JPMorgan raporu felaket uyarısı verdi
ABD’de tahvil faizleri rekor bir hızla yükseliyor ve hisse senetlerini tehdit ediyor. JPMorgan’dan David Lebovitz’e göre, bu yükseliş önünde sonunda bir şeylerin kırılmasına sebep olacak. İşte detaylar...
JPMorgan Varlık Yönetimi’nin en kilit isimlerinden biri tahvil fiyatlarının düşmeye ve faizlerin yükselmeye devam etmesi halinde bu durumun bir finansal felaketi tetikleyebileceği konusunda uyardı.
ABD’nin varlıkları bakamından en büyük bankasının varlık yönetimi biriminin küresel borsa stratejisti olan David Lebovitz Bloomberg’teki açıklamasında Amerikan ekonominin aniden yükselen faiz oranlarına nasıl tepki vereceğinin belirsizliğine işaret etti. Lebovitz’e göre bu belirsizliğin sonucunda tahvil faizlerinin daha fazla yükselmek yerine düşüşe geçebileceği konusunda uyardı.
Lebovitz eğer tahvil faizleri yükselmeye devam ederse önünde sonunda ABD Merkez Bankası’nın (FED) politika faizlerini düşürmek zorunda kalacağını öngörüyor. Bununla birlikte Lebovitz FED’in bunu yapmak için bir motivasyonu olması gerekeceğini aksi halde politika faizlerinin düşürülmesini beklemenin aptalca olacağını söyledi:
“Oranlar şu anda gördüğümüz gibi yükselmeye devam ederse sonunda bir finansal kaza olacak, bir şeyler kırılacak ve bu da FED’in diğer yönde hareket etmesini sağlayacaktır.”
S&P 500 Endeksi eylül ayında 2023’ün en kötü aylık performansını göstermişti. Ancak yine de tahvil faizlerindeki ani yükselişlere rağmen hisse senedi yatırımcıların görece iyimser kalması Lebovitz’e göre çok az anlam ifade ediyor:
“Hisse senetleri piyasası hâlâ FED’in 2024’te para politikasını gevşeteceği fikrine sahip gibi görünüyor ve ben buna katılamıyorum.”
JPMorgan CEO’su Jamie Dimon yakın zamanda yatırımcıların ve kamuoyunun faizlerin %7’ye çıkmasına hazırlıklı olmadığını söylemişti. Ancak dev bankanın en parlak stratejistleri ise politika faizlerinin dördüncü çeyrekte zirveye ulaşacağını ve daha sonrasında düşüşe geçeceğini öngörüyor.
MarketWatch’un haberine göre JPMorgan Küresel ve Avrupa Hisse Senetleri Baş Stratejisti Mislav Matejka ve ekibi son paylaştıkları strateji notunda, “Tahvil getirilerindeki mevcut yükseliş, (ekonomik döngüyle yakından ilişkili) döngüsel hisse senetlerini bile satışa zorlanması, piyasanın para politikasında yeni bir hatayı fiyatlamaya başladığının, FED’in muhtemelen çok ileri gittiğinin ve ‘daha uzun süre daha yüksek faizler’ planının sorun getireceğinin bir işaret olarak görülebilir. Tüm bunlar göz önüne alındığında tahvil getirilerinin çok daha uzun süre yükselmeye devam edemeyeceğini ve önünde sonunda düşeceğini öngörüyoruz” ifadelerine yer verdi.
Yükselen tahvil faizleri Amerikan ekonomisinde halihazırda krizlere sebep oldu. Bu yılın mart ayında Silicon Valley Bank ve diğer bazı yerel Amerikan bankaları çöktü. Yükselen getirilerin daha da geniş çaplı sorunlara yol açabileceği yönündeki endişeler uzun vadeli tahvil getirilerinin eylül ayında daha da yükselmesiyle yenide ortaya çıktı.
Dow Jones verilerine göre 30 yıllık ABD Hazinesi tahvilinin getirisi eylül ayı sonu itibariyle sona eren üçüncü çeyrekte 85,6 baz puan arttı. Bu 2009’dan bu yana herhangi bir çeyrekte görülen en sert yükseliş. Tahvil fiyatları getirilerle ters yönde hareket eder. Bu da tahvil getirileri arttıkça fiyatların da düştüğü anlamına geliyor. Geçtiğimiz hafta sonu Amerikan hükümetinin kapanmasını engelleyen anlaşma her ne kadar hisse senetlerini pazartesi günü yükseltse de beraberinde tahvil faizlerini de yükseltti. 10 yıllık ABD Hazinesi tahvil getirileri pazartesi günü 6,9 baz puan yükselerek %4,641’le 16 Ekim 2007’deki rekor seviyesini aştı. Yükseliş burada da bitmedi. 10 yıllık tahviller salı günü itibariyle %4,68 seviyesinde değerleniyor.
Tahvil faizlerindeki yükseliş bankaları bilançolarında gözükmeyen gerçekleşmemiş zararları üzerinden vurabiliyor. Mart ayındaki bankacılık krizinin ve mevduat kaçışlarının temel sebebi de bu gerçekleşmemiş zararlardı. ABD Federal Mevduat Sigorta Kurumu tarafından yayınlanan üç aylık verilere göre ABD bankalarındaki gerçekleşmemiş zararlar 30 Haziran itibariyle 558 milyar dolardı. Wall Street Journal’ın ilgili haberine göre aslına bakılırsa bu rapor 2022’nin üçüncü çeyreğine göre düşüktü. Zira bankalar büyük ölçüde tahvillerden elde edilen getirileri yeniden yatırmamayı tercih etti. Bununla birlikte yaz boyunca artan tahvil getirileriyle birlikte gerçekleşmemiş kayıpların artması bekleniyor.