'Jurassic Park' hepimizi kandırmış! / VİDEO
Çocukluk yıllarımızın sevilen sinema dizisi 'Jurassic Park'ın T. Rex adlı dinazorunun bırakın koşmayı, yürürken dahi güçlük çeken, hantal bir hayvan olduğu bilgisayar ortamında hazırlanan bir simülasyonla ispat edildi. Harvard Üniversitesi’nin tüylü bir mamutu klonlama planı, Manchester Üniversitesi bilim adamlarınca yürütülen bir çalışmayla gölgede kaldı. Üniversite, Tyrannosaurus olarak bilinen, yaklaşık 12 metre uzunluğunda korkutucu bir etçil dinazor oluşturdu. Tabii bilgisayar ortamında.
Çocukluk yıllarımızın sevilen sinema dizisi 'Jurassic Park'ın T. Rex adlı dinazorunun bırakın koşmayı, yürürken dahi güçlük çeken, hantal bir hayvan olduğu bilgisayar ortamında hazırlanan bir simülasyonla ispat edildi.
Harvard Üniversitesi’nin tüylü bir mamutu klonlama planı, Manchester Üniversitesi bilim adamlarınca yürütülen bir çalışmayla gölgede kaldı. Üniversite, Tyrannosaurus olarak bilinen, yaklaşık 12 metre uzunluğunda korkutucu bir etçil dinazor oluşturdu. Tabii bilgisayar ortamında.
Güzel sanatları, N8 Yüksek Performans Bilgisayar sistemini, etkileyici bir 3 boyutlu modelleme teknolojisini ve bazı kullanışlı makine öğrenimi tekniklerini kullanan araştırmacılar, tarih öncesi tiran kralını dijital ortamda hayata getirmek için işe koyuldular. Bu çalışma, dinazorun biyomekaniğiyle ilgili yeni bilgileri de beraberinde getirdi. Steven Spielberg bizi kandırmış.
Araştırma ekibinin şefi Dr. William Sellers “Paleontolojide T. Rex’in olası koşma hızıyla ilgili büyük bir argüman vardır. Bazıları yavaş olduğunu düşünürken, bir kısım insan ise hızlı hareket ettiğini düşünürler. Bu konunun dinazorun nasıl avlandığı ve aktif bir avcı mı yoksa leş yiyen bir yaratık mı olduğu ile ilgili konular üzerinde bir önemi var. Hayvan hareketi üzerinde çalışmak için birkaç yıldır mühendislik ve robotik teknikleri kullanıyoruz. T. Rex’le ilgili tartışmanın, geliştirdiğimiz teknolojiyi test etmek için ideal olduğunu düşündük” diyor.
Manchester Üniversitesi’nin çalışmasının iki ana omurgası bulunuyor. Bunlardan ilki dinazoru dijitize ederek, bilgisayarda 3 boyutlu simülasyonunu oluşturmak. Seller’ın ekibinin yıllardır üzerinde çalıştıkları bir konu bu. 2013 yılında yeni lazer tarama tekniklerini kullanan Sellers, aynı zamanda 39 metre uzunluğunda, 80 ton ağırlığında otobur bir dinazor olan Argentinosaurus’u simüle etmek için gelişmiş bilgisayar modelleme sistemi kullanmış.
Çalışmanın omurgasını oluşturan ikinci bölüm ise, gerekli hareket hesaplamalarını üretmek ve simülasyonda çok büyük sayıdaki zor ve kolay kısıtlamalarla bir araya getirmek için makine öğrenimi tekniklerinin kullanıldığı bölüm.
Sellers “A noktasından B noktasına olabildiğince hızlı gitme kriteri dahilinde hazırladığım bütünüyle denetimsiz bir öğrenim sistemiyle, bilgisayarın hesaplama yapması için yeterince zaman tanıdım. T. Rex’in nasıl hareket ettiğini kimse bilmiyor ama en azından bu yolla yapılan seçimleri doğrulamak için görev optimizasyonu kriterine sahip oluyorsunuz. Aynı zamanda ‘koşarken kemik kırmadan git’ gibi ekstra sınırlandırmalar getirmek de kolay. Temel olarak çoklu fizik, çoklu görev simülasyon sistemi olduğunu söyleyebiliriz” diyor.
Sonuçlar maalesef çocukluk yıllarımızın sevilen film serisini yalanlıyor. 1993 yapımı Jurassic Park filminde Jeff Goldblum bir jipin arkasında, büyük bir Tiranazor’dan kaçıyordu. Filmin başlarında Sir Richard Attenborough karakterini oynayan John Hammond, T. Rex’in saatte 51 km hızla koşmaya ayarlı olduğunu söylüyordu. Sellers’a göre ise gerçekte dinazorun bu rakama yaklaşması bile söz konusu değil. Jeff Goldblum koşarak gitseydi bile T. Rex’i yaya bırakırdı.
Araştırmacıların ulaştıkları sonuçlara göre T. Rex, boyutu ve ağırlığı itibariyle koşamıyordu. Bu aynı zamanda hayvanın, yüksek hızlarda avlanamadığını da ortaya çıkarıyor. Hatta normal bir yürüme hızında dahi hantal iskelet sistemi nedeniyle zorla hareket edebildiğini söyleyebiliriz.
Bu arada Sellers ve ekibi, simülasyon çalışmalarının geliştirilmesi için Japonya’dan bir robotik ekibiyle birlikte çalıştıklarını, böylece dinazor ve diğer bitki ve hayvan etkileşimleriyle ilgili farklı fikirleri test edebilecekleri sanal bir Mesozoik çevre oluşturmayı hedeflediklerini söyledi. Bu çalışma aynı zamanda paleontolojide mevcut olan bir çok sorunun cevabını bulmasını da sağlayacak.