İzzet Çapa’dan ilk ve son açıklama…

Annemin fotoğrafını koyuyorum altına Seren’li soru geliyor; yemek fotoğrafı paylaşıyorum bir bakıyorum altında Sacit Aslan ile ilgili bir yorum…

Anlaşılan magazinin troll ve trolliçeleri büyük merak içindeler.

Madem hal böyle, açıklayayım meselenin özünü de herkes rahatlasın.

Sacit Abi’yle Youtube’da 49 bölüm Beraber ve Solo Serzenişler çektim.

İçinde bulunduğum her işte olduğu gibi severek ve eğlenerek yaptım.

Profesyonel bir ilişkiydi, başta Sacit Abi olmak üzere emek veren herkes söz verdiğim ücreti günü gününe aldı.

Derken Eylül ayının başında gerçekten de 24 saatimi alan iki projeye giriştim.

Olmayan saçımı bile kaşımaya vaktim kalmamıştı.

Ha ama şartlar benim için böyle şekillendi diye ekibin paraları da ödenmeyecek değildi elbette. Bu yüzden çekim yapılmayan Eylül ayında da herkes ücretini son kuruşuna kadar aldı.

Youtube’da program çekmek heyecan ve tutku işi. İçinizde o coşkuyu hissetmezseniz tatsız tutsuz bir şey çıkar ortaya.

Açıkçası yeni projelerin yoğunluğu, araya giren zaman ve magazine karşı adeta bir fetret dönemine giren ruh halim Beraber ve Solo Serzenişler’e yeniden başlamaktan alıkoydu beni.

Hoş bir hatıra, keyifli bir tecrübe olarak zihin ve gönül arşivimdeki yerine kaldırdım. İşin troll ve trolliçeleri ilgilendiren kısmı bundan ibarettir. Ötesi ekiptekileri ilgilendirir. Bu meseleleri de herkesin önünde tartışmayı abesle iştigal kabul ederim.

Aman yanlış anlaşılmasın abes saymak ileri sürülebilecek mesnetsiz ithamlara cevap vermemek anlamına gelmez.

Çok iyi biliyorum ki ezberlerinin bozulmasına tahammül edemeyen kırılgan gıybetçilerin en sık başvurdukları şey hakaret ve çirkinleşmektir. Elimden geldiğince beni içine çekmek istedikleri bu haset çukuruna düşmemeye gayret ediyorum ama benim de sabrımın bir sınırı var elbette. Zorlamamalarını tavsiye ederim. Yok eğer aksine ısrar ederlerse benim de söyleyecek üç beş lafım var elbette.

Velhasıl bundan ibarettir Beraber ve Solo Serzenişler meselesi benim nezdimde.

Gelelim Seren konusuna…

Sosyal medya hesabında benimle ilgili bilmediği konuda tatsız bir ifade kullandı. Zaten gereken cevabı lafımı esirgemeden yazdım. Aslına bakarsanız öznesi ben olmayan bir meseleydi. Sacit Aslan ile aramda yaşandığı iddia edilen bir cümleydi sarf ettiği ve anında da gereken yanıt verildi.

Bu arada sabahki magazin programında da mekanımla ilgili yanlış bilgiden kaynaklanan saçma sapan bir iki laf etti. Fakat bir kaç gün sonra Cahide’ye gelip o sözlerin ne benimle ne de benim danışmanlığını yaptığım mekanlarla alakası olmadığını söyledi.

O andan itibaren de Seren meselesi kapandı benim için. Son derece medeni ve özgüvenli bir tavırdı. Ha yarın yine bir şeyler söylemeye kalkarsa herkes gibi cevabını en okkalısından alır. İki meseleyle ilgili yaptığım ilk ve son açıklamadır bu.

Seren mevzusunda bir takım troll ve trolliçelerin hastalıklı zihinlerinde kurguladıkları gibi kaotik, karmaşık hiçbir şey yok.

Aman ha kimse kelimelerimin yumuşaklığına aldanmasın bu özenerek yazdığım naif cümleler meselenin çerçevesini çizmek için bilhassa seçildi. Hala birileri olur da inatla çerçevenin dışına çıkmaya gayret ederse o saatten sonra sorumluluk kendilerinin olur.

NOKTA!