Türkiye’nin en büyük problemi ŞİDDETTİR! Nokta!
Ve bu öyle birkaç yılda çözülebilecek bir sorun da değildir. Canımız daha çok yanacak, bunu bilelim. Çünkü gerçekle yüzleşmiyor ve bunu kabul etmiyoruz.
Ankara Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde akademisyen Ceren Damar Şenel’in katli yüreğimizi dağladı. Daha 24 yaşında gencecik bir kadın…
Kendisinden sadece bir yaş küçük olan 4. sınıf öğrencisi Hasan İsmail H. Tarafından önce dövüldü. Hasan İsmail H. emekli polis babasının silahıyla iki el ateş ettiği araştırma görevlisi Şenel’i daha sonra 17 yerinden bıçakladı. 17!
Hukuk fakültesinde okuyan bir kişinin, sınavda kopya çekerken yakalanmasının ardından sergilediği şiddet hepimizi düşündürmeli.
Biliyorum birkaç gün konuşacağız ve unutacağız.
Geçtiğimiz ekim ayında kız arkadaşını darp eden, arabasını tepki gösteren vatandaşların üzerine süren Görkem Sertaç Göçmen’i kaç kişi hatırlıyor? Hakim anne ve cumhuriyet savcısı babanın çocuğu olan Görkem Sertaç Göçmen’i? Hani daha önce evlerinin önünde tartıştığı iki kişinin üzerine pompalı tüfekle ateş açan Görkem Sertaç Göçmen…
Adalet dağıtması beklenen anne babaların silah çeken, insanların üzerine otomobillerini süren çocukları…
Adalet sisteminin içine girmek için hukuk fakültesinde okuyan katil öğrenciler…
Nasıl bu hale geldik?
Eskişehir Teknik Üniversitesi’nde yapılan kongre merkezi projesi feshedilince, proje müdürü Suna Yazıcıoğlu’nu silahla öldüren taşeron firma sahibi Abdullah D.’yi kaç kişi hatırlıyor? Çok değil bundan 3 ay önce ölmüştü Suna Yazıcıoğlu. Bugün hatırlayan yok.
Kocaeli’nde boşanmak istediği için polis memuru kocası tarafından oğlunun gözü önünde iki el ateş edilerek öldürülen Elif Kaya Y.’yi de unuttunuz. Haziran 2018’de gözlerini yummuştu.
Kars'ın Sarıkamış ilçesinde kocası Barış A. tarafından bıçaklanarak öldürülen 8 aylık hamile Sezen A.’yı hatırlayan var mı? 31 Mayıs 2018’de hastanede yaşamını yitirdi Sezen.
Kadının adı var! Bu kadınların çoğunun soyadı yok. Bilmiyoruz soyadlarını, farkında mısınız? Katil kocalar deşifre olmasın diye… Bir yabancıysa öldüren kadının soyadı var ama katil erkeğin soyadı yok!
Çok konuştuk diye bile çok konuşulan papağan Bahtiyar’ı anan yok.
Silahla hastane basan futbolcular, Hitler’i aratmayan futbol adamları tesadüfen çıkmıyor bu toplumdan.
ŞAHLANMIŞ KABALIK VE ŞİDDET
Trafikte, markette, kaldırımda, parkta en ufacık tartışmada ortaya çıkan silahlar, işlenen cinayetler… Her yerde her vesile ile birbirinin boğazını sıkanlar; merdivenle, sopayla, bıçakla saldıranlar…
Herkes gergin, herkes öfkeli… Ve herkes silahlı!
2018 yılında Türkiye’de 440 kadın öldürüldü, 317 kadın ve 1217 çocuk cinsel istismara uğradı.
Şiddet daha zayıfa yönelir. Hep! Bu yüzden kadınlar, çocuklar ve hayvanlar ilk hedeftir.
Nasıl bu hale geldik?
Bütün bu cesaret bulmuş, şahlanmış kabalığın ve şiddetin temelinde yatan nedir?
Başka Ceren’ler, Elif Kaya’lar, Sezen A.’lar olmasın istiyorsak, gerçekten bu sorunu çözmek istiyorsak önce onu kabul edeceğiz. Önce teşhis sonra tedavi… Herkes şapkasını önüne koyup düşünecek.
En çok düşünmesi gerekenlerden biri biziz. Medya. Bizim bu şiddette günahımız çok. Bunu kabul etmek zorundayız.
İletişim fakültelerinde şiddet haberlerinin nasıl verileceği işlenir. Şiddeti apaçık, detaylarıyla ve sık göstermenin sakıncaları anlatılır. Çünkü insanın sık maruz kaldıklarına duyarlılığı azalır, şiddet olağanlaşır.
BÜTÜN EKRANLAR SUÇ MAHALLİ
Televizyonlarımızda en çok izlenen diziler hep bol silahlı, kavgalı, vurmalı, kırmalı… Kanunsuzluk, hukuksuzluk, şiddet romantize ediliyor.
Yaratılan kaba, kavgacı, silahlı erkek tipi idealize ediliyor.
Birkaç yapımcıdan kavga, dövüş, silah yoksa dizilerin tutmadığını dinledim. Onlar suçu izleyiciye atıyor. Haksızlar! Bir toplumu uyuşturucuya alıştırıp, sonra “Ama uyuşturucu talep ediyorlar” diye şikâyet edebilir miyiz?
TÜSİAD’ın Televizyon Dizilerinde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Araştırması’na göre şiddet ve tehdit içeren sahnelerin yüzde 79’u erkekler için, ağlama ve hüzün içeren sahnelerin yüzde 73’ü kadınlar için yazılıyor.
Erkek silah çekecek, dövüşecek, ortalığı dağıtacak kadın ölecek, hayatta kalırsa da gözyaşı döküp kahırlanacak.
Şiddet eğilimli erkekler karizmatik ve onlara güzel kadınlar âşık oluyor. Kadınların ve erkeklerin bilinçaltına bu mesajlar kaç yıldır gidiyor?
Sadece diziler mi? Her türlü yarışma programında yapımcıların talebiyle reyting uğruna yapılan kavgalar, laf sokmalar, kabalıklar…
Bütün ekranlar suç mahalli…
İyi insan olmaya özendiren hiçbir şey yok televizyonlarda, sinemada.
Levent Şenel, eğitim şehidi ilan ettiği eşi Ceren Damar Şenel’in cenazesinde öyle güzel bir konuşma yaptı ki… Onun sözleri üstüne başka söze gerek yok.
“Genç arkadaşlarımdan şunu rica ediyorum: İyi bir mühendis, iyi bir hukukçu, iyi bir doktor değil iyi bir insan olmaya çalışın. En önemlisi insanları sevin ve kötülüğe kötülükle cevap vermeyin."