Kart aidatlarınızı bankalardan geri alabilirsiniz!

Bankaların kredi kartları için yıllık ücretler almaları yasal hakları. Fakat kart sahipleri bu ücreti müşteri temsilcileri ile pazarlık yaparak şartlı/şartsız iptal ettirebiliyor.

Hürriyet'ten Sefer Levent'in konuyla ilgili 'Fark et, ara, pazarlık yap iptal olsun' başlıklı yazısı şu şekilde:

Yıl sonu yaklaşıyor. Son dönemde etrafımda sık sık kredi kartı aidatlarından serzenişler duymaya başladım. Bu konuda okurlardan da e-postalar yağmaya başlayınca konuyu tekrar ele almakta fayda gördüm. Tam mevzuatı inceliyordum ki aklıma kendi kredi kartlarımı kontrol etmek geldi.

Bir bankanın kasım ayı ekstreme ‘yıllık üyelik ücreti’ yansıttığını farkettim. Bana gelen e-postalarda vatandaşlar bankalarını aradıklarını, bankaların bazen şart öne sürüp bazen de sürmeden bu ücretleri iptal ettiğini aktarıyordu. Ben de bankanın müşteri temsilcisini aradım. Ücretin iptal edilmesini istedim. Aksi halde kartımı iptal etmeyi düşünebileceğimi de belirttim. Müşteri temsilcisi benim eski ve iyi müşterileri olduğumu, ödemelerimi düzenli yaptığımı aktarıp “Ücretin iptalini sağlıyorum” dedi. Kredi kartıma yansıtılan yaklaşık 100 liralık ücret iptal oldu.

750 LİRA HARCAMA SÖZÜ

Ekonomi servisinden bir diğer arkadaşım bu kez başka bir bankayı aradı. Benzer dialoglar sonrasında kendisine iptal için iki yol önerildi. Ya alışveriş yaparak topladığı puanlardan tahsilat yapılacak yetmezse puan borçlanacaktı, ya da 15 Mart 2018’de kadar kartından en az 750 lira harcama sözü verecekti. Kendisi ikisini de kabul etmedi ve kartının iptalini istedi. Müşteri temsilcisi bu kez “Harcama sözü alalım, ücreti iptal edelim. Harcama yapmazsanız 3 ay sonra bu ücret tekrar yansır. Yine bizi arayıp 10 yıl ve üzeri müşteri olduğunuzu söyleyin o zaman ücreti tamamen iptal edelim” dedi. Arkadaşım bu öneriyi kabul etti. Yani onun da ücreti ‘şimdilik’ iptal oldu.

Sanırım sorunu anladınız. Kredi kartınıza bakıp yıllık ücreti fark ederseniz bankanızla pazarlığa girmeniz gerekiyor. Bu pazarlıklar sonunda bir şekilde, bazen şartlı, bazen şartsız ücretler iptal ediliyor.

Ücret alınması haklıydı-haksızdı tartışmasını bir tarafa bırakıyorum. Çünkü bankalara kredi kartından yıllık ücret alınması için yasal hak tanındı. YaniFark et, ara, pazarlık yap iptal olsun
bankanızın sizden kredi kartı ücreti alması normal. Normal olmayan “fark et, ara, pazarlık yap, iptal olsun” düzeni. Kredi kartı sahiplerinin yaş, eğitim, bilgi düzeyi vs uygun olacak. Ekstrelerini sürekli kontrol edecekler, banka ile pazarlığa geçip ücreti ödeyecek veya ödemeyecekler. Sizce bu düzende sıkıntı yok mu? Bankaların arayan aramayan her müşterisine adil davranması gerekmez mi? İmkan varsa bankaların ‘iptal’ koşullarıyla ilgili bilgilendirme yapıp tüm müşterilerine eşit mesafede durması beklenmez mi?

YILLIK ÜCRET NİYE ALINIYOR?

Bu sayfada bazı banların yıllık kart ücretlerini yayınladım. Her bankanın her kartı için sunduğu hizmetler çok farklı. Bazı kart sahipleri sağlık hizmeti, ambulans hizmeti alıyor, bazısı havalimanında ayrıcalıklı alanlardan faydalanıyor, bazısı çok puan alıyor vs. Bu özellikler uzayıp gidiyor. Ayrıca kart dediğiniz plastik ödeme aracı gibi gözükse de aslında birçok maliyet ve yatırım kalemini barından yüksek bir teknoloji ürünü olduğunu unutmamak gerekiyor. Bu yüzden de banka ve karta göre alınan ücret farklılaşıyor.

YILLIK ÜCRET NASIL ALINIYOR?

Kredi kartı yıllık ücreti ya da aidatı hakkındaki düzenlemeler T.C. Merkez Bankası’nın 2006/1 sayılı “Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesapları Kar ve Zarara Katılma Oranları ile Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında Tebliğ’in 4’üncü maddesi ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu ile belirlenmiş. Bankalar kart aidatlarını düzenli olarak BDDK’nın web sitesinde duyuruyor. Kart aidatlarıyla ilgili ayrıntıların ayrıca banka ile kart hamilleri arasındaki imzalanmış olan kredi kartı üyelik sözleşmelerinde açıkça düzenlenmesi gerekiyor.

YILLIK ÜCRET NE KADAR ARTAR?

Finansal Tüketicilerden Alınacak Ücretlere İlişkin Usûl ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 7 maddesinin 1 fıkrasına göre; bir takvim yılı içinde ücretlerde, Türkiye İstatistik Kurumunca bir önceki yılsonu itibariyle açıklanan yıllık tüketici fiyatları endeksi artış oranının 1,2 katı ve üzerinde artış yapılabilmesi için finansal tüketiciden onay alınması, bunun altında artış öngören değişikliklerin ise finansal tüketiciye en az otuz gün önce yazılı olarak bildirilmesi gerekiyor. Yani yıllık enflasyonun yüzde 20 üzerinde artışa kadar banka size bildirimde bulunmalı onu da aşarsa sizden onay almalı.

TÜKETİCİNİN HAKKI NE?

Bankalar yıllık kart ücreti artışını size en az otuz gün önce yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı yoluyla veya kaydı tutulan telefon vasıtasıyla bildirmek zorunludur. Bu bildirim üzerine finansal tüketicinin kendisine bildirim yapıldığı tarihten itibaren onbeş gün sonrasına kadar ürünün veya hizmetin kullanımından vazgeçme hakkı vardır. Bu hakkın kullanılması hâlinde uygulanacak ücret artışının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren ilave ücret alınamaz. Kuruluşlar, vazgeçme hakkını kullanan finansal tüketiciye uyuşmazlıkFark et, ara, pazarlık yap iptal olsun
konusu ürün veya hizmeti vermeyi durdurabilir. Finansal tüketicinin ürünü kullanmaya veya hizmeti almaya devam etmesi hâlinde, değişikliğin kabul edildiği varsayılır. Özetle siz kart ücretindeki artışa itiraz edersiniz. Banka bu itirazınızı kabul etmezse sizden borcunuzu ödemenizi isteyebilir. Borcunuzu ödeyip kartınızı iptal edebilirsiniz.

İŞGALCİ KİRACIYA DİKKAT!

Elime ulaşan bir okur mektubunda yazanlara inanamadım. Hemen mahkemeye ve kaymakamlığa başvurmalarını istedim. Konuyu aynen size de aktarıyorum; Seviye Hanım, İstanbul Ambarlı sınırları içindeki villasını kiraya vermek için bir emlakçı ile anlaşır. Villaya kiracı olarak T.O. isimli şahıs talip olur. İki taraf 5 bin 500 lira aylık kira, 2 kira da depozito için el sıkışır. Emlakçı villanın bu şartlarla kiralandığına ilişkin bir kira sözleşmesi hazırlar. T.O. kimlik bilgilerini verir, ev sahibi Seviye Hanım’ın kimlik bilgileri de sözleşmeye girilir. Villayı kiralayan T.O. hem ilk ayın peşin kirasını ve depozitoyu hem de bundan sonra kiraları yatırmak için hesap numarası ister.

Hesabın IBAN bilgileri de sözleşmeye dahil edilir. T.O. yanında para olmadığını ödemeyi banka kanalıyla yapacağını belirtir. Sözleşmeyi imzalar. Ev sahibi ise para yattıktan sonra sözleşmeye imza atacağını belirtir. T.O. idari işlemleri ve temizlik, boya sürecini başlatmak için anahtarı ister. Sadece kendisinin imzaladığı sözleşmeyi de yanına alır. T.O. hemen villaya üç-beş eşya atar kilidi de değiştirir. Ne peşin kirayı öder, ne de depozitoyu. Seviye Hanım şikayette bulunur kapıya polis dayanır. Kiracı T.O. kendi imzasının yanına Seviye Hanım adına da sahte imzayı atar (iddia böyle) polise de ‘evin kiracısıyım bu da kontratım’ der. Polis T.O.’nun elinde kira sözleşmesi olduğunu görünce birşey yapamaz. Konu mahkemeye taşınır. Bir ay önce başlayan dolandırıcılık ve tahliye davaları halen sürmektedir. Ne kadar devam eder... Bilinmez...

Türkiye'den Kırgızistan'a jest: 62,3 milyon dolarlık borç silindi Emine Erdoğan, Bişkek'teki Türkiye Maarif Vakfı'nı ziyaret etti TL'nin reel değeri 2021 Mart ayından bu yana en yüksek seviyeyi gördü
Sonraki Haber