Kerbela olayı nedir?

Kerbela olayı İslam tarihinin en trajedik olaylarından biridir. İslam peygamberi Hz. Muhammed'in torunu, cennetle müjdelenmeye nail olan halife Hz. Hüseyin'in ve ailesinin şehit edilmesi Muharrem Ayı'nın 10. gününde gerçekleştiği rivayet edilir. Aşure gününün birçok sevinçli yanı varken Karbela olayı bunların tersine hüzün verici bir olaydır. Peki, Kerbela'da ne yaşanmıştı, Kerbela olayı nedir? Detaylar haberimizde...

Müslümanların hüzünle andıkları olaylardan biri de Karbela olayıdır. İslamın 4 halifesinden biri ve Hz. Muhammed'in torunu olan Hz. Hüseyin'in şehit edildiği bu olay Muharrem Ayı'nda yaşanmıştır. Hatta bu olayın Muharrem Ayı'nın 10. gününde yani Aşure gününde gerçekleştiği rivayet edilir. Birçok sevinçle gelen ama yanında böyle bir hüznü de getiren Aşure gününün içindeyiz.Peki, Kerbela'da ne yaşanmıştı, Kerbela olayı nedir? Detaylar haberimizde...

KERBELA'DA NELER YAŞANDI?

Kerbela olayı tarihte yaşanmış en trajedik hadiselerden biridir. Kerbela’yı anlamak için Kerbela öncesine bakmak gerekir. Hz. Muhammed’in vefatının ardından halifelik makamı olmuş ve sırayla Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali’ye geçmiştir. Ancak Hz. Ali ile beraber İslam toprakları o zamana kadar ki en yoğun fitneyi görmüştür. İnsanlar Hz. Ali’yi Hz. Osman’ı şehit edenleri bulmamakla suçlamışlar. Muaviye’nin etrafında toplanan bu fikir sahipleri Hz. Ali ile savaşmıştır. Ancak halifelik Hz. Ali’de kalmış olsa da onun şehitliğinin ardından Muaviye halifelik yapmıştır. Hz. HASAN’ın halife olmasını istemeyen Emeviler Muaviye’nin ölümü ile Hz. Hüseyin’e geçmesi gereken halifelik makamı için yine başkaldırmıştır. Bu sefer Hz. Hüseyin’in karşısında Muaviye’nin oğlu Yezid vardır.

İslam ülkesinde halifelik makamı istişare edilerek ve oylanarak seçilirken, Yezid bunu yok saymış ve babadan oğula hükümdarlığın geçmesi için savaş verdi ve başa geçti. Fakat Yezid’in halifeliğine tepkiler oldukça fazla olmuştur.

Yezid, halifelik makamına geçer geçmez iktidarını ve otoritesini sağlamlaştırmak maksadıyla Medine valisine, kendisine itaat etmeleri konusunda mektup yazmıştı. Diğer taraftan, Kûfe halkı ise Hz. Ali’ye sıkı sıkıya bağlı olduklarından Yezid’in halifeliğini tanımak istemediler. Ayrıca, Emeviler dönemi ile birlikte başkent, Şam’a taşınmıştı ve Kûfe’nin gelirlerinde de gözle görülür azalmalar yaşanmıştı. Tüm bu nedenlerden ötürü Kûfe halkı, Hz. Ali’nin oğlu Hz. Hüseyin’e mektup yazarak kendisine bağlılıklarını bildirdiler ve onu Kûfe’ye davet ettiler. Hz. Hüseyin, kendisini Kûfe’de kalabalık bir grubun beklediğini düşündüğünden bu daveti kabul etti ve Kûfe’ye gitti.

Yanına ailesini de alarak Kûfe’ye giden Hz. Hüseyin’in ordusu ile Yezid’in ordusu Kerbela’da karşılaştı. Hz. Hüseyin’in ailesi ile beraber ordusu 72 kişiydi. Yezid ise 4500 kişi ile Hz. Hüseyin’in karşısına çıktı.

Hz. Hüseyin ve Emevi ordusu arasındaki savaş Bağdat'a 100 kilometre uzaklıktaki Kerbela'da başladı. Hz. Hüseyin’e biat ettiklerini söyleyen civar halkların orduları Yezid’in tarafına geçti. Böylelikle içinde çocuk ve kadınların bulunduğu 72 kişi ile Hz. Hüseyin yalnız kaldı.

Su kuyularını ve Fırat’ın önünü kesen Yezid Hz. Hüseyin ve beraberindekileri çölde susuz bıraktılar. Kadın ve çocukların susuzluktan bitap düşmelerinin yanında, erkekler de susuzluktan takatten düşmüşlerdi. Ancak Yezid’in zalimce üzerlerini geldiği anda her biri savaşmış ve bir tür soykırım olarak tarihe geçen bu saldırıda her biri şehid olmuşlardı. İslam Peygamberi’nin torunları ve soyunu devam ettirecek kişiler şehit edilmişlerdi. Sadece Kerbela geçirilen her gün bir oğlunu çadırda bırakan Hz. Hüseyin 10 Muharrem günü sırası onda olmamasına rağmen hasta olduğu için Zeynelabidin’in geride bırakmıştı.

Kundaktaki bebeği ile yola devam eden Hz. Hüseyin bebeğini kaldırıp göstererek savaşmayacaklarını söylemiş olsalar da gözü dönmüş Yezid kundaktaki bebeği dahi şehit etti.

Askerler giderek çemberi daraltmaya ve kadınların ve çocukların bulunduğu çadıra doğru yaklaşmaya başlamışlardı. Hüseyin kılıç ve kalkanının alıp son gücüyle saldırdı. Birçoğunu tepeledikten sonra aldığı 33 kılıç yarası ve 34 darbeyle onu yere yıktılar. Kimsenin kafasını kesmeğe cesaret edemediğini gören Şimr, hemen kılıcını çekip Hüseyin’in kafasını gövdesinden ayırdı. Askerler gerek Hüseyin’in başsız bedenini ve gerekse çadırdaki karısı, kızı, oğlu ve yakınlarının karısı çocuklarını yağmaladılar. Hüseyin’in kesik başını alan Şimr, hasta olduğundan savaşa katılamıyan oğlu Ali (Zeynelabidin) ve kadınlarla çocukları çıplak develere bindirip kafile halinde Şam’da haber bekleyen Yezid’e götürdü. Aynı Şimr’in 656’daki Sıffin savaşında Ali’nin yanında olarak Muaviye’ye karşı çarpıştığı bilinmektedir.

4 HALİFE KİMDİR?

Dört Halife: Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (S.a.v.) vefatının ardından seçimle görev yapmış sahabelerdir.

Dört Büyük Halife ya da Hulefa-i Raşidin (Raşid Halifeler) de denmektedir. 4 halife sırasıyla aşağıdaki şekilde ve sürelerle halifelik yapmışlardır.

1- Hz. Ebu Bekir: 2 yıl
2- Hz. Ömer: 10 yıl
3- Hz. Osman: 12 yıl
4- Hz. Ali: 5 yıl

– Hz. Muhammed’in (S.a.v.) 632’deki vefatı sonrası yapılan çeşitli müzakerelerde Hz. Ebu Bekir halife olarak seçilmiştir.

– Hz. Ebubekir’in yaklaşık iki yıllık süren halifeliği hastalanıp vefat etmesiyle son bulmuştur. Son günlerinde yerine Halife olarak Hz. Ömer’i atamıştır.

– Hz. Ömer kendisinden sonra aralarından bir sonraki halifenin seçileceği bir şura kurulmasını talep etmiştir. Ömer’den sonra kimin halife olacağı tartışmaları sırasında ara bulucu Abdurrahman bin Avf’ın, başkalarının görüşlerini de alarak kendisini seçmesiyle Hz. Osman halife olmuştur.

– Hz. Osman’ın öldürülmesinden 5 gün sonra Hz. Ali, halife seçildi ve Medine halkı ona mescitte biat etti. Talha ve Zübeyr’in de biat etmesi halk tarafından çok iyi karşılandı. Çünkü Talha ve Zübeyr, Ali’nin haricinde halifeliğin en güçlü adaylarındandı. Diğer şehirlerden temsilciler de Medine’ye gelerek biatlarını yaptılar ve böylece Müslümanların çoğu Hz. Ali’nin halifeliğini kabul etmiş oldu.

Metro Alkol Fiyatları 2025: Güncel Liste Eski emniyet müdürü Necat Hepkon’un oğluna tefecilik suçlaması Yönetimden Jose Mourinho'ya Youssef En-Nesyri baskısı
Sonraki Haber