General Motors’un (GM) ve özellikle Ford’un Meksika’da otomobil üretmek için yapacağı yeni yatırımlara ‘büyük rezillik’ diyerek sert çıkan Trump geçtiğimiz hafta kavganın dozunu artırdı.
Trump’ın Fox TV’ye yaptığı, “Ford, Amerika’daki tüm işçilerini kovarak Meksika’ya gidecek. Eğer başkan olursam Ford’un yurtdışında üreterek Amerika’ya getirdiği tüm araçlardan yüzde 35 ek vergi alacağım. Bu yüzden ne olacağını söyleyeyim, hiç bir zaman ülkeyi terk edemeyecekler” açıklaması gündeme damgasını vurdu.


FIELDS TRUM’U YALANLADI

Büyük tartışma yaratan bu açıklamanın üzerine Ford Motor Company’nin CEO’su Mark Fields, CNN televizyonuna bağlanarak, Trump’ın suçlamalarına yanıt verdi. Trump’ın kesinlikle doğru söylemediğini belirten Fields, “Politikacıların gerçeklerin önüne geçmesi tam bir hayal kırıklığı” yorumunu yaptı. Aslında, Fields’in bana göre söylemek istediği şuydu; “Politikacılar anlamadıkları işlere karışmasınlar.”
Donald Trump’ın Ford hakkında söylediklerinin yanlış olduğunu yineleyen Fields, “Trump’un söylediği gibi Meksika’daki fabrika yüzünden Amerika’daki fabrikalarınızdan işçi çıkartacak mısınız?” sorusuna şu cevabı verdi: “Kesinlikle hayır. Bir kişi bile çıkartılmayacak. Bizim en büyük yatırımımız Amerika’da ve bu böyle olmaya devam edecek. Biz küçük sınıftaki yoğun rekabette ayakta kalabilmek ve maliyetleri karşılamak adına Meksika’da yatırım yapıyoruz. Meksika’da işçilik maliyetleri Amerika’ya göre yüzde 40 düşük. Özellikle küçük sınıfta bu büyük avantaj. Oraya kaydıracağımız Focus ve C-Max yerine Amerika’daki fabrikamızda yeni modeller üreteceğiz. Yani ABD’deki mevcudiyetimiz büyüyerek devam edecek. Meksika’daki fabrika sayesinde de küçük sınıfta avantajlı konuma yükseleceğiz. Çünkü bu sınıfta Amerikan halkı düşük fiyat arıyor.” Mark Fields, başkanlık seçimini Donald Trump’ın kazanmasından korkmadığını da sözlerine ekleyerek, “Beyaz Saray’a kim çıkarsa çıksın, verimli olarak onun için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.


GERÇEKLİK PAYI YOK

Donald Trump’un özellikle Amerikan otomotiv devi markaları hedef almasının, bu markaların Amerika’daki fabrikalarında çalışan binlerce işçi ve ailelerinin oylarını hedeflemesinden kaynaklandığı, açıklamaların tamamen popülist olduğu, gerçeklik payının bulunmadığı dile getiriliyor. Sonuçta küresel dünyada maliyetler yüzünden başka ülkelerde yatırım yapmak eğer yanlışsa o zaman vay Amerika’nın Trump’un başkan olması halinde durumuna. Çünkü baktığımız zaman eğer Donald Trump Transpasifik Anlaşması’na rağmen böyle bir politikayı benimser ve aynı Rusya gibi ithal araçlara ek vergi koyarsa, o zaman Amerika’da üretim yapan diğer markaların da bu yatırımları gözden geçirmesinin önünü açar.


Amerika’da 85 bin Meksika’da 11 bin

FORD’un bugün Amerika’daki fabrikalarında çalışan işçi sayısı son 5 yılda yüzde 50’nin üzerinde artarak 85 bine ulaşırken, Meksika’daki mevcut fabrikasında 8 bin 800 kişi çalışıyor. Ford, Meksika’da küçük otomobil üretmek için 1.6 milyar dolar yatırımla kuracağı ve 2020 yılında faaliyete geçecek yeni fabrikasında ise 2 bin 800 kişiye ek istihdam sağlamayı planlıyor. Aynı Ford, bu süre içinde Amerika’daki fabrikalarına da 1.6 milyar dolarlık yatırım yapacağını açıkladı. Michigan’daki vites fabrikası için 1.4 milyar, Ohio fabrikası için ise 200 milyon dolar harcayacak.


Yenigün: Sonuçları çok büyük olabilir

YAŞANAN bu gelişmeleri Ford’un Türkiye’de Koç Holding ile ortak olduğu Ford Otosan’ın Genel Müdürü Haydar Yenigün’e de sordum. Yenigün’ün cevabıOtomotivde Donald Trump krizi
çok netti: “Haber çok yeni ve şaşırtıcı değil. Tipik Donald Trump. Mark Fields’in cevabı ise gayet doğru ve net. Bir dünya devi şirketi yönetirken politik veya milliyetçilik gibi nedenlerle genel ekonomik kuralların dışına çıktığında sonuçları çok büyük olabilir. Bu nedenle şirketlerin işlerine planladıkları şekilde devam etmeliler. Amerika bir yandan Transpasifik Anlaşması yapmışken hemen ardından böyle bir vergilendirme yapmaz, yapamaz. Biz Ford Otosan olarak çok ciddi araç parçası ihracatı yapıyoruz. Tofaş ise Doblo ihracatı yapıyor.”


Türkiye’yi etkiler mi?

DONALD Trump’un başkan olması halinde eğer Amerikalı otomotiv devlerinin kendi ülkeleri dışında yatırım yaptığı ülkelerde ürettiği araçlardan yüzde 35 gibi vergi alırsa o zaman iş çığırından çıkar ve Türkiye’yi de dolaylı olarak etkiler. Geçtiğimiz aylarda Sabah Gazetesi’nde arkadaşım Ufuk Sandık da bu konuya değinmişti. Bugün Türkiye, Ford’un dünyada en çok yatırım yaptığı 5’inci ülke. 2008’deki finansal krizden Amerikan hükümetinden kredi almadan, sahip olduğu markaları satarak çıkan Ford Motor Company, son 5 yılda tüm dünyada büyük yatırımlara imza attı.
Şirket, sadece ABD’de 10.2 milyar dolarlık yatırım yaptı. Ford’un ABD dışındaki en büyük yatırımı 4.8 milyar dolarla Çin’de gerçekleşti. Çin’i, 2.7 milyar dolarla İspanya, 2.4 milyar dolarla Almanya izledi. Türkiye ise Ford’un en büyük yatırım yaptığı dünyadaki 5’inci Avrupa’daki 3’üncü ülke oldu. Amerikan Ford’un Türkiye’deki ortağı Koç’la birlikte son 5 yılda yaptığı yatırım ise 2 milyar doları buldu. 2016’da Türkiye’de 215 milyon Euro’luk yatırım planlanıyor. Şu anda Ford ve Koç Holding’in ortak olduğu Ford Otosan’ın ABD’ye direkt araç ihracatı yok ama çok ciddi şekilde araç parçası ihracatı yapıyorlar. Diğer taraftan Fiat Chrysler Grubu’nun Türkiye’de yine Koç Holding ile ortak olduğu Tofaş, bugün ABD’ye RAM markazıyla Doblo ihracatı yapıyor. Yani olası bir vergilendirme Türkiye’yi de etkileyebilir.


Sarkozy de karşı çıkmıştı

DONALD Trump’un yaklaşımının bir benzerini yıllar önce Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine karşı olan eski Fransa Devlet Başkanı Nicolas Sarkozy’de de görmüştük. Özellikle Renault Türkiye’de yatırım yapmasına karşı olan Sarkozy, kriz döneminde otomotiv sektörüne destek için “Fransa dışında yatırım yapmayın” şartı getirmişti. 2010 yılında Clio 4 modelinin tümüyle Bursa’da üretme kararı alan Renault’ya sert çıkan Sarkozy, o dönem Renault’un Genel Müdürü olan Patrick Pelatat ile Elysee Sarayı’nda görüşmüştü. Yaşanan bu krizin ardından Renault, Clio 4’ün üretiminin bir kısmının Fransa’da devam etme kararı alınmıştı. Ama maliyetler yüzünden bu üretim geçen sürede oldukça düşmüştü. Renault, bu krizden sonra Türkiye’den vazgeçmedi ve büyümesine devam etti. Geçtiğimiz günlerde 200 milyon Euro yatırım ile yeni Megane Sedan’ı üretmesi de bunun önemli bir göstergesi.

"4-5 yıl cezaevinde yattım, örgütü benim kadar iyi kimse bilemez" Alperen Şengün'den galibiyete 14 sayılık katkı Türkiye'nin en çok altın yatırımı yapan illeri belli oldu
Sonraki Haber