KBRN terörizmi 

K ( Kimyasal), B ( Biyolojik), R( Radyolojik), N ( Nükleer) Terörizm: 

Kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer madde ihtiva eden silahlar kullanarak gerçekleştirilen terör eylemleri KBRN terörizmi olarak adlandırılır. 

Kimyasal Silahlar : Canlıları zehirleme etkisi bulunan sıvı, katı veya gaz halindeki maddelerdir. Kolay elde edilebilmeleri yönünden terörist saldırılarda sık kullanımı vardır. 

Biyolojik Silahlar : Canlılarda hastalık veya ölüme yol açma etkisi olan bakteri veya virüs gibi organizmalardır. Kolay bulunur, tespiti zordur, çabuk yayılır. 

Radyolojik Silahlar : Radyasyonun insan vücuduna nüfuzuyla zarar verme amacı taşıyan silahlardır. Genetik etkileri vardır. 

Nükleer Silahlar : Atomun çekirdeklerine yapılan işlemle kütlenin enerjiye dönmesi sonucu ortaya çıkan enerjinin kullanıldığı silahlardır. İnsanlık tarihinde şimdiye kadar icat edilmiş en kıyıcı ve yıkıcı güçtür.  

Kimyasal, biyolojik ve radyoaktif silahların kitle katliamlarında kullanıldığı; Japonya, İsrail, Irak, Suriye örneklerinin tarihi çok eski değil. Terörün en belirgin amaçlarından olan: Toplumda panik, korku ve infial yaratma hedefinin kolay eylemlerle ve bir o kadar da vahşice yerini bulduğu bu olayların çoğunun; terörün diğer bir çeşidi olan ‘’Devlet Terörü’’’ eliyle yapılmış olması da konunun en korkutucu tarafı; nükleer enerjiyle elde edilen silahlarsa Asa-yı Musa gibi.  

Dünya üzerinde nükleer silah bulunduğu bilinen ve nükleer silah bulunduğu sanılan ülkeler şöyle: 

- ABD, İngiltere, Rusya, Çin, Fransa, Hindistan, Pakistan, Kuzey Kore nükleer silah bulunduğu bilinen ülkeler.

- İsrail ise nükleer silah bulunduğu zannedilen (!) ülke.

Nükleer silah konusunda kafa karıştırıcı sorular da var: 

- Diğer ülke ve coğrafyalarda askeri üssü olan nükleer silaha sahip ülkelerin bu askeri üstlere nükleer silah konuşlandırıp konuşlandırmadığı? 

- Nükleer silahları (X) ülkesine konuşlandıran ‘’sahipler’’ o ülkelerdeki terör örgütlerinin bu silahları çalamayacağına dair kesin bir güvenceye sahip mi? 

Nükleer silaha sahip olma olgusu coğrafi değil stratejiktir. Yani bir ülkenin nükleer silahı varsa o ülkenin diğer coğrafyalarda açmış olduğu askeri üslerinde de nükleer silah bulunma ihtimali oldukça yüksektir. 

Nükleer silahların terör örgütlerinin eline geçmesi/verilmesi yeniçağın en önde gelen tehditlerindendir. Dünya 1990’lı yıllarda bu tehdidi yaşadı: Eski SSCB’nin dağılması ardından rejim tarafından etki coğrafyasına dağıtılmış binlerce nükleer bombanın parayı veren teröristlerin eline geçmesi son anda önlendi veya bizler önlendi şeklinde biliyoruz. 

Nükleer silahların teröristlerin eline geçmesi şimdilik bir ihtimal, nükleer bombaya sahip bilinen bir terörist grup yok. Ancak teröristlerin eylemlerinde sıkça kullandıkları A4, C4, Semtex gibi plastik patlayıcıların sadece devletlerin sahip olduğu teknoloji ve imkânlarla üretilebilen maddeler olmasının yanı sıra herhangi bir terör örgütünün günümüz itibariyle piyade tüfeği üretebilecek teknoloji ve paraya sahip olmamasına rağmen ‘’satın alarak’’ kullanıyor olması çıtanın her an yükselebileceğinin de ayak sesleri. 

Keramet Asa’da mıydı yoksa Hz. Musa’da mı? Asa’yı elinde bulunduranlar insanlığa karşı sorumluluklarının bilincinde olup, bu gücün terörist guruplara geçmemesi için tüm önlemleri almalıdır. Senin teröristin benim özgürlük savaşçım yaklaşımı dünyayı kaosa sürükleme potansiyeli olan akıl dışı bir yaklaşımdır. Hangi oluşumun terör örgütü olup olmadığının en etkin kriteri: Uyguladığı şiddetin amacını iyi analiz etmekten geçer. Terör örgütleri için amaca götüren her yol mubahtır, şiddeti ölçüsüz ve herkese karşı kullanırlar. Terör örgütlerini ıslah ederek kullandığını zannedenler büyük bir yanılgı içindedir. Terör örgütlerini kurarak kontrolden çıkmayacağını sananlarsa çok daha büyük bir yanılgıya düştüklerini namlu kendilerine döndüğünde anlayacaklardır.  Terör örgütlerini kuran veya kontrol ettiğini zanneden gücün eninde sonunda örgütlerin gün be gün artan şiddet histerisi karşısında çaresiz kalacağı kaçınılmazdır. Terör çağın hastalığıdır. Vücudu kurtarmak için uzvu kesmek gerekiyorsa tereddüde mahal yoktur.