Kastamonu'da esrarengiz yangınlar: 16 günde 17 defa yanan evde yaşayan ailenin hiçbir şeyi kalmadı
Kastamonu'da bir ev esrarengiz bir şekilde yanmaya devam ediyor. 16 günde 17 defa yanan evde yaşayan Dadaylı ailesi büyük korku yaşıyor. hiçbir eşyalarının kalmadığını belirten Ahmet Dadaylı, "Artık ayağıma giymeye çorabım dahi kalmadı. Devlet büyüklerimizden, hayırsever vatandaşlarımızdan bir yardım talep ediyoruz" dedi.
Kastamonu’nun merkeze bağlı Kurusaray köyünde yaşayan Dadaylı ailesinin yaşadığı evde bilinmeyen bir sebeple sürekli olarak yangınlar çıkıyor. 1 haftada 6 kez yanması ile gündeme gelen evde, esrarengiz yangınlar devam ediyor. Merak konusu olan ev, 16 gün içerisinde üst üste 17 kez yandı. Küçük çapta çıkan yangınlara ise aile kendi imkanlarıyla müdahale etti. Yangınlar nedeniyle Dadaylı ailesi, büyük korku yaşıyor. Korku sebebi ile aile, evdeki bütün eşyaları da sokağa çıkarttı. Üzeri branda ile örtülen eşyaların bazılarının da çıkan yangınlarda zarar gördüğü görüldü. Evin dışında aileye ait ahır ve samanlıkta da yangınlar çıktı. Samanlıkta çıkan yangında 40 bin lira civarında saman, arpa, buğday gibi tahıl ürünlerinin yandığı belirtildi.
YANGIN SÖNDÜRME HORTUMUYLA EVDE NÖBET TUTUYORLAR
Dadaylı ailesi, ellerine aldığı yangın söndürme hortumuyla evde nöbet tutmaya başladı. Yangın çıktığı alanlarda elektrik tesisatının da olmadığı ifade edilirken, çekyat, çiçeklik, buzdolabı, çekmece gibi yerlerde yangının başladığı belirtildi. Esrarengiz yangınların yaşandığı evde aile, Diyanet İşleri Başkanlığından evlerini inceleme talebinde bulundu. Çıkan yangınlar sebebi ile evde duramayan aile, geceyi araçlarında geçirmeye başladı.
"ÇIKAN YANGINLARA İTFAİYE HORTUMU İLE MÜDAHALE EDİYORUZ"
İlk yangının 27 Ekim'de yatak odasından başladığını söyleyen ev sahibi Ahmet Dadaylı, “Yatak odasındaki yangını söndürdük. O günden bu tarafta her gün evimiz yanıyor. Şimdiye kadar 17 kez evimiz yandı. Şu ana kadar 2 defa jandarma ve itfaiye ekiplerine haber verdik. Onlar sağ olsun geldiler, söndürdüler, yardım ettiler. Sonuçta neden yandığıyla ilgili bir şey bulamadık. Evimizde çıkan küçük çaptaki yangınları da bizler kendi imkanlarımızla söndürdük. İtfaiye hortumu ile müdahale ediyoruz. Gece gündüz bekliyoruz. Şaşırdık, evimizde yanmayan yer kalmadı. Bütün eşyalarımız, elbiselerimiz, çoraplarımıza varana kadar her şey yandı. Devlet büyüklerimizden bizlere yardımcı olmalarını istiyoruz. Maddi durumumuz yok, evimizde bekliyorduk. Bekleyecek yerimizde kalmadı. Sokak aracın içerisinde nöbet tutuyoruz. Halen evimizde nöbet tutmayı sürdürüyoruz. Elimizden bir şey gelmiyor, sadece çıkan yangını hemen söndürmeye çalışıyoruz. Şaşırdık, ne yapacağımızı bilmiyoruz” dedi.
"DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞINDAN YARDIM TALEP EDİYORUZ"
Diyanet İşleri Başkanlığından yardım talebinde bulunan Ahmet Dadaylı, “Küçük bir oğlum vardı, o da korktuğu için Kastamonu’ya abisinin yanına gitti. Bizde korkar olduk, evde oturamıyoruz. Evin önünde aracın içerisinde kalıyoruz. Gece gündüz evi bekliyoruz. Bugün buradan mı yangın çıkacak, yarın başka yerden mi yangın çıkacak. Yatak mı yanacak, öbür oda mı yanacak. Şaşkınız, ne yapacağımızı bilmiyoruz. Artık devlet büyüklerimizden, Diyanet İşleri Başkanlığından yardım istiyoruz. Biz bıktık, yardım talep ediyoruz. Ne yapacağımızı şaşırmış durumdayız” diye konuştu.
"AYAĞIMDAKİ ÇORABA KADAR YANDI, ŞAŞKINLIK İÇERİSİNDEYİZ"
Evlerinde hiçbir eşyalarının kalmadığını söyleyen Ahmet Dadaylı, “Evimizde hiçbir şey kalmadı. Çorabımıza varana kadar yandı. Televizyon, buzdolabı, çekyat, koltuk, yatak, yorgan evde ne varsa hepsi yandı. Artık ayağıma giymeye çorabım dahi kalmadı. Devlet büyüklerimizden, hayırsever vatandaşlarımızdan bir yardım talep ediyoruz. Oturacak evimiz yok, evi yeniden yaptıracak gücümüz yok. Çiftçilik yapıyorum, aylık normal bir kazancımda yok. Şaşırmış durumdayız. Ev görüldüğü üzere her yeri yandı. Odalar kapkara oldu, camlar yandı, odalar is oldu. Koltuklarımız, halılarımız yandı, artık yardım bekliyoruz” şeklinde konuştu.
"DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞINDAN HOCALARIMIZIN İNCELEMESİNİ İSTİYORUZ"
Evlerinin sürekli yandığını belirten ev sahibi Mehmet Dadaylı ise “Bu odada otururken karşı oda yanıyor. Orayı söndürüyoruz, bu sefer bu oda yanıyor. Burayı söndürüyoruz, samanlık yanıyor. Samanlığı söndürüyoruz, ahır yanıyor. Ahırı söndürüyoruz bu sefer evin dış cephesi yanıyor. Artık elimizde, evimizde hiçbir şey kalmadı. Bütün eşyalarımız yandı. Gece sokakta arabanın içerisinde nöbet tutuyoruz. Elimizde itfaiye hortumu var, acaba neresi yanacak. Acaba çatı mı yanacak, yoksa diğer oda mı yanacak. Şaşırdık kaldık, akıl mantık alacak bir şey yok. Tek isteğimiz Diyanet İşleri Başkanlığından hocalarımız gelsin, bir inceleme de bulunsun. Artık bizler bu evde duramaz olduk. Sürekli bir yerler yanıyor. Bizde ne yapacağımızı şaşırdık kaldık, bütün eşyalarımızı yandı. Hiçbir şeyimiz kalmadı. Elimizde avucumuzda hiçbir şey kalmadı. Bir çıtırtı gelse hemen gidip bakıyoruz. Korkuyoruz, bir yerden ses gelse hemen bir yer mi yanıyor acaba diye bakıyoruz. Hep panik içerisinde, diken üstünde duruyoruz” ifadelerini kullandı.
"EVDE DURAMIYORUZ, İNCELENMESİNİ İSTİYORUZ"
27 Ekim'den bu tarafa 17 defa evlerinin yandığını ifade eden Mehmet Dadaylı, şöyle konuştu:
“2 defasında itfaiye ve jandarma ekiplerini çağırdık. Ondan sonrasında da yangınlar küçük çapta oldu, bunları da kendi imkanlarımızla müdahale ettik. Yangın vanasından aldığımız yangın hortumuyla bu yangınlara müdahale ediyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığından gelip evimizi incelemelerini istiyoruz. Artık bu evde biz duramıyoruz.”
Öte yandan, jandarma ekipleri de sık sık yangınların çıktığı bölgeye devriye görevi atarak incelemelerde bulunuyor.