Katar Neymar transferiyle kime mesaj verdi?
Takvim Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ergün Diler, dünya kamuoyunun gündemindeki Neymar transferini kaleme aldı.
Takvim Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ergün Diler, dünya kamuoyunun gündemindeki Neymar transferini kaleme aldı.
Diler'e göre bu transfer sportif ya da ticari bir hamle değil. Bu transfer ambargolarla abluka altına alınmaya çalışan Katar'ın ABD'ye verdiği güçlü bir mesaj...
İşte Ergün Diler'in dikkat çeken o yazısı...
ÖZEL SERVİS
Garip bir şekilde dünyada ne olup bittiğini görmek istemeyen insanlar var. Eleştirmiyorum! Konforunu bozmak istemeyebilirler. Ama insan doğası gereği bilginin peşinden koşar! Ancak doğru noktalardan geçmesi şart. Şu an belki cep telefonlarımıza saniyeler içinde yüzlerce bilgi doluyor. Ancak gerçekle çok ilişkisi olmayan detaylar… Dünya her ne kadar şeffaf hal aldı gibi görünse de GİZLİ İLİŞKİLER, GİZLİ İTTİFAKLAR görülmüyor, bilinmiyor. Herkese bilmesi gerektiği kadar bilgi enjekte ediliyor! Bu nedenle başımıza gelenleri ve gelecek olanları çok kişi göremiyor…
Neymar Da Silva Santos Jr… Brezilyalı futbolcu! Katar’ın sahibi olduğu PSG’ye 263 milyon ABD Doları’na imza attı. Bu ücret eklentilerle birlikte 600 milyon dolar olacak. Dünyanın her yerinde bu büyük haber olarak sunuluyor. Gerçekten haber büyük! Ama perde arkası yok. Bir SPOR kulübü bu parayı niye verir? Karşılığında kazanacağı ne var? Nasıl kar edecek? Ne kazanacak ve aldığı futbolcuyu daha fazlasına bir başkasına nasıl satacak? Bütün sorular anlamsız. Çünkü bu ticari ve sportif bir hamle değil! Olamaz da…
KATAR, Amerika tarafından kendisine uygulanan AMBORGO’dan sağ salim çıktı. Bunu da en başta BEYAZ SARAY’a göstermek istedi. Yeni dünya dengesinde her zaman önemli yer tutan FRANSA’da bir futbolcuya servet ödedi… “YIKILMADIM AYAKTAYIM. BANA ZARAR VEREMEZSİNİZ!” dedi. Daha önemlisi Fransa’yı benim yanımdan, İngiltere’nin yanından ve Çin’in yanından söküp alamazsınız” mesajı verdi.
Kime? Aynı adrese! Yani Beyaz Saray’a… Bir transferle bütün dünya PSG’yi yani KATAR’ı konuştu mu? Elbette! Peki bundan en çok kim rahatsızlık duyar? Tabii ki SUUDİ ARABİSTAN! Ambargoda SUUDLAR var mıydı? Kesinlikle vardı! Kavga belli. Taraflar hiç durmadan kılıç çekiyor.
Devam...
Önceleri ABD, İngiltere, Fransa ve bir derece de Almanya, Afrika kıtasının kaosun merkezi olması konusunda anlaştı. Çünkü kıtanın yeraltı zenginliklerinin cazibesi oldukça yüksekti. Bölgede kaosla birlikte ABD, İngiltere ve Fransa çok büyük kazanç elde ediyordu. Kavga da vardı, para da… Bunun devamlılığı için CIA merkezli El Kaide, Eş Şebab, Boko Haram, lokal etkisi olan Tuareg benzeri 10’a yakın örgüt kuruldu. Hepsi değişik bölgelerde değişik roller oynuyordu. Görevleri farklıydı. Ama patronları aynı…
Hepsinin merkezi Langley’di. İngiliz ve Fransız istihbaratı da bunlara destek veriyordu. Bu örgütler Afrika kıtasının yeraltı-yerüstü zenginliklerinin ülkeler arasında pay edilmesini sağladı. Günümüzde de bu görevi yerine getiriyorlar. Eksiksiz hem de… ABD, petrol ihtiyacının büyük bölümünü Afrika’dan karşılamaya karar verdiğinde tarih 11 Eylül’dü. Yani İKİZ KULE SALDIRILARI… O tarihe kadar ABD, Afrika petrolünün yüzde 15’ini alıyordu. O saldırıdan sonra, Afrika petrolünün yüzde 39’u ABD topraklarına aktı.
Fransa ve İngiltere, bu durumdan rahatsızlık duysa da Afrika kıtası bu üç ülkeye yeterdi. Ancak İngilizler’in desteğiyle ÇİN Afrika’yı keşfetti! Ve çok önemli anlaşmalar imzaladı. İngiltere, ÇİN üzerinden hem kendi gücünü arttırıyor hem de rakibine yani AMERİKA’ya DUBLE güçle karşılık veriyordu! Ardından da Türkiye sahaya indi. BÜYÜKELÇİLİKLERLE yürüdü… Yeni oyuncu olarak hızla anlaşmalara imza atınca Amerika ile Fransa rahatsızlık duydu!
Ancak Amerika, Çin’le savaşmak yerine Fransa’yı hedef seçti. Fransa’nın başına sarılan terör saldırılarının merkezinde ABD vardı. Çin ve İngiltere’nin yürüyüşü, Türkiye’nin sürpriz oyuncu olarak sahaya inmesi Washington’u tedirgin etti. Bu nedenle EKSEN DEĞİŞTİRMESİ MUHTEMEL olan FRANSA terörle yola getirildi. Yolda tutuldu! Fransa da ABD’ye kendi ölçülerinde cevap verdi. Ancak şu anda Afrika’da öne çıkan ülke ABD. Hızla yükselen güç ABD, karşısında Fransa’dan çok İngiltere’yi görmeye başladı. Kavga da buydu zaten!
Bunun üzerine klasik Amerikan cevabı geldi…
İngiltere terörle tanıştı. Bombalarla saldırılarla canı yandı… Cumhuriyetçiler’in arkasındaki güç Pentagon olduğu için, her Cumhuriyetçi başkan savaşı sever. Demokratlar, daha çok ekonomik operasyonlarda etkilidir.
ORDUN YOKSA PARANI KULLANIRSIN! Bunu çok kişi kabul eder! Pentagon her yere silahıyla girerken, şu anda en büyük rakibi Wall Street’e tek mermi bile gösteremedi. O nedenle Rothschild ailesi, Amerika’da çok güçlü. Hala…
Paranın kalbine girmeyi düşündüler. En ince ayrıntılarına kadar plan yaptılar. Ancak sonuçta ABD’nin çökeceği fikrine vardılar ve vazgeçtiler… Ancak BOŞ DA DURMADILAR… Wall Street’ten uzak kalsalar da çok önemli merkezlere el attılar. Pentagon, Rothschild ailesinin 2012 yılından itibaren kullandığı özel jetlerle taşıdığı milyarlarca dolar, altın ve elmasla mücadele kararı aldı.
Pentagon, bu uçakların bazılarını farklı yöntemlerle bulup indirdi. Diğerleri hedef olarak belirlediği noktalara ulaştı. Peki bu uçaklar ne yapıyordu? Görevleri neydi?
AİLE, bu özel uçaklarla KARŞILIĞI OLMAYAN DOLAR, altın ve elmas taşıyordu! Asıl operasyon taşıma işlemi bitince başlıyordu! Rothschild ailesi, 100 ülkenin üzerinde bu transferleri hala özel jetlerle yapıyordu.
Bu yöntemle, ortada dolaşan 100 milyar doların, 100 ülkede kayıtlara girmesi sağlanıyordu! 100 milyar DOLAR dolaşarak 10 TRİLYON DOLAR oluyordu! NAKİT paralar bu uçaklarla ROTHSCHILD ailesinin o ülkelerdeki bankalarına giriyor, yetkili makamlar tarafından resmiyet kazandırılıyor, sonra da geldiği uçağa yüklenerek bir başka ülkeye yola çıkıyordu! JETLER DOLARI UÇURUYORDU!
Bu yöntemi Pentagon fark etti, ancak tam olarak engellemeyi başaramadı. Rothschild ailesinin belki hükmettiği para 20 trilyon dolar, ancak bu yöntemle 100 trilyon dolarlık bir güce ulaşıyor. Ve bu da karşı konulamaz bir güç! Koyamadılar da… Silahınız olsa da bunu kullanmak için PARA şart… Şimdi PENTAGON bu parayı indirmek ve avuçlarının içine almak için uğraş veriyor. Silah hazırlığı zaten tavan yapmış durumda… Tam bu iklimde PENTAGON’a cevap NEYMAR’dan geliyordu. Yani KATAR’dan… “PARA BİZDE” diyorlardı. Haklılar…
Bir yanda elinde silahı olan büyük bir güç! Diğer yanda ise muazzam bir aklın yönettiği PARA…
Kavganın tarafları belli… Galibini yakında göreceğiz… Bu yılın sonuna kadar belli olur! Daha uzun sürmez!