İzzet Çapa'dan Fazıl Say'a zehir zemberek sözler!

İzzet Çapa'dan ünlü piyanist Fazıl Say'a sert tepki.

İzzet Çapa, ünlü piyanist Fazıl Say'ın eğlence mekanlarındaki sesin kısılmasını istediğini belirterek bu duruma tepki gösterdi.

Çapa, işi müzik üretmek olan bir kişiden böyle bir talep gelmesinin ilginç olduğunu belirterek sosyal medya hseabından şu satırları paylaştı;

O ZAMAN ŞARKI SÖYLEMEK LAZIM AVAZ AVAZ…
Her geçen gün dünyanın en tuhaf ülkesi olduğumuza dair inancım artıyor…

Ve fakat buna mukabil daha da çok sevmeye başlıyorum memleketimi…

Ve bunca garipliğe rağmen burada yaşamaktan, ülkeme yatırım yapmaktan vazgeçmeyeceğim asla…

İlk ekmek bu topraklarda üretilmiş mesela…

İlk tapınak, ilk tiyatro binası, ilk barış anlaşması, ilk para, ilk şarap, ilk bira…

Hepsi Anadolu’dan yayılmış dünyaya…

Bu kez çok tuhaf bir ilkle karşı karşıyayız…

Ünlü piyanistimiz, gurur vesilemiz Fazıl Say müziğin sesini kısın diyor!

Şaka gibi değil mi…

İşi müzik üretmek olan, müziğiyle dünyada tanınan biri söylüyor bunu…

Oysa sesi kısın dediği yer, en şahane Zeybek’in ve Harmandalı’nın coşkuyla oynandığı Ege kıyıları...

Meseleyi ‘tek yol devrim’ sloganıyla ifade etmesiyse, hiç kusura bakmasın benim anlayış sınırlarımın tamamen dışına çıkıyor.

Çünkü benim bildiğim devrim, müziğin sesi kısılarak değil, tam aksine açılarak olur…

İnsanların dinlenmeye, eğlenmeye, rahatlamaya geldikleri bir turistik cennet buralar…

Yani gün içinde sahillerde, plajlarda dinlenmek ne kadar doğal ve haklarıysa, geceleri de diledikleri gibi eğlenebilmek bir o kadar hakları…

Bütün sene çalışan ve yaz tatilinde gönüllerince vakit geçirmek isteyenlere hele de dans edip, göbek atıyorlar diye kimse karışmamalı…

Bir sanatçı, üstelik dünyaca ünlü bir müzisyen bu konuya böylesine katı, tahammülsüz, anlayışsız yaklaşmamalı…

Sessiz – sakin bir tatil isteyenler için alternatif yerler de bol oysa civarda…

Dileyen oralara gider, istediği gibi kafasını dinler.

Ama en merkezde, mekanların en yoğun olduğu caddelerde müzik polisliğine soyunmak hakikaten olacak şey değil…

Bu bana biraz, Bebek’teki Lucca’ya gidip ‘aman fotoğrafımızı çekmeyin’ diyen ünlülerimizi hatırlattı…

Oysa aynı Fazıl Say Müşkülpesent’te, arkadaşı Güvenç dinlerken nasıl da mutluydu…

Sevdiği tarz çalındığında, ne müzikten ne de yüksek sesten hiçbir şikayeti yoktu…

Anlıyorum ki mesele müzik değil, çalınan şeyin içeriği…

Ama buna da hepimiz adına Fazıl Say kendini tek yetkili merci konumuna koyup karar vermemeli…

İsteyen, istediği şeyi, makul saatler içinde, izin verilen desibel sınırları dahilinde dinleyebilmeli…

Akademik kadro ilanları 23 Kasım 2024 Cumartesi! 23 Kasım 2024 Resmi Gazete yayımlandı! İşte günün kararları... İşte 500 TL'lik banknot
Sonraki Haber